zira hem yök kararıyla bu yıl seçimler yapılmamış hem de geçen sene yapılan seçimlerde öğrenciler sadece bölüm temsilcilerini seçmişlerdir. o da bölüm temsilcilerinin aralarında yaptıkları seçimle göreve gelmiştir.
bilkentte seçimlerin nasıl olduğunu, insanların bu işlere gelebilmek için hangi maeddi-manevi araçları kullandığı, bu görevdekilerin o işteyken ne yaptıkları ne yapmadıkları sorgulanmalıdır.
jaguarla köşke gitmesi kadar, o göreve nasıl seçildiği konuşulması gereken kişidir.
sadece o değil. olmayan bir demokrasiyle seçilenler, ne hikmetse yök yönetmeliği değişerek bu yıl görevleri uzatıldı geçici olarak ve seçim falan yapılmadı.
bu kişiler bizlerin temsilcileri falan değil.
zaten köşke çıkıp bu kadar öğrenci haklarını korumayanlar nasıl temsilcimiz olsunlar.
malumunuz, her üniversitede öğrenci temsilcileri seçilir, bu temsilcililer de diğer siyasetçilerden farksız olarak öğrencileri pek temsil etmezler sadece bir makama kavuşurlar. esasen öğrenci temsilciğili okullara göre değişen maddiyat ve reputasyon kazandırmaktadır buradaki öğrencilere. bunlar tamamen dedikodu statüsünde olup gerçek olmaları yüksek ihtimallerdir. yani öğrenci temsilciliği ciddi rantların döndüğü bir yer haline dönüşmektedir.
bu eğitim yılına kadar öğrenci temsilcileri, okuldaki öğrenciler tarafından 1 yıl süre için seçilirdi. bu sene yök'ün ani bir yönetmelik değişikliği ile bu süre 2 yıla çıkarıldı.
insanların 4 yıl okudukları bir okulda 2 yılda değişen öğrenci konseyinin bu görev süresi. ancak skandal olan bir hukuk skandalıdır. zira o temsilciler, oy verenlerce 1 yıl için seçilmiştir ve o kişilerin görev süreleri birilerinin kafasına göre, öğrencilerin iradesi hiçe sayılarak 2 yıla çıkarılmıştır.
şimdi araştırmak sormak gerekir. hangi rant için bu işlem yapıldı diye.
bir fenerbahçeli olarak, sonuna kadar desteklediğim (ne yazık ki benim desteğimle gerçekleşmiyor) o nedenle sözlükte başlığını açıp insanlarını da görmesini istediğim olay. kanat atkaya'dan geliyor, ben de aceto blogdan aldım.
Gökhan Yavuz 30 yaşındaydı, Raşit Ek ise 20. Bayram günü öldüler. G.Saray'ın stadı için öldüler. G.Sarayın boynunun borcudur bu iki işçi kardeşin adlarını yaşatmak.
GÖKHAN Yavuz 30 yaşındaydı. Raşit Ek 20 yaşındaydı.Bir bayram günü, akşam üzeri, Galatasarayın Seyrantepedeki yeni stadı için kanalizasyon kazısı yaparken öldüler. Bayram günü öldüler. Galatasarayın stadı için öldüler.
Gökhan ve Raşit, Galatasaray nice bayramlar yaşasın diye, bir bayram günü öldüler. Galatasarayın boynunun borcudur bu iki işçi kardeşin adlarını yaşatmak.
Haber ulaştığında içim daraldı, ruhum karardı.
Zayiat olmasınlar
Twittera not düştüm Adları keşke yeni stadın iki kapısına verilse. Gücümüz yeter mi, deneyelim mi;Galatasaraylısı, Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı, Karşıyakalısı... Takım tutanı tutmayanı ;Deneyelim, yanındayız; dedi... Deniz Ülke Arıboğan, Ali Atıf Bir, Bülent Timurlenk, Bener Onar gibi eli medyada kalem tutanı, spor seveni ve sevmeyeni ;Yürü; dediler. Gökhan Yavuz ve Raşit Ek bir bayram günü, kanalizasyon kazısı yaparken Galatasarayın yeni stadı için öldüler. Büyük inşaatlar için normal kabul edilen zayiat olarak, bir küçük haber haber olarak düşmesinler tarih toprağına.
isimleri iki kapıya verilsin.
Mutlulukla analım
Mutlulukta, kederde analım iki kardeşimizi. Zor mudur?
Yetki mi gerekir?
ikna mı gerekir?
Kampanya mı gerekir?
Öldü arkadaşlar bir kanalizasyon kazısında; vicdan gerekir. Haydi Galatasaray, yaşat adlarını, üzme bizi...
Raşit 20 yaşındaydı, Gökhan 30...
Bir bayram günü öldüler.
Daha lafa gerek var mı?
vazgeçilmez özelliği, vatandaşlara "benim insanım" diye hitap ederek, insanların bireysel özgürlüklerini tamamen kapatık onları koyun olarak görmesindedir.
başbakan var diye basketbol şampiyonasında, ponpon kızları sahaya sürmeyen zihniyet de bu referandum değişiklikleri ile değişmeyecek şeyler arasındadır.
fişlemeler bitmeyecek insanlar dinleri, mezhepleri, partileri, başlarının açık kapalı olması, hatta cinsel tercihlerinden ötürü fişlenmeye devam edeceklerdir.
12 eylül darbesiyle bir hesaplaşma olmayacaktır. göz boyamalık olan geçici 15. maddenin kaldırılması hiç bir darbe suçlusunu yargı önüne getirmeyecektir.
bu ülkedeki demokrasi olumlu anlamda değişmeyecektir. yargı üyelerinin, yasama ve yürütme organınca seçilmeleri, yerlerde sürünen demokrasimizi daha da kötüleştirecektir.
demokrasi anlayışları, 'aday olmayacağım' diyen fakat aday olan kemal kılıçdaroğlu'nu eleştiren recep tayyip erdoğan'ın yıllar evel, ab'ye üye olmayacağız karşıyız, demesine rağmen bugün ab'ye girmek için 40 takla atmasındadır.
demokrasi anlayışları, 'hayır'cıları tutuklama, göz altına almakken, 'evet' oyu isteyerek türkiyenin dünyadaki insan hakları imajına olumlu katkı sağlamaktr.
demokrasi anlayışları, mahkemelerin kendisini hükümet yerine koymamaları ama hükümetin kendisini mahkemeler yerine koymaları için evet oyu istemeleridir.
demokrasi anlayışları, nüfus cüzdanında din hanesini kaldırmamalarına rağmen anayasa değişiklik paketinde fişleme'nin kalkması için evet propagandası yapmalarındaki ikiyüzlülüktür.
demokrasi anlayışları, zaten devletin görevi olan çocuk istismarını engelleme, çocuklara-engellilere sagip çıkma görevini, sanki yeni bir şeymiş gibi anayasaya ekleyip göz boyamaktır.
öyle birisidir ki, hakkında yolsuzluk ve yakınlarını işe aldığı iddiaları ne hikmetse ancak ve ancak ak parti'lilerin önde gelenleriyle çıktığı düellolardan sonra başlamıştır.