1 yıldan fazla olmuş sözlüğe girmeyeli. biriniz de sormadınız lan. ne pezevenk adamlarsınız. olum az buz da yazmamışım amk. 711 entri. 205 de karmam varmış hani. çok vefasızsınız pezevenkler.
internete girme fırsatım çok fazla olmadığı için sadece günlük bültenini takip ettiğim sözlüktür. şu, günün beğenilen entry'lerinde adam gibi, sağlam 5 entry bulsam sağlam dişimi kıracağım. hep aynı doğrultuda, benzer entryler.
sanatçı dediğin insan üstüdür. sinirleri yoktur. seyircisiyse her şeye eyvallah çekmelidir. küfretseler ses etmemelidir.
yok yaa. bileğine sağlık adamım. bunun ayıbı da yok. yumruğu yiyen eleman konsere gelen tüm insanlara saygısızlık yapmıştır. kişisel bir hakarette sesini çıkaracağını sanmıyorum. ki zaten ortada kişisel bir mevzu da yok.
yaptığı kınanmamalıdır. eğer o yumruğu atmasaydı, hayko diğer seyircilerine hakaret etmiş olurdu.
rakı masasında dinlenebilecek daha güzel şarkı olmadığını bilendir. sürekli bok atanlara rağmen, türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük sanatçısı olduğunun farkındadır.
sesiyle, düşünceleriyle, eylemleriyle ahmet kaya candır.
kurgusu salya akıtan mükemmel filmdir. filmi bir kategoriye koymaya çalışırken epey bir zorlandım. ulan psikolojik gerilim mi, aksiyon mu, bilim kurgu mu, dram mı... sonuyla başıyla gayet de güzel olmuştur.
--spoiler--
--spoiler--
film bittikten sonra direk yorumlara baktım tabi. sonu hakkında kim ne düşünüyor diye. ama sadece benim dikkat ettiğim ya da anlamadığım bir nokta, cobb'un saito'yu bulmasını beklerken film direk cobb'un rüyasında devam ediyor.
havaalanındayken miles bu taraftan diyor, direk evin içindeler.** çocuklar yine aynı kıyafetle, aynı şekildeler. yıllardır aynı kıyafeti giyip aynı oyunu oynayamayacaklar ya.
"ama çocuklarının yüzünü gördü yaaaa" derseniz eğer, cobb vicdani rahatsızlık duyduğu için sanırım hiç çocuklarının yüzüne bakmıyor. fakat her şeyi açıklayıp vicdanını rahatlattıktan sonra yüzlerini görebiliyor. daha doğrusu vicdanını rahatlattıktan sonra devam edebiliyor.
elbetteki filmin sonu izleyiciye bırakılmış fakat son sahnelerdeki geçişler,kopukluklar ve çocuklarının kıyafetleri hala rüyada olduğunun göstergesi.
onun dışında aksiyon sahneleri çok başarılı. yer çekimsiz bir ortamda kavga nasıl olurmuş. ayrıca arthur'un oyunculuğu mükemmeldi.
ariadne'in ilk rüyada yolu katlaması çok hoşuma gitti nedense. özellikle binaların o şekli.
geçişler, efektler, yarattığı ikilemler çok sağlamdı.
son zamanlarda izlediğim en güzel film. imdb'de fight club'ın gerisine gittiği zaman asıl yerini bulmuş olacaktır diye düşünüyorum.
ek: ayrıca öyle olağan dışı bir filme öyle olağan bir son beklemesin kimse. saito cobb'a ilk teklifi yönelttiğinde benim aklıma gelen "cobb teklifi kabul edecek ve inception'ı başarıp mutlu sonla bitecek film"di fakat film ilerledikçe ve kurgusu mükemmelleştikçe bekliyordum sonda bir sürprizi.
--spoiler--
--spoiler--
giyince beni bir triplere sokan... yüksek ego sebebim. severim. giyilir ki bu. ama tek parça değildir. giyecekseniz adabıyla giyin. uyumlu olmalı cekete.