askerdeyken yaşadığım olaydır. bir şekilde elim enfeksiyon kapmış, davul gibi olmuş, 5 gün revirde kalmış, her gün alerjik reaksiyonu önleyici iğneler yapılmış, bölüğe gönderildiğimde her gün içmem için hap verilmişti. tek kişi iseniz, gece santrali görevi zorludur. hele ki sabah çarşıya ya da revire gidecekseniz, uykusuzluğun dibine vurursunuz. neyse, o gün çarşıya çıkıp internet cafe'de msn zamanları falan. geceyi iyi kötü atlattım derken görev sonrası kitlenen 3saatlik 05:00-08:00 tek kişilik nöbette artık ipler kopmuş, kayış yarılmıştı. gözümü bir açtım, emekliliği yaklaşan kıdemli uzman çavuş tüfeği tam alıyordu ki panikle bir şeyler sayıklayıp, paçayı kurtardım derken, uzman "-Ya disko'ya gidersin ya da sana vereceğim cezâya razı olursun" dedi. içimden, ulan dedim, trakya disko'sundan akıl sağlığı yerinde geri gelen yok, cezâyı kabul et hacı". gece santralî görevinden sonra(17:00-05:00) 3 saatlik nöbeti tutup, bölükteki kanalın kenarından yükselen otları iki hafta boyunca "çıplak elle" yolmamdı, verilen cezâ. o otlar öyle lanetti ki orakla bile zor kesiliyordu namussuzlar. haliyle ellerim kanıyordu.
şimdi acıtasyon kısmını bitirdiğimize göre; bu olayı boşu boşuna yaşadığımı öğrenmiştim. revirdeki komutanın bana yazdığı alerjik haplar meğer uyku yapıyormuş ve canına tükürdüğüm o gün ve ilâç bitene kadar bana nöbet yazılması yasakmış. cezâ bittikten sonra revire gittiğim sırada, bunu bana revirdeki ilâcı veren sıhhîyeci üst devre söylemişti. hatta bölüğe nöbet izni yazısı yolladığını da eklemişti.
meğer bizim hasan adındaki yazıcı yavşak devre sallamamış, nöbeti kitlemiş, bölük astsubayı astsubay kıdemli başçavuş yurtdışı görevdeydi, o'nun vekilî astsubay kıdemli çavuş, evrâkı incelememiş, yavşak yazıcıya bırakmış. araştırdım aq durur muyum, zoruma gitti, ipneler! biri uyumana laf eder, diğeri az daha silâh gidiyodu diye tşk geçer. bunlara mı yanayım, boş yere iki hafta elimin kan içinde kalmasına mı yanayım...
bölük yazıcısı olacak itin umursamadığı evrâk yüzünden başkalarının hayâtı nasıl da derbeder olabildiğini okumuş oldunuz. gerçi, gene buna çok şükür, eğer disko'ya yollasalardı işte o zaman fena, çok fena olurdu...
aşağı yukarı (bkz: frizbi) ile aynıdır. kaldırma kuvvettiyle uçar.
kanat şeklinin yandan kesiti yağmur damlası(airfoil) gibi, ama ondan farklı olarak altı az, üstü çok kavisli olmasıyla hava akımı üstten aşağı, yani çok basınçlı alandan, az basınçlı alana geçiş yaparken asansör etkisi yapmasına müeakip oluşan kaldırma kuvveti sayesinde.
örneğin; hızlı bir arabada parmaklar bitişik halde elinizi dışarı çıkarıp avuç içiniz yere paralel düz tuttuğunuzda elinizin istemdışı yükseldiğini test edebilirsiniz -ki güvenli değildir- ,.
kimileri thrust power(itme kuvveti) sayesinde dese bile, kanat şekli yukarıda anlatıldığı gibi olmasaydı jet motoru hiç bir halta yaramazdı, uçağı dere tepe düz götürmek dışında.
-yememiş yedirmiş, içmemiş içirmiştir.
-ramazan'dan sonra da oruca devam etmiştir.
-ağırlığınca altın olarak başlık parası istenen yerlerde her dünürün hayâlindeki gelindir.
-özellikle iç anadolu bölgesinde damardan hamur işi uygulanması gereken acil vakâdır.
- (bkz: anoreksiya) erken teşhis belirtisidir.
- (bkz: bir dirhem et bin ayıp örter)
-halter kaldırıyor da olabilir.