anlamak için insan olmayı ve insanları sevmeyi gerektiren film.
izledikten sonra her kişinin karakterine saygı duymayı da öğrettiği için elde olmaksızın sevilecek, hayranlık duyulacak yapım.
fatih akın bu filmle mozart'ın dehasına bir an için dokunmuş gibi. diğer çalışmaları muhtemelen im juli denli başarılı değil. aksi halde ününün çok daha hızlı yayılması beklenirdi.
gerçi sanatçılar kendi dönemlerinde anlaşılamıyorlar bir parça.
Kendi bağımsızlığı için savaşan Türkiye'nin gösterdiği başarı, bu kadar kalleşliğin ortasında; nadir de olsa güzelliklerin, sevginin de başarıya ulaşabildiğini gösterir.
23 Nisan bir dağ lalesi gibidir, güzel olduğu kadar güçlü ve umut doludur.
Mustafa Kemal'in doğmadan öldürdüğü gençliğinin, çocukluğunun izleridir. Çanakkalede yatan kahramanların çocukluğudur.
Sevgiyle kazanılan bir zaferin, gelecek ile taçlandırılışıdır.
tüm bunlara ek olarak, ısrarla dedesi döneminden kalma kelimeleri kullanan kişiler de vardır.
herkes dili saflaştırmaya çalışırken, bu kesimin neye özendiği ya da ne amaçladığı belirsizdir. her gün ekranda karşılaştığımız sunucuların bu yöndeki çabasını, kendi kelime dağarcıklarının sığlığına ya da yapımcının farklı görünme hevesine bağlıyorum.
mozart'ın son eseri. ölümü, kıyamet gününü anlatır. requiem henüz tamamlanmadan mozart ölür. sanctus'tan sonrasını öğrencisi süssmayer'in tamamladığı bilinmektedir.
Sözleri (Latince) ;
1. Requiem
Requiem aeternam dona eis, Domine, et lux perpetua luceat eis, te decet
hymnus, Deus in Sion, et tibi reddetur votum in Jerusalem; exaudi
orationem meam, ad te omnis caro veniet.
Requiem aeternam dona eis, Domine, et lux perpetua luceat eis.
Kyrie eleison, Christe eleison, Kyrie eleison.
2. Dies irae
Dies irae, dies illa solvet saeclum in favilla, teste David cum Sybilla.
Quantus tremor est futurus, quando judex est venturus, cuncta stricte
discussurus.
3. Tuba mirum
Tuba mirum spargens sonum per sepulchra regionum, coget omnes ante thronum.
Mors stupebit et natura, cum resurget creatura, judicanti responsura.
Liber scriptus proferetur, in quo totum continetur, unde mundus judicetur.
Judex ergo cum sedebit, quidquid latet apparebit, nil inultum remanebit.
Quid sum miser tunc dicturus? quem patronum rogaturus, cum vix justus
sit securus?
4. Rex tremendae
Rex tremandae maiestatis, qui salvandos salvas gratis, salva me, fons
pietatis.
5. Recordare
Recordare Jesu pie, quod sum causa tuae viae, ne me perdas illa die.
Quaerens me sedisti lassus, redemisti crucem passus; tantus labor non
sit cassus.
Juste judex ultionis, donum fac remissionis ante diem rationis.
Ingemisco tanquam reus, culpa rubet vultus meus; supplicanti parce Deus.
Qui Mariam absolvisti, et latronem exaudisti, mihi quoque spem dedisti.
Preces meae non sum dignae, sed tu, bonus, fac benigne, ne perenni
cremer igne.
Inter oves locum praesta, et ab hoedis me sequestra, statuens in parte
dextra.
6. Confutatis
Confutatis maledictis, flammis acribus addictis, voca me cum benedictis.
Oro supplex et acclinis, cor contritum quasi cinis, gere curam mei finis.
7. Lacrymosa
Lacrymosa dies illa, qua resurget ex favilla judicandus homo reus.
Huic ergo parce Deus, pie Jesu Domine, dona eis requiem! Amen!
8. Domine Jesu
Domine Jesu Christe! Rex gloriae! Libera animas omnium fidelium defunctorum
de poenis inferni et de profundo lacu!
Libera eas de ore leonis, ne absorbeat eas Tartarus, ne cadant in obscurum:
sed signifer sanctus Michael repraesentet eas in lucem sanctam, quam olim
Abrahae promisisti, et semini ejus.
9. Hostias
Hostias et preces tibi, Domine, laudis offerimus.
Tu suscipe pro animabus illis, quarum hodie memoriam facimus: fac eas,
Domine, de morte transire ad vitam, quam olim Abrahae promisisti, et
semini ejus.
10. Sanctus
Sanctus, sanctus, sanctus Dominus Deus Sabaoth! pleni sunt coeli et terra
gloria tua.
Osanna in excelsis.
11. Benedictis
Benedictis, qui venit in nomine Domini.
Osanna in excelsis.
12. Agnus Dei
Agnus Dei, qui tollis peccata mundi, dona eis requiem.
Agnus Dei, qui tollis peccata mundi, dona eis requiem sempiternam.
Lux aeterna luceat eis, Domine, cum sanctis in aeternum, quia pius es.
Requiem aeternam dona eis, Domine, et lux perpetua luceat eis.
son bölüm olarak başlangıç ve lux aeterna'nın birleşimi olan ve müzik olarak da başlangıç kısmı ile kyrie'nin müziğini paylaşan bir kıta okunur. icra edenlere göre bu kısım değişebilmektedir.
--spoiler--
(bkz: necla geliyorum)
--spoiler--
+ iyi bok yiyormuş gibi bi de erkenden söylemesen olmaz şunu.
-- sorun da oya necla.
+ oya kim?
-- yok, sorun da o aslında; erken demek istiyorum.
+ 'ya' ayrı söylenir. ama doğal; hayvansın zira..
-- hayvan değilim, sadece erkenciyim. eskiden ne güzel erkencisin bugün derdin, şimdi azarlıyorsun.
+ azarlamıyorum çünkü bu kez ben de geliyorum, erkenci değilsin bak kuşum..
-- güzel yöntem! ya dalmışım ben de muhabbete.
+ hiç bir zaman muhabbete dalamadın, kimbilir belki de havyandın çünkü sen!
-- ah ikizlerin şu değişken ruh hali; bi cezmi ersöz tandansı alıyorum sitemlerinde sanki..
+ olabilir, sen okeye dönerken ben kitap okuyorum evde; sen neclanı tanımıyorsun daha!
-- hey necla kaçç!...
....
+ allah belanı versin mi vermesin mi onu düşünüyorum...
filmde, görevinin tümünü hakkıyla yerine getirmiştir.
zaten etek sahnesi ile vurgulanan;
oldukça sert mizaçlı bir amirin, evlat söz konusu olduğunda her şeyi yapabileceği ve ölüm karşısındaki çaresizliğimizdir. mükemmel bir rol, mükemmel oyunculuk.
780 gr ağırlığında, 110 cm boyunda, 750 gr'lık baskıyla "tuş" sinyali oluşturan silah. ucundaki düğmesi dahil tümü metaldir.(fakat düğme yerden ve diğer silahtan tuş alamaması için kendi silahından da yalıtılmış ve topraklamaya duyarlı tasarlanmıştır.)
düğmenin bulunduğu düzenek silahın ucunda bulunur ve adı "puantele" dir.
delici kısmı uzun, v kesitli, oluklu bir metal olup adı "lam" dır. lam'ın oluğu düşmanın kanının tahliyesi ve kolay delmeyi sağlar. maç silahında bu oyuktan iki ince esnek tel geçerek tasın içindeki elektrotlara bağlanır. lam'ın ucu, ortası ve dibi, farklı çeliklerin birleşiminden yapılır. silahın tutulduğu yeri (kabza) koruyan çan şeklindeki zırhın adı "tas"tır. lam,aşağı yönde kavisli olup, ucu ile dibini birleştiren doğru parçası, kabza ekseni ile paralel olmalıdır.
iki tiptir,
1- normal (alman, italyan)
2- fransız
alman ve italyan epelerinde silahı elin serçe parmağı ve yüzük parmağı dışındaki parmakları tutar. dengeleyici çıkıntılardan biri, başparmak kökünü üstten örtecek şekilde, diğeri işaret parmağı ile bilek arasında kalan kısma dayanacak şekildedir. toplam üç çıkıtısı vardır.
fransız epesinin sapı (kabza) tek parçadır; eli içine alan çıkıntıları yoktur. en arka kısmına dengeleyici bir ağırlık konur. silahın uzunluğu, sapı nedeniyle saha fazladır ancak bu, ele yüksek momentler binmesine neden olur. eli korumak da önemlidir çünkü el tasın içine gömülmez. fansız silah daha çok bilek gücü gerektirir ve paradların çok temiz olması zorunluluğunu getirir, silaha moment bindirmek zordur çünkü. ayrıca hassasiyet önemlidir; daha uzun silah ve bileğin duruşu nedeniyle ucun kontrolü zorlaşır.
epe oyununda atak üstünlüğü önemli değildir, ayaklar ve omuzlar birbirini geçebilir, vücudun tamamı geçerli olup, savaş alanındaki şartlar geçerlidir. ancak silahı elinizden atamaz, rakibe vücut teması yapamazsınız. (parad sonrasındaki kaza çarpışmaları hariç)
Telafi ve yadsımalarla dolu kamçılarımız arasında belki de en elle tutulur olanıdır.
Gerektiğinden küçük olmadığını bildiğimiz halde onu asla yeterli bulmayız
ve bunun verdiği hırs, bizi hemcinslerimizi ezecek konumlara taşır.
Ara sıra sağlıklı düşünsek bile, mukayese edecek; hezeyanlarımızı tekrar çağıracak örnekleri mutlaka bir yerden bulur ve devam ederiz hırslı hayatımıza.
Sağlıklı bir şey değildir ama boşverin; belki medeniyeti ilerleten de bu nevrozlar, yetersizlikler, sanrılardır...