türkiye'de bizzat devlet tarafından yapılan bir eyleme hainlik ithamında bulunulması cümlesi. ülke dilencilik piyasasında rekabetin artması ve suriyeli taklidi yaparak bu yolla gelir elde eden insanları ve yerli işçilerini çıkartarak yarı fiyatına kayıt dışı olarak suriyelileri çalıştıran işverenlerin varlığı bunun sevimli ve yardımsever bir kucak açma olmadığını gösterir niteliktedir. hainlik midir? bilemem, kişiden kişiye değişir.
ikide bir butonuna basılmak suretiyle sabote edilen proje. dolayısıyla insanların çoğu tarafından inanılan sevimli bir yalanın ana nesnesi.
insanlarımızın kamuya açık her alanda gördüğümüz her düğmeye basmak gibi bir alışkanlığı olsa anlaşılır bir durum olurdu. eyvallah, tamamdır, proje süper zor ve yapılması onur verici. eyvallah süper başbakan, harika belediye, muhteşem bakan, sevimli japonlar, tiriviri benuga. hadi sırf yetiştirmek adına apar topar birkaç yamayla hizmete sokuldu, ona da eyvallah. yahu buna inanmak neyin nesidir birader?
adriana lima ve türevlerinin partneri olmayan herkesin hatta bahsi geçen mankenlerin eşlerinin bile hayatının belirli dönemlerinde fark edebileceği önemsiz bir ayrıntıdır biraz çirkinlik. fazla takılmamak lazım.
"aynı şeylerin tekrarlanmaması için hitlerden önce kitlesel olarak tiksinip ondan sonra değerlendirme yapmalıyız." anlayışı hakimse çok da işe yaramaz.
namaz kılan katılım oranının en yüksek olduğu namazdır. vakit namazlarında çok az olan katılım cuma namazlarında bir hayli artmakta bayram namazlarındaysa optimum seviyeye ulaşmaktadır.
neslini devam ettirmek isteyen her ademoğlunun çiftleşme zorunluluğu tespitidir. lafa dökülme biçimi kadınları edilgen kabul eden bir zihniyetin ürünüdür.
tarihsel olarak baktığımızda ilk zamanlar erkeklerin kas güçlerini kullanarak güvenliği ve avlanarak evin genel ihtiyaçlarını karşıladığı, kadınlarınsa evin içinde çocuklara bakmak ve temizlik gibi işleri yaptığı iş bölümünün son iki asırda kapitalizmle birlikte kadının da işgücüne aktif olarak katılmasıyla kaçınılmaz olarak ortaya çıkmış, ancak kadınların erkeklerden farklı olarak doğurgan ve anaç yapıları ve biraz da geçmişteki alışkanlıkların değişmesinin zorluğu nedeniyle günümüze kadar devam etmiş olan, evrimini tamamlayamamış kavram.
erkeklerin ve kadınların fiziksel ve ruhsal koşulları nedeniyle salt eşitsiniz diyerek sağlanması pek de mümkün görünmeyen eşitlik hukuk önündeki eşitliğin yanısıra kadınların bazı alanlarda korumaya alınması yoluyla desteklenerek sağlanmaya çalışılagelmiştir. ücretli ve ücretsiz doğum izinleri, kadına şiddetin cezalandırılması, kadın sığınma evlerinin varlığı buna verilebilecek örnekler olabilir.
kadınla erkek arasında bu eşitliği ihlal edecek her türlü suçun genellikle ispatı zor olduğu için mutlak eşitlik yolundaki ilerleme hala son derece yavaştır.
birlikte yuva kuracağı hatun kişisinin geçmişi hakkında yeterli malumata sahip olmayan/olamayan er kişisinin yaptığı şeydir. evlenme niyetindeki hiçbir kadın geçmişte beni şu barda hoplattılar, burada parmakladılar, orada siktiler diye anlatmayacağından er kişisinin bu hususta yapacak hiçbir şeyi yoktur. kızı sevdiyse o yuvayı kuracaktır.
rezillik değildir, bir defaya mahsus son derece eğlenceli bir aktivitedir. ancak sonrasında hemen evlere dağılmak ya da elbiseleri kurutmak üzere aynı evde dağılmak elzemdir.
fatih'in istanbul'u fethettiği yaşa gelip hala bir halt becerememiş insan sorusudur.
"madem kız dediğin istanbul gibi olacak (fethi zor fatih'i tek) o zaman o kadar askerin ne işi var. hele ulubatlı hasan yok mu, bayrak dikmek de neymiş." diye bir cümle kursalar şaşırmam.