Beraber çalıştığım oldu. Devlet tarafından sosyal entegrasyon amaçlı işe alınmıştı. Çok iyi bir insan olmasına karşın duygularını uçlarda yaşıyordu. Çok neşeli veya çok üzgündü, müthiş kuşkucuydu. Benim çalıştığım kişide oran çok yüksekti. Çok sevmeme karşın hepimizi çok yormuştu. Çok hassas bir yapıya sahipler. Onu hala çok seviyoruz. insanların bu durumu anlaması lazım tıpkı karaciğer, mide vb. hastalıklardan farkı yok. bilgi ve farkındalık için (bkz: https://www.nihrir.com/bo...line-kisilik-bozuklugu-2/)
Seçmen kitlesine bak. Bide bunların hepsi güya sözlük yazarı. Takım tutar gibi parti tutuyor adamlar. kullanılmamış beyninizi kullanın. sizin bokluğunuzdan bizimde geleceğimiz sikildi. biri diyorki beğenmiyom ama verecem. biri diyorki ne olursa olsun verecem. birine sorsan diğerine koyun der diğerine sorsan mal der. maalesef bu iki lavuk kitle çoğunlukta. sadece diğeri kazanmasın diye oy kullanıyor. bu kitle ile aynı döneme denk gelişimi sikeyim.
500 yıl sonraki Konfüçyüsçüler. Yahu bırakın atamı. inandığınız değerler aşkına bırakın. Mustafa Kemal Atatürk'ü seviyorsanız siz hiç adını ağzınıza almayın. Çünkü o sizin gibilerle mücadele etmiş.
Mustafa Kemal Atatürk zekası, inancı ve yol arkadaşları ile bu ülkenin bağımsızlığına liderlik etti. Bizim, Mustafa Kemal Atatürk'ü sevmemiz için bu bilgi yeter. Mustafa Kemal Atatürk'ü abartarak kutsallaştırarak onun emanetine zarar veriyorsunuz. sizin gibileri hiç sevmiyorum.
Yapmayın. Bu ülkeye, bu coğrafyaya bu kadim medeniyete bunu yapmayın. Ayrılık tophumları ekmeyin. Kardeşi birbirine düşürmeyin. Biraz vicdan ve izan sahibi olun. Keşke babanız ve annenizden biri o gece olmasaydı. Bu şekilde sizin gibi döl israfları da olmazdı.
CHP son dönemlerde ilginç bir yere doğru sürükleniyor. Düzenin muhafazası, belli grupların ve ideolojilerin varlığını sürdürmesi amacıyla mücadele eden parti bir anda yolunu değiştirdi. Her kesime ulaşmak amacıyla genel bir siyaset izlemeye çalışıyor. Ancak bunu tam olarak beceremiyor. Sıradışı bir durum ancak hem kimliksizleşiyor hem marjinalleşiyor. Neden mi? Eylemi yapsa söylemi tutturamıyor, söylem uygun olsa eylemler o gerçeklikle çakışıyor. Çünkü bilmediğin ve inanmadığın birşeyi yalan üzerine inşa etsende uzun soluklu olması mümkün değil. Acilen parti kendi öz yapısına geri dönmeli. Çünkü o CHP'ye ne olursa olsun bu ülkenin ihtiyacı var. Bu durum CHP seçmenine yansıdı. inandığı şeyle partinin yaptığı şey çakışıyor. Dolayısıyla siyasi tartışmalarda agresif ve alaycı bir tutum takınıyor. Bilindik ve bıkkınlık getiren basit sloganlar üzerinden siyasi rakipleriyle dalga geçiyorlar. Çünkü kendi cephesinde mantıklı, kaale alınacak tek bir iş olmuyor.
1- Türkiye'de altyapı sorununu çözdü
2- Vesayeti bitirdi
3- Kritik alanlarda yerli üretimi destekledi ve başardı.
4- Savunmayı ülke sınırları dışına çıkararak cepheyi genişletti. (Akdeniz ve ortadoğunun kritik bölgelerinde etkin bir devlet politikası yürüttü. Tarihi ve coğrafi etkinliği kullanarak halklar nezdinde psikolojik üstünlüğü ele aldı)
5- Umutlarımızı ve hedeflerimizi değiştirdi. (Bana göre en önemli maddedir. Kendi ülkemizdeki kısır döngüden çıkıp dışarıya odaklandık. Her ne kadar bu kısır döngüye döndürülmek istesekte devlet hedef büyüttü.)
Not: Benim yazdıklarımı anlayan ve vakti geldiğinde reaksiyon gösteren çoğunluk, sessiz ve mağrur. Sokak köpekleri havlayabilir.
irritabl bağırsak hastalığının semptomlarını azaltmayı hedefleyen bir beslenme modelidir. FODMAP’in açılımı; fermente edilebilir, oligo di-monosakkaritler ve polyoller demektir. Bağırsak sağlığı için önemli bir diyettir.
Niye bu parayı aldı demiyoruz. Bu devirde kimin kime gücü yeterse ezme hakkı var. Bu hak kanun ile korunmakta. Susmak ve başını kuma gömmek bu soygunun devam etmesine hizmettir. Mağdur olan ve ihtiyacı olan insanlar bu sistemin kurbanı oluyor.
Çamur atmaya meraklı ne kadar adam varmış. Yav arkadaş tasarım bu piyasaya çıkacak mal değil. iyi bişey olunca nasıl bok atarızın derdine düşmüşler. Adamlar tüm tasarımı piyasaya verecek değil. Bilgisizler ordusu
Geçen sene de aynı şey yaşandı. Başakşehir ŞL önelemesinden elenince avrupa Ligi'ne özen göstermedi. Yedeklerle mücadele etti. Bu sene'de aynı anlayış var. Sen kimsin ulan! o zaman hiç gitme. Ülke zar zor puan biriktiyor zaten, heba etme şansı. Bizi çileden çıkarma. Trabzonspor gitsin o zaman katkıları olurdu. Sempatim vardı bu takıma şimdi nefret ediyorum.
'Fenerbahçe'nin yeni vizyonunu oluşturan adam. Didişmek, kavga etmek, mahalle ağzıyla bildiri yayınlamak gibi devirlerin kapandığını ve uzlaşı yoluyla rekabet edilmesi gerektiğini anlatan adam gibi adam. Ancak son günlerde medyada ve kulüplerde tuhaf bir durum var. Ali Koç'a karşılık ilginç kampanyalar başladı. Transfer piyasasında
rekabet çok doğal bir durumdur. Ben bu oyuncuya daha önce teklif ettim sen teklif edemezsin gibi bir anlayış var mı? Daha önce karşılaşılmış bir durum mudur ki ULTRASLAN denilen grup tuhaf bir açıklama yaparak bir başkana hakaret eder. insanarın aklıyla oynamayın. Bursa başkanı canlı yayında çok iyi ağırlandık diye açıklama yapıyor bir kaç dakika sonra kulübün resmi sitesi rezil ve iğrenç bir açıklama yapıyor. Ali Koç ise bu iki açıklamyı tikine bile takmıyor. Kaale bile almıyor. Basit, çirkef, sorunlardan nemalanan bu zavallılara hadlerini efendilikle bildiriyor.