divan kurulu toplantısında konuşan bir üyelerinin sert oynamalarına müsade eden hakemler sayesinde eksik kalmadıklarını itiraf ettiği, diğer kurul üyelerinin buna tepki gösterdiği kulüp. adam diyor ki "düzgün bir hakem olsa, daha 10. dakikada eksik kalırız." özellikle torreria, sanchez ve barış alper gibi dandun adama giren oyuncuları için söylüyor bunu. neyse bunlara sorsan bu "dürüst" divan kurulu üyesine de ali koç para filan vermiştir. karaborsa biletlerle geçim zor tabi.
güya islam adı altında islam'a en büyük zararı veren, özellikle islam'ı islam dışı kesimlere kötü göstermek için çabalayan, fitne fesat çıkartmak gibi islam'a aykırı bir tutum içine giren, insanların bırakın islam'a yaklaşmak, islam'a kötü gözle bakmasına neden olan hocamsı. sakal bırak, iki konuş tamam, şakşakçıların varsa arkanda büyük bir kitle var sanarlar zaten. islam'ı anlamak için önce islam'a odaklanmak lazım. bu gibi profiller nedeniyle insanlar başka şeylere odaklanıyor. sonra islam tü-kaka diyorlar. aslında kötü olan bu profiller. müslümanlar da bunlara itibar etmemeli ancak o da ülkemde din düşmanlığı olarak uygulanmaya çalışılan sözde din ve vicdan özrüglüğü olan layıklık ilkesinden kaynaklanan bir baskıya maruz kalmanın sonucu, bu tip kitlelere yakınlaşmakla sonuçlanıyor. bi özgür bırakın la dinimizi.
efsane stoper. ülkemize gelmiş en iyi stoperdir kendisi. taraftarında bıraktığı izler başkadır. başka takıma transfer olurken havaalanında büyük çoşkuyla gönderilmiştir. ibrahimoviç, drogba gibi oyunculara nefes aldırmadığı maçlar oynamıştır.
parantez açalım, o yaşta copa libertadores ve FIFA Kulüpler Dünya Kupası(turnuvanın oyuncusu seçilerek) kazanmış birisini transfer etmek büyük işmiş gerçekten.
bence şarkıları yorumu çok kötü, şarkıları ise ergen seviyesinde. emir can bilmem ne ile birlikte insanlarımızdaki zevki sorgulamama neden olan şarkıcımsı. gerçi bir eleman vardı. çiftlikte büyükbaşlar şarkı söylüyormuş gibi söylüyordu şarkılarını böğürerek. onlar kıyaslayınca bunlar pavorotti tabi.
şimdi senin g.tün açık, mourinho da dış basına bunların g.tü açık diyor. bizi rezil etmiş mi oluyor? sen illegal bahis sponsoru alırken ülke rezil olmuyor, yöneticilerin eliyle karaborsa bilet satılırken ülke rezil olmuyor, transfer hileleri yaparken ülke rezil olmuyor, ligde iteklenerek rekor üstüne rekor kırıp avrupa'da köy takımlarını yenemiyorsun ülke rezil olmuyor. mourinho bunların g.t görünüyor diye açıklama yapınca ülke rezil oluyor öyle mi?
ülkenin rezilliklerini dile getirdiğin için rezil olunmaz, rezillik yapıldığı için rezil olunur.
çocukluğumun en güzel hissiyatlarından birisini oluşturan mekanlardandır.
gittiğimiz mekanın adı dükkan sahibinin yan taraftaki dükkanca kuş dükkanı olmasından ötürü kuşçu idi. arkadaşla elimize 3-5 lira geçince, kuşçu'ya gidiyor muyuz diye araşırdık ev telefonundan. o zaman cep telefonu yok tabi.
sonraları önce playstation 1 ile roberto carlos'un forvet oynatıldığı bir mekana dönüşürken, sonraları kepenk kapatmıştır. memlekete gittiğimde kuşçu'nun olduğu pasajın önünden geçerken duygulanırım.
bir tarafta işlerine gelen kararlar verilmediğinde ligi bitirtmeyiz tehditleri sonrası maçların istedikleri gibi sonlanmasını sağlayan hakem katliamları, 10 yaşında çocuğun bile anlam veremeyeceği illegal bahis sponsorlukları, yöneticilerin organize ettiği karaborsa bilet skandalları, mhk toplantısına tuttuğu takım nicki ile çıkmakta herhangi bir sakınca görmeyen kadrolu hakem hataları, ve şampiyonluk kutlamasında sanki kulübün başkanıymış gibi kutlama yapan tff başkanları varken rekabetten bahsediyor olmak bile komedi. yabancı hakemi neden istemedikleri akıl ve mantık yönüyle açıklayabildiler mi? rekabet eşit şartlarda yapılırsa rekabet olur.
bu kadar özgüvenli taraftar grubu görmedim. özellikle kadrolu hakemlerine olan aşırı güvenleri ile sportif anlamda sadece yerel olarak oldukça ileride olmaları bu güveni arttırıyor olabilir. ama gel gelelim ülkede bu kadar bariz başarılı* olmasına rağmen, avrupadaki durumlarına. işte orada da aşırı özgüvenli olmalarına rağmen kadrolu hakemleri olmadığı için gereken başarıyı sağlayamıyorlar. yerel ligde onların daha gerisinde olan takımlar sürekli daha iyi sonuçlar alıyor.
ama yönetimleri gerçeği görmüş olacaklar ki yabancı hakem atamasıyla bir titreme, bir hoplama geldi. avrupa da iki maç kazandı diye avrupa şampiyonu olacaaam diyen ama ligin tozunu attırırken avrupa'da köy takımlarını yenmeyi başaramayan okan'cığım da kendi takımı yerine sahada rakip kalecilerin içtiği su sayısına, ve çimlerin uzunluğuna odaklandığı için alınan olumsuz sonuçların devam etmesi muhtemel.
keşke lehlerine verilen kasıtlı hakem kararlarını da paylaşsalar da ne kadar adil olma yaklaşımında olduklarını görsek. ama adama gösteriyorsun bak burada kasıtlı olarak hakem kart vermiyor diye, diğer takımlara da oluyor diyor.
yanlış hatırlamıyorsam yıllar önce avrupa'da bir pkk etkinliğine katılarak şarkılar söylemiş şarkıcı. chp'nin düzenlediği bir mitingde eline verilmek istenen ay yıldızlı bayrağı almamak için baya çaba sarfetmiş, seyirci zoruyla aldıktan kısa bir süre sonra bırakmıştı. rahmet dilenmesi konusunu bir daha düşündüm.
babasının attığı gollerle sevinen küçük minik. bir saniye ya babası futbolcu değil ki, ha kadrolu hakemdi, doğru. en büyük gs nickli sözde adil hakemin kızı.
mesele şirket çıkarları vb. miş gibi davranan kişilerin idrak edemediği şeyin müslümanlara ait bir şeyi tebrik ettiğinizde bunun bir şirkete zarar vermeyeceği gerçeğidir. bakın bu şirket islam'ın yasakladığı bir iş yapıyor olsa neyse, bir tane şirket gösterin müslümanların dini anlayışlarına hassasiyet gösterdiği için batmış olsun, ciro kaybetmiş olsun.
buradaki tepkinin altında yatan nedeni hepimiz biliyoruz, bunu "nasıl bir dini inanca karşı böyle bir yaklaşım olur" diye eleştirilmek yerine "şirket politikası" denilerek korumaya çalışmak da zihniyetin aynı olduğunun göstergesidir. "biz her kesime aynı mesafedeyiz" diyen bir kişinin her kesime aynı mesafede olmadığının aksine bazı kesimlere daha uzak mesafede olduğunun kanıtıdır. hani bir fıkra var ya "koyu yeşiller arkaya" işte o dur burada olan.
ramazan ayının kutlanması, bir insanı rahatsız ediyorsa bu insan islam düşmanıdır. ülkenin anayasının aksine, insanların inançlarına karşı bir duruş sergilemektedir. bu kadar net.
5 para etmez hakemlerdir. neden mi? misal fenerbahçeli olduğunu bildiğimiz bir tane hakemimizin fenerbahçe'yi doğradığına o kadar şahit oldum ki ben, fenerbahçe lehine tartışmalı karar verse neler denir. cüneyt çakır mesela, göz işareti yaptı diye lugano'yu, oyun duruyorken yüzüne gelen topa eğildi diye gökhan'ı atmıştı bir maçta.
beşiktaş için hakem konusuna zaten yorum yapılmaz. adamlar kadar mağdur yok ciddi anlamda.
ama bir camia var ki hakemleri kadrosuna almış oyuncu transfer edeceğime hakem transfer edeyim demiş. adamların hakemi gs simgesi ile mhk toplantısına katılmaktan utanmayacak kadar kadrolu. siz ise hem rakiple mücadele ediyorsunuz, hem de hakemle mücadele ediyorsunuz. o nedenle yabancı hakem mevzusu gündem olunca ne yapacaklarını şaşırdılar. yönetimden başkana malzemecisinden temizlikçisine kadar hepsi karşı çıktılar. çünkü biliyorlar ki kendi kadrolu hakemleri maçları yönetmezse kazandıkları haram başarıları kazanamayacaklar. avrupa kupalarında köy takımlarına karşı kazanamadıkları gibi.
takımında 14 tane yabancı oyuncu olan yerli milli anadolu kulüplerimizden de yabancı hakem istemeyiz, yerliler başarılı olsun diyen var şaka gibi. yerli hakemler ülke futbolu için en büyük tehlikedir. derhal bütün hakemlerimiz kovulup yeni nesil hakemler yetiştirilmelidir. bu dönemde de yabancı hakemler maçlarımızı yönetmelidir.
demokrasi ve eşitlik adına naralar atıp, insanları farklılıkları nedeniyle baskı altına alıp, onların en temel vatandaşlık haklarını ellerinden almayı maharet sananların kutlayacağı kara gündür. cumhuriyet sonrası süreçte değerlerimizi kaybedip avrupalılaşma uğruna insanlarımıza sadece inandıkları için(ki devlet yasalarında buna karşı gelen bir şey yoktur, zaten olmamalıdır ki istiklal marşımız bunun en bariz örneğidir) zulme uğradılar. okuma, çalışma, ibadet etme hakları ve en kötüsü inançlarına göre yaşama hakları gasp edildi. hem de devletleri tarafından.
laiklik denilen şeyi islam düşmanlığı haline getiren ve bunun için devletin imkanlarını kullanan zihniyetin kınanacağı gündür. diğer devlet ilkelerini say desen sayamazlar.
koskoca devletin kızların kafasındaki bir örtüden korktuğu gündür aynı zamanda.
zamanında darbe yapıp kendi başbakanını idam eden bir ülkenin kara günlerinden sadece birisi işte...
küçükken arada denk gelip izlediğim sıcak aile dizisinin jenerik müziğidir.
sözleri, müziği ve ritmi ile tüm zamanların en iyi jenerik şarkısı olabilir.
Sözleri:
Hic takmam umursamam
Yemek seçmem zayiflamam
Can boğazdan gecer madem
Diyetlerle ugraşmam (×4)
Gururluyuz vede mutluyuz
Cunku biz biraz kiloluyuz
Kadin olmak çok zor zanaat
Alaha şukür etli butluyuz
Sebze mebze bir nebze gıliserin diyeti
Birakin böyle kötü niyeti
Bizim böyle sorunumuz yok
Karar verdik biz kestik diyeti
Rijim diyet hak getire
Yazik bu bedene
Sismanlik sultanliktir
( hic) işim olmaz baskülle (×2)
--spoiler--
Ek olarak malum takıma bulaşanlarin makus talihi mi? Yoksa seçilmiş insan mı?
--spoiler--
kulübünün divan toplantısında bir divan kurulu üyesi tarafından istanbul büyükşehir belediyesi adayı iken "murat kurum bakan iken bizim için neler yaptı, bunu inkar edemeyiz, neler verdi bize, işlerimizi nasıl kolaylaştırdı, şimdi burada söyleyemem" gibi ifadeler kullanırken başkaları için isim vermeden siyasete bulaşmışlık algısı yaratmak da ancak bir camianın taraftarına yakışır herhalde. siyasete bulaşmadığı için doğranan bir takımı bulaşmış gibi gösterebilme zekası herkeste olamaz. seçilmişlik budur bence.
miniminnacık teknik direktörlerinin fetoşun sohbetine katılıp yanında oturduğu videolar resimler var ya. maydonoz döner işi ne ki? yabancı hakemi acun'un almaya çalıştığı takıma bağlayan okancığım seni direk fetö ye bağlayan videon var be adamım.
--spoiler--
Fetö'ye fon sağlayan Maydonoz döner ile sponsorluk sözleşmesi olan, yine bizi şaşırtmayan futbol kulübü.
--spoiler--
ah cehalet sen nelere kadirsin. ali koç'un adayı seçimden çekildi seçime 1 hafta kala, herhalde gündemi sadece gs'nin işine geldiğini söyleyen instangram sayfalarından takip edince böyle bilmeden konuşmak doğal oluyor. bir trabzonspor kulübü başkanının fenerbahçe lehine çalıştığını söyleyecek duruma düşürmesin Allah kimseyi. insanlar görse ne der sonra. 3 yaşında çocuk yapmaz bunu. kaldı ki adaletli yönetime alışık olmadığınız için adamın yönetim anlayışı sizi rahatsız ediyor herhalde. büyükekşi olsaydı maçlara dursun özbek'i atardı siz de sesinizi çıkartmazdınız.
ayrıca insanların bu kadar anlamakta zorlanmasına cidden şaşmaya başladım. ülkemizdeki zeka seviyesinin vahametini gözler önüne seriyor bu durum.
kimse kimseye "maymun" demedi, "maymun gibi zıpladılar" dedi. hukukçular dahil aklı olan kafatası içinde beyin olan herkes bunun ırkçılık olamayacağını
--spoiler--
okana ve tüm yedek kulübesine ''maymun'' dedirttiniz, doğru düzgün iletişim kuramadığınız ve açıklamalar yapamadığınız için takımı maymuna benzeten adamı medya sizin yüzünüzden iyilik perisi ilan edecek neredeyse. ali koç'un federasyonuna rağmen en az 3-4 maç ceza alması gereken adam rakibin algısı sayesinde 1 maç cezasını kupa maçında çekecek muhtemelen. siz ne işe yararsınız???
--spoiler--
not: malum şahse maymun dendiği iddiası ile maymunlar dava açacaklarmış. bizi bu kadar ağlak, çirkef, karakter eksiği olan insana nasıl benzetirsiniz diye.
ligin nasıl kurgulanmış bir lig olduğunu zaten gördüğümüz maçlar oldu yıllardır. her sezon alttan altan rakiplerini doğrayıp kendini öne çıkaranlar, işine gelmeyen sonuçlarda ligi bitirtmeyiz diye tehditler savuranlar ise en çok adaletsizlikten yakınanlar oluyor esas mağdurlar yerine. o nedenle lig istatistiklerine bakarak yorumlamak hatalı olacaktır. ha bir takım istatistiklere bakacaksak rakibinin 5 şampiyonluk gerisinde olmasına rağmen tüm zamanlar puan durumunda önde olan bir takımın nasıl ifade edilmesi gerektiğini bilemedim.
galatasaray'a gelecek olursak, avrupa'da puan kaybettiği ya da elendiği maçlarda 6-7 oyuncudan kim yoktu? icardi dışında tamamı vardı takımın. ek olarak geçen yılki takımını neredeyse korumuş bir takımdan bahsediyoruz, oshimen'le daha da güçlendirdiğini de unutmayalım. üstelik aynı hoca aynı şekilde yönetiyor takımını, (ağlayarak, pislik ve çirkeflik yaparak). fenerbahçe ise neredeyse tamamen yenilenmiş, hocası ve oyun anlayışı değişen bir takım olmuş. ligdeki ilk maçtaki yenilgisini baz alarak, veya ligin ilk yarısında avrupa da aldığı olumsuz sonuçları hesaba katarak yorumlamak futbol cehaleti olarak ifade edilebilir.
son maçta galatasaray'ın icardi dışında nerede eksiği vardı?
--spoiler--
galatasaray'ın 6-7 oyuncudan oluşan başlıca kaliteli bir ekibi var. osimhen, icardi, torreira, davinson, muslera başlıcaları. şimdi de lemina ve morata eklendi bunlara.
--spoiler--
gel gelelim maça ve hakem yorumlarına. eğer galatasaray camiasından bir yetkili kişi maçtan önce çıkıp da deseydi ki, "yerli yabancı fark etmez, biz yine oynarız." o zaman işkillenmezdim. maçtan önce açıklamalar, "neden yabancı hakem?" diye, maçtan sonra açıklamalar "yerlilerden farklı mı yönetti?" resmen yerli hakem yönetsin yaklaşımı oldu. peki neden? neden kendine o kadar güvenen takım yabancı hakem de olsa ben gerekeni yaparım mottosuyla karşılamak yerine bu kadar tepki gösterdi? maçı oyunu filan bıraktılar önce sadece hakem konuştular. stadlarındaki güvenlik kamerası görüntüsünü servis ettiler mourinho sanki hakemle konuşamaz gibi, sanki okancığım hakemle konuştuğunu söylememiş gibi. sonra da beyinsizler gibi mourinho'nun söylediği "maymun gibi zıpladılar" ifadesini ırkçılığa evirmeye çalıştırlar. çünkü futbola dair konuşacakları bir şeyleri yoktu. sezon sonuna doğru ne olur bilmiyorum ama galatasaray'ın maçlarını yabancı hakemler yönetmeye devam ederse sürpriz puan kayıpları yaşamaları muhtemeldir. yerli hakemlerin oyuncularına hak edilen kartları göstermediği, haksız penaltılar çaldığı ortamda yabancı hakemi ısrarla istememe nedeni de başka bir şey olmasa gerek. kalan haftalar bir takım için çok zor geçecek. diğerinin kaybedek bir şeyi yok.
acun'a bak ya, federasyonu etki altına alan takımın yöneticisisin ama 30 yıldır hakem hatalarıyla fayda sağlayan rakibinden tam 6 puan geridesin. federasyona olan etkisi ile yabancı hakem getirterek sanki kendine menfaat mi sağladı acun? hakemin maçı adil yönetmesini istediği için yabancı hakem getirilmesine verdiğiniz tepki bile yaptığınız pisliklerin itirafıdır. mariborluymuş da, etki altında bırakılırmış. tff'nin hakem toplantısına şampiyongs yazarak katılan hakem kadar etki altında kalmaz kimse merak etmeyin. sizin pisliklerinizi bulaştıramayacağınız yerler de var.
dünkü maçı geçen yılki maçı yöneten adi hakem yönetseydi var ya görürdük biz şenliği. doğrardı bizi herhalde.
alttaki maçın kaçıncı dakikasından itibaren rakibinin hakem tarafından bile isteye haksız yere 10 kişi bırakıldığını da söyleseydin ey yorumcu. imam osurunca cemaat ...çar misali, malum camia nın saçmalıklarına taraftarın ortak olması şaka gibi. maksat manüplasyon olunca 1 şut 1 gol söyleniyor ama 20.dakikada 10 kişi bırakılan rakibinden bahsetme gereği duyulmuyor. acun'un tam olarak söylediği de bu kırmızı kartın veriliş şekli idi.
--spoiler--
hele ki geçen sene 1 şut 1 gol ile kazanılan gs maçı için yaptığı açıklamalar tam evlere şenlik.
--spoiler--
ek olarak maymun gibi zıpladılar ifadesi ırkçı bir ifade olmaz. birine maymun gibi zıpladılar demek başka maymun demek başka bir şey. beyni olan herhangi bir yaratığa bunu anlatsanız anlar. iki açıklaması var. ya bunların beyni uyuşmuş camia olarak, ya da işlerine gelmediğinde yaptıkları gibi yapıyorlar hep. alın size Türk futbolu.
ya bu takım illegal bahis şirketini 14 milyon tl'ye sponsor aldı, hakkında işlem başlatılmadı. en az iki maçtan ceza alması gereken sevklerden 1 maç ceza alabilen takım. yöneticileri tarafından karaborsa bilet satışı organize edilen kulüp ceza almadı. tff başkanı şampiyonluk kutlamasına gs başkanı gibi katılmıştı. ama federasyon hep fenerbahçe'yi korur ne hikmetse. bu nasıl korumaksa 10 senedir şampiyon olamıyoruz.
maçlar istediği gibi bitince kalecilerin içtiği su sayısını saymayan hoca, saha kendilerinin olunca çim uzunluğuna da takılmamış. kendisi hakeme "kötü yönettin" deme hakkına sahip, ama mourinho deyince "ağlıyor" oluyor.
fatih terim'i geçecek bu gidişle. başarı da değil, fatih hoca'nın usta olduğu başka şeylerde.
"maymun gibi zıpladılar" ifadesinden "ırkçılık" çıkarımı yapmaya çalışan beyn-i yoksunlar olduğunu bize gösteren insan. eşek gibi anırdılar, at gibi koştular, kuş gibi uçtular, kedi gibi kaçtılar. ırkçılığa bak. ha doğru bir ifade mi bence, ben kullanmazdım. jose Türk dil sanatına çok hakim olmadığından bunu ifade etmek için kullanabileceği çeşitli dil sanatlarını bilmiyordur.
edit: şimdi aklıma geldi. aziz başkan başkanlığından sonraki bir toplantısına malum takımın yönetimi için kafaları basmaz, anlamazlar tarzı ifadeler kullanmıştı. bir yiğit de çıkıp ne diyorsun diyememişti. hey gidi.
tombala çektiği için pfdk'ya sevk edilip en az 2 maç limiti olan cezasını 1 maç olarak alan futbolcular da gördük biz. emsalleri 3-4 maç alırken.
--spoiler--
lan olum davete icabet edilmedi diye disipline sevk nerede görülmüş ülke tarihinde? gerçi bizim oyuncu rt yaptı diye sevk edildi ceza aldı bu ülkede.
--spoiler--
yabancı hakem süreci bize göstermiştir ki birileri maçı yabancı hakemin yönetmesi durumunda yenilmekten korkuyor. aslında bu yaklaşımla psikolojik üstünlüğü sağlayamadığını da gösteriyorlar. okan hoca kalecinin kaç kez su içtiğini sayması için yardımcı görevlendirmiş bir de.
o kadar alışmışlar ki "ligi bitirtmeyiz" diye tehditler savurup hiç bir şey yapılmamasına, şimdi birileri yaptıkları saçmalıkları sadece sevk ettiğinde bile ağlıyorlar. e şampiyonluk kutlamalarına kendi şampiyon olmuş gibi katılan tff başkanlarından sonra adil olmaya çalışan tff başkanı zorlarına gdiyordur herhalde. bir de fenerbahçe'ye karşı içinde zerre sempati olmayan bir tff başkanının fenerbahçe'yi koruyacağını düşünebilen beyin hücrelerine de selam olsun.
almkmaar maçını zerre umursuyor olsalardı her yoruma katılabilirdim. kar yağıyorken ve 4 günde iki tane önemli maça ev sahipliği yapacakken zeminin üzerinin örtülmemesinin mantıklı açıklaması ne olabilir? emre bol bir spor yazarıdır. üslup olarak tarz olarak sevmem, ama bu kar yağışında stada olan ilgisizliğin mantıkla açıklanamayacağını bilecek kadar da futbolu biliyorum.
yabancı hakem mevzuundan sonra da gördük ki galatasaray gerçekten derbi maçı kaybetmekten korkuyor. çıkarım oynarım demiyorlar "neden yabancı hakem" diyorlar. fenerbahçe psikolojik üstünlüğü almışken maçın ertelenmesine neden olarak her türlü hamle mantıkla bağdaşabilir. ha olur mu? söz konusu malum camia olunca olmaz diyemiyor insan.
--spoiler--
zemin güçsüz takımın ihtiyacı olan şeydir biz burda kazanmak zorunda olan tarafız.
--spoiler--
bir de sorsan fenerbahçelidir kendisi. fenerbahçe ne aziz yıldırım ne de ali koç döneminde siyasete alet olmadığı için bir takım takımların aldıkları siyasi destekleri alamamaktadır. adamın biri murat kurum'un kendi kulüplerine yaptığı güzellikleri anlatıyordu kulübünün divan şeysi toplantısında. zaten 2011'deki şike davasının nedeni de bu kulübün siyasete alet olmamasıdır. mehmet ağar ları filan sayarız 90 lı yıllardaki türk futbolundan bahsederken ama fenerbahçeli cumhurbaşkanının döneminde 11 yıldır şampiyon olamayan bir fenerbahçe gerçeği vardır.