bugün sabah çay koyayım dedim, kettle "abi benlik bir şey yok" diyerek kenara çekildi.
modem desen elektrik var ama internet yok değil, internet var ama elektrik yokmuş gibi davranıyor. buzdolabı hâlâ çalışıyor ama motor sesi yerine dua ediyor sanki.
komşuya sordum, "elektrik var mı?" dedim, "var ama voltajı yok" dedi. fizik kurallarıyla oynamaya başladık artık.
voltmetreyi taktım, ekranda 190 yazıyor. hayatımda ilk kez prizden gelen voltaja üzülerek baktım.
dağıtım şirketini aradım, “abi trafoda sıkıntı olabilir, geliyorlar şimdi” dediler. o "şimdi" zaman birimi kaç saat, bilim hâlâ çözemedi.
kombiye yaklaştım, ekran bana baktı, ben ekrana. “ben bunu çalıştıramam” der gibi sönük bir ışıkla duruyor. duygusal olarak çökertti.
şu an oturmuş prizden gelen voltajı izliyorum. netflix falan yalan, asıl gerilim burada.
beğenmeyen puştların bu adamı değil de kimi izlediğini merak ettiğim kişi. teke tek programında yıllardır kimi ağırlarsa ağırlasın o konu hakknıda ciddi çalıştığı görülüyor. bilim, din ve diğer konularda konuk ile aynı seviyede konuşabiliyor.
güzide bir $ehrimizin doğru yazılmı$ hali. aslen karslı olup izmirli olan balıkesirde iki yıllık okuyanlar tarafından getirilen ballar taksim ediliyormu$. ondan sonra kesirlere bölünürken buranın adını balı kesir koyak kanka demi$ler. o zamanki nüfus memuru yanlı$ anlayıp balıkesir yazmıs.
(bkz: balıkesir)
şayet Diferansiyel denklemler'in hayatınızda gördüğünüz bütün konuları içerdiğini düşünüyorsanız pek de parlak bir matematik geçmişiniz yoktur. sütçü imam (ve benzeri) üniversitelerde adı mühendislik olan yüksek lise öğrencilerine zor gelir. adı üstünde differential equations yani atla deve değil. lise seviyesinde matematik bilgisi gerektirir, ötesi değil.