ülkücü kardeşlerimizin son dönemdeki pasifliklerini yetmişli yıllardaki aşırı şiddetli tutumuna dönüştürmemesini dilediğim çağrıdır. umarım ülkücüler bu ibnelere ve " alın bunlar da aynı faşist herifler" demek için kenarda bekleyenlere fırsat vermez. bu kardeşlerimiz de çok geniş katılımlı renkli demokratik eylemler falan yapsalar da cümle alem göt olsa keşke diyorum. hadi inşallah.
insanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır demiş ya şair. şunu anlayın artık: kimi kırmızı elma sever kimi de yeşil elma ama elmanın kırmızı veya yeşil olmasıyla çürük olması arasında hiçbir alaka olmadığını bir gün anlarsak belki o zaman ideolojilerden sıyrılmış bir anlayışla birbirimizle yaşayabileceğiz.
1960 darbesi komitesindeki 12 kişiden biridir. 1980 darbesinde de saldığı gençlerin ve solcu militanların ortalığı karıştırmasından mütevellit payı vardır. Sonradan bir başbakanı astıranların içinde olduğu için derin pişman olmuştur inşallah diyorum.
Bu kadar bölünmüş bir toplumda böylesine eleştirilmesi normaldir. Memleketin kurtuluşunun bazı değerlere gereken ehemmiyeti vermekle olabileceğini , ister sağcı ister solcu olun, yadsınamıyacak bir edebi yetenekle savunmuştur. Yine de bazı falsoları olduğunu herkes kabul etmelidir.kibri, 80 darbesi hakkında söyledikleri ve merhum menderes' e yazdıkları benim nazarımda eserlerine gölge düşürmüştür. erdoğan onu örnek alıyor, ideolocyasını uygulamak istiyor gibi söylemlerin aleyhinde kullanılması da bence yanlıştır. Davasını unutup sadece dilinde kuru dizeler kalan adamları , necip fazılın eserlerine gölge etmemek gerekir diye düşünüyorum. Ayrıca aşırı radikalleşmenın getirdiği bazı yanlışlara düştüğünü de görmeli arkasında duran her insan. Yine de Bir adam yaratmak, kaldırımlar, aynalar, çile, beklenen , reis bey gibi eserleri ve kıvrak zekasıyla memlekete ve insanlarına dair yaptığı tespitlerle de her daim hatırlanacaktır.
Şunu da unutmamak gerekir; onunla aynı asırdan ahmet hamdi , nurettin topçu ve cemil meriç gibi isimler de necip fazının aksine mütevazı bir şekilde geçmiştir. Bu isimleri şunun için söyledim: üçü de necip fazıl gibi doğu, memleketin üstündeki ölü toprağı , hakikati aramak konularında dolu dolu fikirler üretmiştir. Maalesef, bu üç üstada, toplumun her kesimine tesir edebilecek fikirlerde olmalarına rağmen, kesinlikle necip fazıl kadar sahip çıkılmıyor veya onun kadar örnek alınmıyor
Biz çirkin ve mağlup çocuklarız nevâ
Elhamdülillah
Biz güzel adama hiç dönüşmeyeniz nevâ
Dönüşsek ne yazar nevâ
Bir şey bulurlar yine hanemize yazacak
Masum çocuklar masun değil ki
Ademden geldik ama
Hata payı yok bize bilirsin
Ne vakit bir iki ekmek çalsak
Teknelerini çaldık sandılar
Martılara sorun
Onlar bilir dedik
Gülüp geçtiler
Biz gülmeyi öğrenemedik
Ama bakma öyle
Kahkahalarını bir görseydin
Ah bir görseydin anlardın
Sen şimdi gitme dedin ya hasta kız
Merak etme biz hep kalan tarafız
Son vapurun palamarına uzaktan bakanız
Güneşin batışını izler gibi bakan
Bir dahaki sefere
Daha başka doğar sananız
Kalmak, güneşin doğuşuna alışmaktır bilesin
Bir ölünün gitme deyişini hatırlamaktır
Ey efendiler
Efendi deyişim güzel huyunuzdan değil
Sahip olmaya çalıştığınız canlardandır
işte tüyü bitmemiş yetimin hakkı biziz
Biz doğduk biz büyüyemeden ölüyoruz
Hadi yine iyisiniz
Ama biz hiç iyi değiliz
Çünkü izin vermediniz
Yakanızdaki eller tutuşur da o gün
alev olur bir anda hatırlarsınız bizi
bizse elele tutuşur size üzülürüz
ve unutmak artık
bu mağlup çocukların hakkıdır
Sen ki adına hiçbir şey yazılmamış hasta kız
Belki teselli ederim dedim ama
Affet beni
O zaman sen de bunu bir mektup gibi düşün
Senden daha hasta birinden gelen bir mektup gibi
Bembeyaz bir güvercinin kanatlarının altında saklı
Kimseciklerin göremeyeceği bir mektup gibi
hepsini demiyorum ama büyük çoğunluğu retrica adlı programla dörde beşe bölüp duran ergen ve teknolojiyle yeni tanışan olgun bayan ve erkek ofis insanı profilidir.
en sevdiği arkadaşı evine girip android telefonunu çalsa arkadaşını mahkemede süründürecek adamların, sırf siyasi fikrini bile değiştiremeyecek ve gerçekleri göremeyecek kadar aşağılık bir egoya sahip olduğu için söylediği sözdür. hiaaaminaaa...