yılmaz erdoğan çakması olduğunu çok güzel bir şekilde belli ettikten hemen sonra insanın aklına ; 'birbirlerini taklit etmekten bu kadar zevk alan insan topluluğunun bulunduğu bir ülke' geliyor. güzel ülkem.
kendini oyunculuk konusunda az buçuk geliştirmiş kadındır.aslında son dizisine bakıp konuşmak gerekirse kendisini oldukça aşan bir performans sergilemiştir. takdir ettim doğrusu.
tamamen yanlış bir önermedir. haklı da olsa haksız da olsa şiddeti hiçbir kadın hak etmez. bu nasıl bir zihniyettir anlamış değilim. siz kim oluyorsunuz bir insanın hayat bulduğu vücuduna dokunuyorsunuz? ona acı çektiriyorsunuz? onun o kutsal ellerin e o izin vermeden dokunma hakkına da sahip değilsiniz.
dengesiz, hayatı macera dolu olsun isteyen, sıkılgan, özgürlük savaşçısı, uzun süreli ilişkiden kaçmaya çalışıp hayatında hep farklı insanlar tanıma ve beraber olma hevesiyle yanıp tutuşan, ikiyüzlü olmayıp dobra dobra olan tip.
canla başla katıldığım gerçektir. maaşları 10 aileyi geçindirebilecek derecede yüksektir. fakat 2 yıl çalıştıktan sonra emekli olmaları da insanlarda "zaten işe yaramıyorsun daha da kalabalık yapma" sözünü akıllara getirmektedir. zira devletimiz bu yönden düşünmemekle birlikte milletvekili emekli maaşlarının dudak uçuklatacak cinsten olmasını gayet normal karşılamıştır.
özel sektörde 500 tl maaş alan işçinin 9 katı kadar para alan, üstelik aslında o parayı emekçinin kazanması gerekirken bu devlet memurunun aldığı düşünülünce sinir bozucu bir kişidir denebilir. sorunu kendisinde aramak ne kadar tartışılsa da sistemde sorun olduğu ve bu adaletsizliğin bir an önce düzeltilmesi gerektiği aşikardır.
her zaman "tamam bu sefer olacak. yeniden başlıyorum. bütün konulara yaniden çalışacağım." dediğim fakat hiçbir zaman gerçekleştiremediğim bir eylemdir. her insanda bu böyle değildir. değişiklik gösterebilir. her gün planlı programlı bir şekilde çalışma isteği gelen öğrencilerin hevesleri bir bir kursağında kalmıştır. bu böyledir.
yıllarca emek verilip o emeğin boşa çıkması durumunda insanın alt üst olmasına sebep olan ruhsal bir bunalımdır denilebilir. ilişki boyunca birbirine bu kadar yakın olup ayrıldıktan sonra birbirine yabancılaşan insanların tümünün ortak noktasıdır mutsuzluk. "onu çok seviyorum" demek yetmez. iyi olmak hiç yetmez. mutsuzluktan mutluluk yaratmak gerekebilir.
uykusuz dergisinin en arka sayfasının efsane adamıdır. erkek kardeşim dergiyi eline aldığında "sen böyle terbiyesizce şeyler mi okuyorsun abla" demesinin sebebidir. aslında kadın erkek ilişkilerinin bir süre sonra ne kadar monotonlaştığını, ayıp denilen cinsellik mevzusunun sadece insani bir ihtiyaç olduğunu gözler önüne seren bir abimizdir. karikatürleri takip edilesi yazardır.
metabolizması oldukça hızlı çalışan, yediğini 1 saatte yakabilen, zayıf ama aynı zamanda güçlü, tuvalete gidip gelmekten bıkmış ve yarım paket tuvalet kağıdını bir günde bitiren adamdır. çok yer, kilo almaz. bu yüzden de çevresindekiler tarafından oldukça kıskanç bakışlara maruz kalır. hele bir de çevresi kabız vatandaşlarla doluysa "vay haline üzüldüm senin için be" denilesi adamdır.
kıl ile tenin birbirine değdiği noktada, gözyaşının tuzlu olmasından kaynaklı, rahatsız edici derecede o bölgenin yanma hissine karşı bir savunma mekanizması da denebilir.
bir diğer şekilde ifade edecek olursak; "erkek adam ağlamaz" deyiminin varlığını koruyabilmesi açısından erkeğin dikkatleri sakalı kaşımaya yöneltmesi durumudur.
ayakları öpülesi, kadın gibi kadındır. ondaki azim hiçbir insan evladında yoktur denilebilir.
-bütün gün "tak tak" diye çıkan sesi bastırmaya çalışan sinirli kadın
-bütün gün "tak tak" diye çıkan sesten zevk alan kadın
diye ikiye ayrılır. daha çok çıkan sesten zevk alan kadın kategorisindedir.
demezler mi sonra "madem sinirleniyorsun neden bütün gün giyiyorsun?" diye.
hele bir de ellerinde tomarla evrak ve poşetler varsa; işte o zaman gerçekten guinness rekorlar kitabına aday denilesi kadındır.
ekonomik ve sosyal koşullara göre insanca(!) yaşamak için devletin belirlemiş olduğu minimum ücrettir.
günümüzde sosyal ve ekonomik koşullara göre belirlenen miktarın zamlı halinin 774 tl olduğu ücrettir. kira, beslenme, en az 3 çocuğun ihtiyaçları, faturalar vs derken elde para kalmamasının ve borca girme sebebidir.
zira bu ücreti bile alamayanların sayısı oldukça fazladır ve bu ülkemizde acı bir gerçeği gözler önüne sermektedir.