Sevgiye tembellik yaraşmaz...
Yaraşmaz işte...
O, Tanrı'nın bizi denemesidir.
Başımıza ne gelirse gelsin, sahip çıkmamız için.
Sevgi, en çok da zor zamanların enerjisidir.
Seni, yolda kararlılıkla tutan..
Off bile dememektir sevgi.
Canını koymaktır,
Ruhunu..
Sevgi,
Sendir.
Üşenmezsen elbet...
Boş verip , dolu alınmaz.
Ruh, beden, akıl bir bütündür.
Demek kolay...
Tanrı, izler adamı...
Lafla peynir gemisi yürüseydi,
Fareler, limanda beklemezdi,
Bir gün gelecek diye...
"Ben yaptım oldu!" dersen,
Yaptığınla başbaşa kalırsın.
Bir gün,
Belki de.
Unutma,
Terazinin bir tarafında bedenin varsa,
Diğer tarafında ruhun var.
Ve o yolculukta
Tek bir kriter var:
Boş verip dolu alınmaz!
Azrail geldiğinde,
Ne söyleyeceğiz?
Aslında anladık da,
iş,güç,
Çok meşguldük...
Aslında anladık da,
Yemedi mi?
Kim takar ki seni?
O saatten sonra?
Sen söyle!
böyle düşünen insanlara karşı durmayı bilen kadındır . yürekli ve güçlüdür . çocuğa sahip olmayıp , onun ancak kendisine emanet edildiğini ve kendisinin insanın yaşam hakkına hizmet ettiğinin bilincindedir . cesaret edemediği için doğurmayan kadına şöyle der . senin için çok üzgünüm . ne kaçırdığını hiç bilemeyecek ve gerçek sevgiyi maalesef tadamayacaksın .
kopuş... bebenin plesanta'ndan çıktığında haykırışıdır . başlangıç , umuttur . bekleyiştir . bilinçaltında hayatını temize çekme sanrısıdır . 0-7 yaş arasında yaşarsın başlangıçları . bir daha da yenilenen versiyondur . ta ki ölene kadar...
son, başlangıçtır ... var olma halidir . tükettiğin herhangi bir şeyden kurtulma ferahlığıdır . berbat ve hasta bir kocadan boşanmadır . kan emen bir işten ayrılmaktır . seni öldüren bir acıyı terk etmektir . iyi bir filmde son, sonu bilememektir...
moment, çocuğunu eline aldığın an'dır . sekste orgazm, yaşamda son nefestir . evindeki su kablumbağasının yemi aldığı an'dır . gitmeye karar verdiğin o muhteşem durumdur . tamam ya neden olmasın kararını verdiğin durumdur . ne olacaksa olsun dediğin bir vazgeçiştir . diyet yaparken o koca pizzayı tek başına mideye götürmendir . senle varım demedir . an, yaşamın atomik parçalarıdır .
günah, iç sesindir . kim söyler ne zaman ve neden bilinmez . ama o söyler . sen, ya dinlersin ya da gidersin aynı şeklide . ama o, günahtır, vicdandır ...
tanrı bana harika gözler vermiş . ben bakarım o yakıcı yeşil gözlerimle ve anlamlı . o anlar ve ya yanıma gelir ya da ben gider yanıma onu alırım . ne istiyorsam onu söylerim . ve erkekler dürüst kızlara bayılır .
noktalı virgül, ne nokta ne de virgül koyabildiğin durumdur hayatta . hani , sanki anlatacağın başka şeyler de varmış gibi hissedersin . ama nokta koyamazsın . bir açıklama çabasıdır kendince. gitmek istersin yazarken de gidemezsin . son bir kez ; denersin ...
ardıma bakmadan giderim; ben, sadece ben diyen birinin ardından... ardıma bakmadan giderim ; varoluşu sadece kendi varlığı zanneden biriyle karşılaştığımda , ardıma bakmadan giderim ; dünyada olup bitenler umrunda olmayanlarla karşılaştığımda , ardıma bakmadan giderim ; ardına bakmayanları gördüğümde...
başıma ne geldiyse ondan diyeceğim duygu . beni ben yapan şey de aynı zamanda . hep merak etmişimdir , insanlar nasıl olur da merak etmezler, hayatı ya da birbirlerini diye... merak, hayatın lokomotifidir .
çılgın demek zor birine . kim daha çılgın anlamak . eğer internetten tanıştığın bir ingiliz deliden çocuk yapmak ve o bebeyi Kahire'de doğurmak çılgınlıksa ben çılgınım . eğer parayı , pulu , kartviziti bırakıp Güney Afrika'ya gitmekse ben çılgınım . eğer bir gece hiç bilmediğin bir eve sırf pencereden gördüğün için dalıp partiye katılmak, çılgınlıksa ben çılgınım ... eğer , değerlerine karşı olduğu için büyük bir koltuğu bir kalemde silmekse ben çılgınım . ama esas çılgın olan yaşamın ta kendisi bence...
yunan mitolijisinde atalante avcı kadın olarak geçer . atalante'nin babası , istemediği bu yeni doğmuş bebeği ölsün diye bir dağ başına bırakmıştı. Kız bir aslan tarafından büyütüldü. Büyüdüğünde tüm avcılardan daha ustaydı. bir ülkenin kralı hasatın ilk yemişlerini tanrılara sunmayınca , artemis krala ceza için bir yaban domuzu gönderdi. kral da tüm yunan sitelerine haber vererek , yardım istedi.
birçok kahraman avcının arasında domuzu atalante öldürdü . atalante'nin erkek kardeşleri de ava katılmışlardı ve domuzun derisinin atalante'ye verilmesine karşıydılar .
atalante'ye aşık olan yeğeni , hem derinin atalante'ye verilmesini sağladı, hem de dayılarını öldürdü . çok öfkelenen atalente , sandığından çürümeye yüz tutmuş bir odunu yaktı ve odun yanarken , uzaktan yeğeni de ölüyordu. Bundan da sonradan pişman olan atalante , bir süre sonra kendini astı.
o kadar tarifsiz ki aşk acısını anlatmak . biri senin için o kadar yalın ve damardan anlatınca dinliyorsun galiba . orhan hoca bu konunun en iyisi bence .
küçük yaşta anasız babasız kalıp da başının derdine bakan çocuktur . ekmek verilmeyen, ekmek yapmayı öğrenen çocuktur . kimseye güvenmez gibi durur, ama hep ister güvenmeyi . geleceği parlak çocuk günde 24 saat çalışır . kimsenin korkularını üstüne almaz . onun yeterince korkusu vardır çünkü . nerden mi biliyorum ? bana rahmetli üvey babam öyle derdi . umarım adam oldum...
