Osmanlı zamanından bir hikayeyi hatırlatan sözdür. Osmanlı zamanında bir beyefendi bir hanımefendinin karşısına geçer der ki; ''-Ey ...dilberi rana ...Ey tesadüfü müstesna! O mahrem suratınızı görünce size lahzai kalpten sarsıldım... Niyetim acizanei taciz etmek değildir... Bilakis efkari umumiyede ufak bir aile bacası tüttürmektir.. Sözlerim sizi temin ve tatmin edecekse şayet, zevci izdivacınıza talibim!.. '' Hanımefendi de cevaben der ki; ''-O mahrem suratınıza bir sillei osmaniye nakşedersem sektei kalpten terki hayat edersiniz.
aşk okadar güzeldir ki başa geldimi aklı baştan götürür ve insan kaybedecegini bilsede bazen iradesi dışında haykırı verir hisettiklerini herşeye ragmen bunu yapa bilmek sonuna bilele ölüme atlamak pahasına söylenmesi gerekeni söylemiş olmaktır.
şark edebiyatlarının en önemli mesnevi konusu olan leyla ile mecnun asırlar boyunca otuzdan ziyade türk şairi tarafından yeniden yazılmıştır ancak hiçbirisiaşkın ölümsüz sairi hazret-i fuzuli'ninki kadar lirik, akıcı ve hüzünlü olmamıştır.