atonal
0 (düz adam)
on ikinci nesil yazar 4 takipçi 44.12 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    herkesin hz isa nın doğum gününü kutlaması

    13.
  1. başlık sahibinin hangi Hristiyan çevrede yaşadığını merak ettiren başlıktır. dinler tarihi konusunda temel düzeyde bilgi sahibi olan herkesin bildiği üzere hazreti isa'nın doğum günü Katoliklere göre 25 aralık, ortodokslara göre 6 ocak'tır. dolayısıyla cahille muhabbeti kesmenin bünyeye faydaları düşünüldüğünde, 1 ocak'ı hazreti isa'nın doğumuyla ilişkilendirmekte ısrarcı olanlarla araya mesafe koymak, doğru bir tavır olacaktır.
    0 ...
  2. kapitalist özgürlükler

    20.
  3. "kapitalist serbestlikler" olarak düzeltilmesi gereken ifadedir. "kapital" sahibi iseniz kapitalizmin sunduğu serbestliklere işaret etmektedir. diğer bir deyişle büyük sinek olabildiyseniz hukukun ağlarını delip geçme serbestliğine sahipsinizdir. bunun haricinde kapitalizm, ancak özgürlük yanılsamaları üretir ki bu yolla kendi kendisini sürdürür.
    0 ...
  4. kitap alıntıları

    5138.
  5. "insan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir."

    george orwell - hayvan çiftliği
    1 ...
  6. hayatınız boyunca belli bir yaşta kalacak olsanız

    6.
  7. 19-20 son derece uygundur. hem bir şeylere başlamak için geç değildir hem de hayatın hayal kırıklıkları henüz kendisini yeterince göstermemiştir.
    1 ...
  8. 28 aralık dünya uludağ sözlük günü

    3.
  9. her yıl, "sözlüğü bırakıyorum" cümlesini boşa çıkaran gündür. uludağ sözlük'ten kopamayışımızı kutluyoruz her 28 aralık'ta. evet, hazırlıklar başladı.
    0 ...
  10. erkek erkeğe şarap içmek

    6.
  11. antik yunan adetidir. olur böyle şeyler.
    1 ...
  12. 8 şubat 2023 twitter sonrası ekşi çöküşü

    4.
  13. doğrusu "8 şubat 2023 twitter sonrası ekşi müdahalesi" olması gereken başlıktır. twitter'a müdahale edilmiştir, nitekim elon musk da konuya ilişkin "daha fazla bilgi edinmek için çalışıyoruz" demiştir. (https://twitter.com/elonm...;t=sz9pqIbeJ1QJdrGblQnRog ) zaten btk ile twitter yetkilileri de görüşmüş, twitter'a dezenformasyonlara ve sahte yardım kampanyalarına izin verilmemesi uyarısı yapılmıştı. (https://shiftdelete.net/t...engellendi-resmi-aciklama ) ekşisözlük de bir gündem yaratma potansiyeline sahip olduğu için erişim kısıtlaması getirilmiştir. unutmayalım, depremin kendisi doğal ancak yarattığı yıkım siyasi bir meseledir. sosyal medyaya yapılan müdahale provokatif paylaşımlar veya dezenformasyonlarla haklı çıkarılamaz.
    1 ...
  14. yazarların şarj yüzdesi

    64.
  15. %95. %20'den aşağıya düşmesi endişe sebebidir.
    1 ...
  16. güreşin doğuşunu izlemek

    7.
  17. kırkpınar yağlı güreşleri başlamadan önce pehlivanların yağlandıkları aşama bu şekilde adlandırılır. *
    0 ...
  18. üçüncü üniversiteyi okumak

    7.
  19. çocuk yaşımdaki hayallerimden biridir. o yıllarda bana çok akıllıca ve bir o kadar da zor bir iş gibi gelirdi bu. ta ki bu hayalimi dile getirdiğim kişiler "yatay ilerlemek olur bu, onun yerine master doktora falan yaparsın" demişlerdi. haklılarmış, birçok farklı alanda lisans düzeyinde yeterlilik sahibi olmaktansa belirli bir alanda uzmanlaşmanın hem daha zor hem de daha doğru olduğu aşikar. ha tabii açıköğretimden bir bölüm daha okumanın, hele ki bunu örgün eğitim sürerken yapabilmenin belirli avantajları var, onları da bir kenarıda tutalım.
    0 ...
  20. yağmurlu havayı seven insan

    195.
  21. bu kişilere "pluviofil" denir. (bkz: pluviofil) üşütmeyen bir bahar yağmuru şiirseldir, hoşa gider. ya da bir güz vakti pencereden turuncu ve kahverengi tonlarında gezinen doğanın yağmurla bütünleşmesini seyretmek de öyle. fakat mesai zamanı, kırık kaldırım taşlarının veya arabaların sıçrattığı çamur, soğuk, şemsiye taşıma zorunluluğu... bütün bunlar düşünüldüğünde insanın pluviofil olmanın tam karşısına konumlanması pekala mümkün.
    0 ...
  22. sait faik abasıyanık ın gay olması

    3.
  23. sait faik'in arkadaşı (ki kendisi de yazardır) vedat günyol'un açıkladığı, eleştirmen Fethi Naci'nin de onayladığı durumdur. iddiaya göre itibar kaybetmemek için eşcinsel kimliğini gizlemiştir sait faik. 1954'te hayata veda eden bir yazar için dönemin şartları, eşcinsel kimliğini açıklamak için gerçekten de zorlayıcıdır. keza başarısız evlilik girişimleri neticesinde hiç evlenmemiş olması da eşcinselliğine yorulur. işin aslı astarı nedir, bilemeyiz, aslında bilmemize hiç gerek de yoktur. hikayeciliği türk edebiyatının köşe taşlarındandır, hele ki "son kuşlar" istanbul adalar'da olmadan adalar'ı yaşatır insana.
    0 ...
  24. anlık gelen iç sıkıntısı ve moral bozukluğu

    4.
  25. belki biraz da "pozitivist" düşünceye teslim olmayı gerektiren durumdur. d vitamini eksikliği sebebiyle ortaya çıkan depresyon ya da beynin geceleri daha duygusal düşünmeye eğilimli olması falan. uyku saatleri düzenlenirse, yeterli d vitamini falan alınırsa, belki üstesinden gelinir.
    2 ...
  26. internet cafe

    116.
  27. saat hesabına göre belirli bir ücret karşılığı internet ve bilgisayar oyunu hizmeti sunan mekanlardır. meşrubat (bazılarında sıcak içeçekler) ve tost tarzı yiyecekler de satılırdı (neticede "cafe") ama genelde tüm parasıyla mümkün olduğunca çok bilgisayar başında kalmak isteyenlerle dolu bir mekan olduğu için bunlar öyle çok da satılmazdı. bir dönem tavuk dönerciler veya çiğköfteciler gibi her mahallede bir ya da daha fazla sayıda bulunurlardı. her eve bilgisayar alınamadığı zamanlarda bilgisayara dair her iş, bu kafelerden yapılırdı. chatleşilecekse randevulaşırdı, öyle gecenin bir vakti falan yazma imkanı yoktu haliyle. bugün artık yalnızca arkadaşlarıyla fiziki ortamda birlikte oyun oynamak isteyenlerin veya evdeki bilgisayarı çeşitli oyunları kaldırmayanların veya internet hızı düşük olanların uğradığı mekan durumundadır. internet kafeye en son ne zaman gittim, hatırlamıyorum ama eve bilgisayar alınınca muhtemelen hiç uğramadım. bugün hala hatırladıklarım şunlar:

    -internet kafenin kendine has kokusu. betimlemesi güç bir kokudur bu. havasız bir ortamdaki bilgisayar kokusu (evet, var böyle bir şey, okulların bilgisayar laboratuvarlarında da var), biraz da ergenlerin ter kokusu, bu civar bir şey...
    -süngerleri koparılmış kulaklıklar, mikrofon kısımları da ısırılmıştır kimi zaman.
    -okeyin yancıları gibi bilgisayarın başına dikilenler
    -havada savrulan envai çeşit küfür
    -çoğu zaman rap şarkılardan oluşan playlist
    1 ...
  28. saint george

    5.
  29. ülkemizde "Özel Sen Jorj Avusturya Hastanesi" ve "St. Georg Avusturya Lisesi Ve Ticaret Okulu" (bkz: avusturya lisesi) ile tanınan hrıstiyan azizidir. (avusturya lisesinin mezunları arasında ilber ortaylı da vardır) Türkçede "Yorgi" olarak bilinir ve islami kaynaklarda da kendisinin "veli" kabul edildiği iddia edilir.
    0 ...
  30. birikim yapmak

    7.
  31. sonucunda ev, araba, arsa almanın hayal olduğu eylemdir. çünkü birikim, her zaman enflasyona yenilir. birikimin, yatırıma dönüştürülmesi gerekir. bir sene önce biriktirdiğiniz 1000 lira, yastık altına attıysanız bugün 100 liradır. enflasyona karşı önlem olarak mevduat hesabı açıp faizden yararlanmak düşünülmüştür fakat türkiye'deki mevcut faiz oranları birikiminizi enflasyona karşı da korumamaktadır. bunun için altın, döviz veya hisse senedi gibi yatırım araçları ön plana çıkmıştır. dövizin sıkıntısı, onun da kendi enflasyonunun olmasıdır. altın güvenli limandır fakat enflasyon karşısında istenilen performansı o da gösterememiştir. al-sat yapılmayacaksa, yani uzun vadeli yatırımcı olunacaksa borsa iyi bir tercihtir. ancak şu sıralar kripto paralarda iflas edenlerin borsaya geçmesi ve enflasyon karşısında en iyi performansı yine borsanın vermesi sebebiyle borsada da şüpheli görünüm kimilerine göre artmaktadır. yatırım tavsiye değildir tabii bu söylenilenler; ancak birikimin altın kuralı, birikimi farklı yatırım araçlarına dönüştürmektir. Bir kısmı altın (hatta fiziki olması öneriliyor), bir kısmı döviz, bir kısmı hisse senedi... Bu ekonomiden sağ çıkarsanız da yatırımlarınızdan kazandıklarınız ile gayrimenkul yatırımı. herkese bol şans.
    0 ...
  32. kahve içip müzik dinlerken kitap okumak

    3.
  33. gazete veya dergi okurken yapabildiğim fakat roman bile olsa kitap okurken yapamadığım keyifli aktivitedir.
    2 ...
  34. marsta yaşayacak koloniye dahil olmak

    3.
  35. şöyle bir günbatımını seyretme ayrıcalığına sahip olmaktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2271796/+
    1 ...
  36. geçinemiyorsan köyüne git

    16.
  37. köyden kente göç olgusunun nasıl değerlendirildiğini merak ettiren bir öneridir. herhalde köydeki birkaç ineğini satıp kente gelenler, boğaz manzarası izlemek hayaliyle gelmedi. evet, belki bir klişe ama samanın ithal edildiği bir ekonomide tarım ve hayvancılığa dayalı bir ekonomiyi gerektiren köye dönüş önerisi, enteresan...
    1 ...
  38. hayvan olsan hangisi olurdun

    16.
  39. ejder balığı. okyanusun derinliklerinde, kendi ışığını üretebilen bir canlı.
    0 ...
  40. illere göre berber fiyatları

    17.
  41. istanbul bakırköy'den bildiriyorum, ortalama bir berber dükkanında saç kesim ve yıkama 70 liradır. saç sakal 100 liraya dayanmıştır. saç tıraşının 70 lira olduğu bir dünyaya çocuk getirmek, ne bileyim... *
    0 ...
  42. atatürk ün vahdettin i linç etme talimatı vermesi

    11.
  43. cumhurbaşkanı danışmanlarından murat bardakçı'nın gündeme getirdiği iddiadır. ahaber gibi kanalların da sahibi olan kalyon gruba ait turkuvaz yayınlarından çıkan kitaplarında bardakçı, 19 mayıs'ın da bir devlet operasyonu olduğunu öne sürmüş, sonradan gelen tepkiler üzerine Atatürk'ün padişah tarafından görevlendirildiğini söylemediğini önemle belirtmiştir. arşiv belgesiyle birlikte öne sürdüğü vahdettin'in linç ettirilme iddiası dikkate değerdir. murat bardakçı'nın yazısında da belirttiği üzere vahdettin'den önce milli mücadele düşmanı olan ali kemal, zaferin kazanılmasıyla birlikte linç ettirilmiştir. ali kemal'in linç ettirilmesi, nureddin paşa'nın gözetiminde olmuş, hatta ali kemal'in asılan cesedi ismet inönü'ye gösterilince inönü bu durumu tepkiyle karşılamıştır. keza atatürk de nureddin paşa'yı nutuk'ta sert bir dille eleştirmektedir, atay'ın naklettiğine göre ise atatürk, ali kemal'in öldürülüşünden tiksintiyle bahsetmiştir. böyle bir arka plan mevcut iken vahdettin'in atatürk imzalı belgede linç ettirilme talimatı ne anlama geliyor olabilir, diye düşünmek gerekir. belgenin tarihi, 2 kasım 1922'dir, yani saltanatın kaldırılmasının ertesi günü. bu tarihte büyük zaferin üzerinden 2 ay kadar geçmiş olmasına karşın istanbul'da işgalci güçler halen bulunmaktadır (bir yıl sonra, 6 ekim 1923'te istanbul'u terk ettiler). bu şartlar altında "de facto" olarak yani fiili durumda emrin yerine getirilmesi zaten mümkün değildir. bu durumda söz konusu emir, atatürk'ün planlarının bir habercisi durumunda görülebilir. zaten bu tarihten yaklaşık 1 sene sonra cumhuriyet ilan edilmiş, devletin yönetim biçimi hukuken de yerli yerine oturtulmuştur. tarihte monarşilerin kaldırılması hep kanlı olmuştur, hele ki "yenilen" monarşilerin. bu emir, belli ki en ciddi ve sert tonda bir "haber" görünümdedir, evet bir korkutma söz konusudur. olacaktır da. memleketi düşman işgalinden kurtaran bir harekete, bu mücadeleye katılanları idam cezasına çarptıracak denli bir karşı çıkışın sonucunda bundan daha "yumuşak" bir sonuç beklemek, tarih konusunda ısrarla cahil kalmaktır.
    1 ...
  44. harp hiledir

    7.
  45. riyazus salihin'de kayıtlı bir hadistir. hz. muhammed'in iyi bir komutan olduğu da düşünüldüğünde savaşların kaderini tayin eden bu taktiği dile getirmiş olması muhtemeldir. savaş, islam hukukunda da olağanüstü haldir, bu yüzden bazı haramlara cevaz verilir. savaşta hile yapmak da böyledir.
    0 ...
  46. şapel

    7.
  47. küçük kiliselere bu ad verilebildiği gibi ibadet etmek için ayrılan odalar ya da kulübeler de şapel olarak adlandırılabilir. hatta kiliselerin kapalı olduğu durumlarda gelenler mum yakabilsinler diye kilise girişinde bir kulübe vardır, ona da şapel denir. islam coğrafyasındaki mescitlere benzetilebilir belki. şöyle bir sıralama da yapılabilir:
    şapel < kilise < katedral
    0 ...
  48. bir çorba söyleyip 3 tam ekmek yemek

    3.
  49. yeni türkiye'nin yeme alışkanlığıdır.
    0 ...
  50. çok çalışıp kendini zeki sanmak

    2.
  51. bir hocamız söylerdi, "zeki ama çalışmıyor" yalanın daniskasıdır, çünkü zekanın belirtilerinden birisi çalışmaktır, diye. evet, zeki olan derslerine çalışmıyor olabilir, derslerden sıkılıyor olabilir fakat mutlaka bir şeylere çalışır. hatta bazı dersleri çok kötüyken çok iyi olan birkaç dersi de vardır.
    0 ...
  52. olası rusya kuzey kore nükleer savaşı

    3.
  53. mevcut politik düzende "bu nasıl olası" diye düşündürüp güldüren başlıktır.
    0 ...
  54. orta sınıf olmak için gerekenler

    1.
  55. türkiye'de git gide düşen ve daha çok bir yanılsamaya işaret eden gerekliliklerdir. avrupalı bir orta sınıf aile, şehir merkezindeki kendisine ait apartman dairesinde (kutu gibi bir daire değil tabii) oturur. profesyonel mesleğinden kazandığı aylık gelirinin yanında kira, temettü vb gelirleri de vardır. tatillerini yurtdışında geçirebilecek ve çocuklarına da araba alabilecek bir birikime sahiptir. lüks gösterişinde değil, rahat bir hayatın ve aslında birikimini artırmanın peşindedirler. bu sayılanlar, türkiye'de artık üst sınıf ailelerin yaşamına ait görülmektedir. uçurumdan yuvarlanan mevcut ekonomi, orta sınıftakileri alt sınıf olmaya zorlamaktadır ki bu sebeple orta sınıf olmak hem "yanıltıcı" bazı gereklilikleri yerine getirmeyi hem de avrupalıya göre alt sınıfa denk gelen seviyede kalmayı gerektirmiştir artık. buna göre türkiye'de orta sınıf "gözükmek" için ilk akla gelen bazı gereklilikler şunlardır:

    - güvenlikli sitede oturmak
    - robot süpürge
    - yoga matı
    - iphone / macbook
    - nusret, magnum store, magnolia bakery vb mekanlarda yiyip içmek (sadece story atmak için)
    0 ...
  56. sadaka taşı palavrası

    3.
  57. uzunca bir dönem osmanlı romantikleri yüzünden osmanlı'daki her kurum/gelenek abartılmış, neredeyse osmanlı'ya bir asr-ı saadet anlamı yüklenilmiştir. bundan dolayıdır karşı cenah da aynı abeslikte tepki göstermiştir. halil inalcık gibi tarihçilerin -Fatih'in "kayser" unvanına ve Osmanlı'nın yönelimine dayanarak- osmanlı'yı "üçüncü roma" olarak değerlendirmesine karşın bu cenah osmanlı'yı neredeyse destansı anlatıların tam zıddına yerleştirme eğilimine sahip olmuştur. osmanlı'da fuhuş vardı, osmanlı'da haydutluk da vardı, padişahlar içki de içerdi, eşcinsel ilişkiler de vardı. fakat ahilik teşkilatı, sadaka taşı, tekkelerde para alınmaksızın yemek ve konaklama, askıda ekmek gibi kurum ve uygulamalar osmanlı'nın son derece ilgi çekici bir yönüne işaret etmektedir.
    eh, kusura bakmayın... osmanlı'yı rezil veya yüce bir konumda tutun, fark etmez; tarihin bir anlamı varsa olay ve olguları her nasılsa öyle görmekle kazanılır bu anlam.
    0 ...
  58. google chrome daki dinozor oyunu

    42.
  59. eğer kendinizi bu oyuna kaptırırsanız, kesildiğine öfkelendiğiniz internetin geri gelmesine öfkelenirsiniz bu kez. çünkü internet geldiğinde oyun kesilir (en azından ben, kesilmemesinin bir yolunu bilmiyorum). bir de gençliğimde oynadığım bazı flash oyunlarda falan yükleme sırasında pinpon oynatılırdı, bu da keyifliydi.
    0 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük