80 darbesinin ana sebeplerden biri de üniversitelerdeki çatışmalar bunların sokağa yayılması insanların (karşıt grupların) birbirini öldürmesidir. her şeyi abd'ye bağlayan biri gibi görünmek istemem ancak cia denen örgütün böyle bir çok çalışması vardır. iran'da vietnam'da ırak'ta afganistan'da savaş çıkarmak kendi yanlı devletini kurmak için bu tarz girişimlerde bulunmuştur. ajanları ortalığı karıştırmış ve askeri darbeler olmuştur. dünyadaki bir çok askeri darbe abd veya sovyetler tarafından kendi yanlı hükümetini kurmak yapılmıştır. özellikle güney amerika'da bu defalarca olmuştur.
ne yazık ki geçmişte bunu yaşadık. solcu-sağcı kavgalarına şahit olduk. daha sonra ülkücüler geri çekilmeye artık iyice bireyselleşmeye başladılar. özellikle kırsalda tipik kabadayı dışında pek bir varlık göstermiyorlar. ancak solcular (özellikle bazı grupları kastediyorum burada.) üniversitelerde anti-demokratik ve faşizan (faşizm burada ırkçılık manasında değil karşıt görüşe saygı duymamak, onu güç ve kaba kuvvetle engellemek, dar görüşlülük olarak ele alınıyor) uygulamalarda bulunuyor. özellikle büyük üniversitelerde odtü, itü ktü, hacettepe vb. sürekli çatışma haberleri geliyor. benim gibi bir çok kişi de artık bu çatışmalardan sıkılmıştır. çünkü kazanılan hiçbir şey yok.üstüne insanlar atılan gazlardan, taşlardan, sopalardan, şişelerden fazlaca zarar görüyor. eğitimleri aksıyor vs vs. bunlarla karşılaşan bir çok arkadaş vardır aramızda zaten.
ancak bu başka görüşlere tahammül edememek neyin kafasıdır? haberlerde görüyoruz. özellikle sol sitelerde, forumlarda vs. sürekli şöyle haberler var. x üniversitesinde faşist bir grup öğrencilere saldırdı. üstüne sürekli ve neredeyse her zaman öğrenciler nedir. asla sol grup denmez. ama hepimiz bal gibi biliyoruz ki çatışan gruplardan bir tanesi sol gruptur. hatta iki sol grup bile çatışıyor. farklı franksiyonlardan olanlar. velakin sürekli karşı taraf suçlanır hem onlar suçlu bulunur. başta herkes bunu masumca görebilir. ama ben hacettepe'de bir olaya bizzat şahit olup bunun haberini evrensel'de 'faşist grup sol görüşlü öğrencilere saldırdı' diye görünce pes dedim. çünkü bizzat gördüm ağaçlara çıkıp oradan öğrencilere (kesinlikle elinde ne sopa ne de herhangi bir silah taşıyan, çoğu kız öğrenci) şişe taş attıklarını. üstelik tek yaptıkları ise karşıdaki öğrencilerin bildiri dağıtmak. bildiri dağıtmak, stand açmak veya etkinlik düzenlemek bir insanın grubun en doğal hakkı değil midir? peki karşıdaki grubun ve abartmadan belirtirim bu bu her zaman sol gruptur (bunu yağan sağcılarda var) karşı görüşten biri böyle propaganda vari bir şey yapınca anında saldırı durumuna geçiyor. facebook gruplarında veya internet sitelerinde ise haberi faşişt grup saldırdı, faşist grup üniversitelere sokulmadı diyerek verirler. ve bundan hiç rahatsızlık duyulmaz. öğrencilere sırf başka görüşten saldırmak, onlara zarar vermek faşizm değil de nedir? aramızda bir çok insan üniversiteler ateizm konferansı vs olduğu zaman akit gibi gazetelerin nasıl saldırdığına şahit oluyoruz. veya evrim konferanslarına. peki solcuların bu yaptığı nedir? bu akitin gösterdiği dar görüşlülükle paralel değil midir? benden olmayan herkes haksızdır o yüzden ne buraya adım atabilirler ne burada etkinlik düzenleyebilir denilmesi hangi akla mantığa hizmettir? yorumu sizlere bırakıyorum.
genele gelince bir üniversite öğrencisi olarak üniversitelerde ileri uç grupların çatışmalarına artık 'yeter' demek istiyorum. ciddi anlamda bizler suçsuz insanlar zarar görüyoruz. hiçbir görüşü vs. kabul etmiyoruz. bizim derdimiz sadece eğitim. ancak bunu engellemeye çalışan sürekli çatışma çıkaran grupları üniversite istemiyoruz. gitsinler sokaklarda birbirlerini yesinler. 'üniversiteler bizimdir' gibi ezbere slogan atıp üniversiteyi şundan bundan koruyoruz diye içerideki bir çok insana ne kadar çok zarar verdiklerini bir sorgulasınlar. sözde bir çok insanın görüşü ilerici, demokratik vs. ancak icraatta hiçbir görüşe saygısı tahammülü olmayan tipler savunuyor ve bizler bu durumdan rahatsızız. eminim ki benim gibi düşünen bir çok öğrenci vardır.
türkiye'de çağdaş düşünceyi savunan, dinlerin ve mitlerin zararlarını ortaya döken ayrıca fizik, evrim, biyoloji, felsefe alanında da büyük bir arşivi olan web sayfasıdır.kısacası sorgulayan zihinlerin sitesidir.
Çünkü ateistlerin, agnostiklerin ve dinlerden özgürlük savunucularının tanınmasının zamanı geldi geçiyor. Çünkü özgür düşünceliler varlar. Çünkü özgür düşünceliler; dinin kurumsallaşmasına karşı mücadele etmek üzere, bilimsellik ve toplumsallık temelinde bir araya geldiler bile. Bu, Özgür Düşünce Hareketinin tanıtım yazısıdır.
Bu bir davet yazısıdır.
Çünkü özgür düşünceli ve insanca yaşamanın mümkün olduğu bir dünya hayal ediyoruz. Çünkü Duruş Metnimizde tarif ettiğimiz amaçlarımız ve ilkelerimizle uyumlu kişi ve gruplara, dini dogmalara karşı bir dayanışma ortamı inşa ediyoruz.
Bu bir selamlaşma yazısıdır.
Sorgulayan, şüphe duyan ve özgür düşünen herkese sesleniyoruz! Saklandığınız yerden çıkın! Şimdilik yalnız olabilirsiniz, ama asla yanlış değilsiniz!
--spoiler--
3 günlük askerken mühimmat sayımına gönderilen ve ölen askerin akrabası "Allah belalarını versin" dediği anda NTV yayını keserek bir skandala imza attı. asıl korkmanız gereken halk hükümet değil, devlet değil.
14 yaşındaki kıza tecavüz eden 34 kişinin tutukluluk hallerinin bitmesi ve davanın ertelenmesi ile zaten olmayan hukuk'un adalet'in hiç olmadığını göstermişlerdir.
özgür suriye ordusunun internet sitesi olmakla beraber iletişim bilgilerinde (en altta) main base diye söyledikleri yer hatay verdikleri telefon numarası da sanırım turkcell hat numarasıdır.
hatay'da masum siviller kalıyordu galiba bir yanlışlık olmasın(?)
anamız hiç ses bile çıkarmıyor. kimse dönüp bakmasın, kimse savaşı bırakmasın diye. son nefesini verirken bile çıt ses çıkmıyor. kimse görmesin duymasın kimse bu onurlu savaşından dönmesin diye. belki göremedi kurtuluşu ama biz onun bu büyük kahramanlığını gördük.
edit: görüntüler genelkurmay tarafından dağıtılmış.
şarkıların bize evrensel olduğu hatırlatan bize kültürel müzikten uzak kaliteli müziklerinde olduğunu gösteren müziklere verilebilecek güzel bir isimdir.
asıl başlık : sosyalistforum'da atatürk yazınca sansürlenmesi gibi bir şey olacaktı.
evet arkadaşlar bu bir gerçektir. birazdan vereceğim linkte atatürk yazan yerler "********" ile sansürlenmiş.
şimdi bu arkadaşların hangi kafayı yaşadığını merak edenlere bir kaç not;
forumda kürtler ve pkk eleştirilemez, tkp savunulamaz (banlanıyor ve sayfadan uzaklaştrılıyor) sosyalizm eleştirilemez, hele hele kemalizm ve atatürk adı bile geçemez. bir de bunlar devrim yapacaz diyorlar.
celal şengör hocamız ne demiş;
--spoiler--
mâlûm, hegelciler tutarlılığı gereksiz görürler: bu nedenle hep vurguladığım gibi bu noktada dindarlarla marksistlerin düşünceleri birbirine tamen paraleldir. bilimsel düşünce her ikisine de uzaktır, çünkü bilim tutarlılık arar. tutarlılığın olmadığı yolun ucunda ise marksizmin ve dinlerin vaat ettiği cennet değil, tımarhane vardır.
--spoiler--
atatürk'ün en yakın olduğu spor kulübüdür. 1935 yılında galatasaray'la anlaşamayan ve ihraç edilen eşref şefik ve bunun dışında ulvi yenal, yusuf ziya öniş gibi isimlerin kurduğu spor kulübüdur. kulübün ilk ismi ateş-güneş'miş. ancak atatürk'ün önerisi ile güneş sk olmuş. bu öneri kulüp tarafından neşeyle karşılanmıştır. mustafa kemal atatürk yaşamı boyunca bu kulübe çok önem vermiştir.
insanların aç kalmasını ve sefalet çekmesini çok iyi anlıyoruz. burada bizim de yeteri kadar suçumuz var. ancak insanlık ayıbı denilen şey konusunda bu videoda herkes ikilemde kalabilir. çünkü bu videoyu izlerken sağ üst köşeye bakınız. reklam var. evet bu görüntüler üzerinden bağış toplamak ne kadar insani?
buna sitem edecek arkadaşları anlıyorum. ya nasıl bağış toplayacak diyenleriniz var. ama daha insani bir bağış toplama yöntemi yürütülebilir. bu yakışmamış.
bazı belediyelerin yaptığı akıl almaz hatalardır. örneğin afyonkarahisar belediyesi. şuan şehir merkezinin etrafında yaklaşık 4 tane kazı var. bu kazıların hepsi de çok önemli yerler de ve trafiği felç etmekte. asıl sorun bu kazıların tek tek değil de birden yapılması. böyle olunca ortalık bildiğiniz lahana çorbası oluyor.
ayrıca başka bir gözlem ise 1 ay önce kazılıp botu döşenmiş olan gazlıgöl caddesi girişi (maliye'nin oralar) yeniden kazılıyor ve başka boru döşeniyor. şuan hanönü yani gazigöl caddesinin başladığı yerde 2 haftadır kapalı. aynı zaman da çarşı da bankalar caddesi yarı kapalıydı. trafik resmen felçti. şuan ise bankalar caddesin de ara sokaklara indiler durum daha vahimleşti.
şehrin merkezi ve merkeze girişte bulunan en önemli yol şuan kazı halinde. 4 firma birden kazı yapıyor farklı bölgelerde ve halkın ebesi ağlıyor.
adamlar öyle omurgasız ki anadolu ve istanbul için ayrı ayrı manşet atıyorlar. halkın iradesiyle oynamaktır bu. ve halkı kandırmak. o yüzden bu gazete omurgasızdır.
evet efendim dünyanın en büyük vahşetlerinden birine tanık olacaksınız.
pakistan nın en büyük kentinde karaçi'de istenmeyen fazlalık görülen çocuklar hastanenin morgunda ölü olarak bekletiliyor. hepsi bir somun ekmeği büyüklüğünde ve hepsi çuvalların içinde.
--spoiler--
Ölü bulunan bebekler sadece birkaç günlük. Bedenleri genelde Karaçinin birçok yerinde bulunan çöp boşaltma alanlarında tespit ediliyor. Bu yüzden birçoğu sokak hayvanlarına yem olabiliyor. Kazmi, yüzlerce bebek cesedinin ise bulunamadan kaybolduğunu tahmin ediyor.
--spoiler--