devlet babası sağolsun bedava "okuyan" öğrencilerin halt yemesidir.
yok arkadaş, bu ülke bedava eğitimi hak etmiyor. her gün bir dünya vergiyi okumakta gözü olmayan bir dünya insana heba ediyoruz. karşılığında aldığımız ise koca bir sıfır. kimseyi zorla okutacak değiliz, kimse zorla üniversite okumak zorunda da değil. madem üniversitenin nimetlerinden faydalanmayacaksın, madem bilim üretmeyip, ideolojilerin esiri olup militanlık yapacaksın, o zaman siktir ol git o üniversiteden, oraya layık değilsin.
bugün üniversitelerde mafyacılık oynayan hangi grup varsa, sırf bedava gitmiş olmanın rahatlığıyla bunu yapıyorlar. sıkıyorsa senelik 20 bin ödediğin bir okulda yap bakayım bunu. yer mi ?
üniversiteler bedava olduğu sürece bu böyle sürer gider. sizin gibi öğrenciler okusun diye benden alınmış olan verginin her kuruşu haram olsun.
bireylerin giyinişine müdahalesi meşru olan herhangi bir kurum bulunmadığı gibi böyle bir davranış etik de değildir. bireyin tercihlerinin ne olduğuna devlet karar veremez.
müdahale hakkı devlete verilemez çünkü aynı durumun tersinin yaşanması da meşrulaştırılmış olunur ve her iki durumda da toplum mağdur olur. yaptığımız her işe karışan, ebeveyn kılıklı bir devlete sahip oluruz. kafalardaki şu "devlet baba" imajını atın artık.
devlet dediğin benim mülkümü gaspçılardan koruyan, hukuku sağlayan bir kurum. ne kadar başarılı olduğu tartışılır elbet.
beyin gücü daha önemli gözükse de dengenin sağlanması için kas gücüne sahip insanların sayısının daha fazla olması gerekir.
eğer zeki ve yetenekliyseniz, yaşadığınız coğrafyada da fırsat eşitliği varsa, beyin gücü ile hayatını kazananlardan olursunuz. fakat önemli olan nokta zekadan çok fırsat eşitliğidir. aksi halde kas gücüyle çalışmaya mahkûm olabilirsiniz.
2k14 sağolsun, basketbol aşkımın tekrar coşması ile uzun bir aradan sonra tekrar yapmaya başlayacağım eylem. en son takip ettiğim dönemde garnett pierce bostonda howard magicte idi. şimdi new jersey brooklyn olmuş new orleans pelicans hey gidi hey neler olmuş neler.
hayvan köleliğinin olduğu dünyada mülk niteliğinde olan canlının başına gelen olay.
sen hayvanı parayla alıp satarsan o da mal gibi kullanır, tıpkı bir köle gibi.
futbolun endüstrileşmesinden çok, tüketim toplumu olmamızdan kaynaklıdır. şuanki düzen "kullan-at" sistemi olduğu için, sürekli yenisine talep çoğalıyor ve sistem onun alternatifini, eski yeterince eskimeden ürettiği için rağbet olmuyor. eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı sözü boşuna değil.
örnek verecek olursak, ronaldinho hala jübile yapmamışken sistem çoktan ronaldoyu çıkardı ve diğerini unutturdu. şuan istediğiniz 1 maça girme hakkınız olsa hangisini seçerdiniz; ronaldinho'nun jübilesini mi, şampiyonlar ligi finalindeki ronaldo'yu mu ? bunu kendinize sorun, cevap orada saklı zaten.
bugün kesinlikle dinlenmemesi gerekir sonra kendinizi kesersiniz aman diyeyim. benim için şuan dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sesidir. çok özgün bir tarzı vardır ses rengi alışılmışın dışındadır.
her şarkısında ayrı bi tribe giriyorum. keşke sürekli günlük yaşantımda arkaplanda çalsa şarkıları ama öyle bir teknoloji henüz yok maalesef.
karşılaştığım günden bu yana dinlemekten bıkmıyorum, deneyin pişman olmazsınız.