hepimizin yüreğini yakan şehit cenazelerindeki manzara şu ki, şehidi öldüren hainler kadar suçlu olan bu ülkedeki terörü bitirmeyen ve bitiremeyenler, daha da öteye gidip acınızı paylaşıyoruz edalarıyla boy gösterir cenazelerde. Utanç diye birşeyden bihaberdirler. Hain varsa bu vatanda, başta görevini yapmayanlardır. Onlar ortamı hazırlar birileri de tetikçi olur yürekleri yakar. Öldürdünüz bari cenazesine gitmeyin. Yok acıları paylaşıyorsanız herşey elinizde öbür dünyada sizi bekleyen şehitlerle yüzleşmeden önce şu işi bitirin.
dizilerin ve onların çokluğunun sıklıkla eleştirilmesine karşın, sözlükten her diziyle ilgili gelişmeleri nükteli de olsa, detaylı bir biçimde öğrenmektir. Bu bir çelişkimidir, çelişkidir. işime de geliyor hani, diziyi izlemeyi ve yorumlamayı es geçip, özetini reklamsız, tanıtımsız güle güle okuyorum.
çeviribilimde sözde çeviri demektir. edebiytta çeviri eserlere ilginin yüksek olduğu bir dönemde, çeviri kokan sözler, cümle yapıları oluşturarak, yazarın kendini çevirmen gibi gösterdiği, populist bir yaklaşımla, uydurma isimli yabancı yazara ait olduğu iddaa edilen garip türkçeli kitaplardır. Nihal Yeğinobalı'nın Genç Kızlar eseri buna örnektir.
Evan Zohar'ın kurucusu olduğu farklı sistemlerin birbiriyle etkileşimi ve toplumdaki önemi doğrultusunda önem kazanması açıklayan derinlikli bir kuramdır. Hemen hemen her bilimdalında yankı uyandırmıştır. Örneğin edebiyatta bir dönem, özellikle çeviri kitaplar gündemde olduğu için, sırf satılsın diye sözde çeviri (pseudo translation) eserler piysaya sürülmüştür. Böylece çeviri dizgesi diğer dizgeleri etkilemiştir. Sinemada komedi filmlerinin günümüzde ön planda olması veya Atatürk filmlerinin sıklıkla yapımcılar tarafından desteklenmesi de sinemadaki öne çıkan dizgelerin etkisidir.
az önce bir alışveriş sitesinde farkettiğim çağımızın saçma sapan icatlarından biridir. yumurtalığın üstüne eldiven gibi ancak iki kulaklı sevimsiz bi kukuleta koymak suretiyle yumurtayı gizleme ve sofrayı sözde renkendirme gereksizliğidir.
böyle şahıslar gururlarını kurtarma çabasında, takmıyorum artık imajı vermeye çalışırken bilinir ki çok takmışlardır, hatta hala takarlar da, red eden bu durumu ne kadar takar o tartışılır. o saatten sonra geri dönüşü olmayan yola girmiş olan şahıs yine ağzı açık ayran delisi gibi red edeni izler. gurur budalası kerizler.
rusyada bir marketin müşteri çekmek amacıyla, soyunup iç çamaşırlarıyla alışveriş yapan müşterilerine, taşıyabilecekleri kadar ürünü ücretsiz vermesidir. Market amacına ulaşmış, müşteri sayısı bu kampanya ile 5 kat artmıştır. Türkiyede denenmemiş tek kampanya olsa gerek.
üniversiteli, kendi kararını kendi versin okula devam zorunluluğu kalksın diye düşünmek ne kadar mantıklıysa; bunun suistimal edilip üniversitede sınıfların 5-6 kişiyle kalması da o kadar muhtemeldir. Bizde henüz bu zihniyeti olumlu değerelendirecek eğitim alt yapısı yoktur ancak koskoca insanları da hala yoklamaya tabi tutmak gariptir. Sürmekte olan garip bir çelişkidir.
ufacık evladının canını kaybetmesi sonucu hastane hastane dolaşmak zorunda kalan baba ya, urfa'da, hiç bir hastanenin ölüm raporu vermeyip çocuğu battaniye ile kucağına vermesi rezaletidir. kameralar gelince aynı hastane nasıl vermiştir bu raporu, merak konusudur.vicdanlar rahatmıdır, her işimizi kameralarla mı halletireceğizdir. Bu doktorların, başhekimlerin ölüyü geri göndermesi ne demektir. Sevk edilecekse ambulanslar ne günedir. Battaniye içinde yatan çocuğuyla, acılı babaya bu işkence nedendir.
pardon unuttum burası türkiyedir.
doksanlarda çok moda olan, genelde kız çocuklarının koleksiyonunu yaptığı plastik, büyüklü küçüklü, luzumsuz nesnelerdi. Çok olması arkadaşlar arasında hava atma sebebiydi.
müzikseveri isyana sürükleyen durumdur. reklam kuşağı bir başlar bitmek bilmez, bitse dj susmaz, sussa haber başlar, değiştirir diğer kanalda tam bir melodi duyarsın ki, rreklaamm, orda da aynı döngü, bi daha geç yine reklam, yine uzun anonslar...işte o yüzdendir ki radyonun yerini ipod, mp3 player ve tabi internetle birlikte pc almıştır. hiç olmadı tvde müzik kanalları. reklamlarla içimizi bayarsanız gün gelir reklamı dinleycek dinleyici bulamazsanız.
kaynak metni hedef kültüre aktarırken çeviride sadakati ön planda tutan, hedef kültürün ihtiyaclarına göre değil kaynak metnin gerektirdiği sınırlar çerçevesinde, yeterli fakat çoğu kez hedef kültür okuyucusu tarafından anlaşılması zorlaşabilen kelimesi kelimesine olarak da adlandırılan çeviri tipidir.
çeviri yaparken hedef kültürün normlarını ön plana alarak kaynak metindeki öğeleri erek kültüre uyarlamayı esas alan, daha çok hedef kültürdeki okuyucuyu dikkate alan kabul edilebilirlik düzeyindeki çevirilerdir. Kaynak metne sadakat anlayışı esnetilmiştir.
üniversiteli iki kız öğrenci ders çıkışı hocayı çekiştirirlerken birinin söylediği, mahalle ağzıyla bilimin çakıştığı replik.Normaldir,hocalar hep zor şeyler isterler.Ancak bu replik beni hayrete düşürdü.Diyalog sanki mahallede tartışan ağzı sakızlı abla tarzında ama konu bilimsel araştırma.ilginç bir profil çakışması.Üniversite mezunu olacak da ne olacak detirtiyor.
sabah uyandığınızda daha gözünüzü bile tam açamazken play tuşuna basmak, gün boyu kulağınıza bir melodi çalsın eşlik edeyim diye fırsat kollamak, gece bi şarkı daha dinlemek için uykuyu erteleyip sonra tamamen kaçırıp sabaha karşıları dalmak rüyaya,ve uykusuz kalınmış gecenin ardından tempo tutarak ayılmak.müzikle yatıp müzikle kalkmak.yanlızlığa müzikle meydan okumaktır.tutkulu aşklardandır.
bursalı taraftarın ortada hiçbir neden yokken maçtaki gerilimden yola çıkıp misafir ettikleri diyarbakır spor taraftarına pkklı muamelesi yapmasıdır.Adamlar sizin bu tavrınızdan isyan ediyor biz pkklı değiliz diyor siz çoluk çocuk var demeden sandalye fırlatıyosunuz.Bursada okul çok ama aydın az galiba.büyük ayıp.Başkanınız özür dilemiş hadi gidin onu da dövün pkklı dan özür diledi diye.
12 saattir. 9 yıl boyunca döve döve karısının akli dengesini bozan adam son olarak kulağını kesmiş ancak ülkemizin savcısı 12 saatte salıvermiştir.adalet nerdesin?
çok sorun yaratacak meseledir.bazı müslüman kardeşler cennette kürtler olabilir diye cennetten vazgeçebilir muhtemelmidir ki dünyaya gelirken türk olmayı yüce rabbimizden rica edip gelmişlerdir dünyaya.
insan ırklarından herhangi biriyle ıssız adaya düşmek kadar sevindiricidir.yanlız kalmayı tercih edebilcek ırkçı zihniyetli insanların misal bazı almanların hiç hoşuna gitmeyebilir.
hoşunuza hiç gitmeyen hatta canınızı sıkan bir durum karşısında içinizdeki volkanı bastırıp sakin görünmeye çabalayarak gülümsemektir.Ömürden ömür götüren anlardır.
zamanında gazetelerden özenle kesilen kuponların toplanıp bayiilerde sıralara girilip temin edilmiş A dan Z ye dizilegelmiş ansiklopedi ciltlerin internetin icadı ve ayağa düşmesini mütakiben vitrinlerin baş köşesinden fazlalıkların saklandığı yüklüklere veyahut kilerlere koliler halinde kaldırılmasına kadar giden sürectir. Sonunda halen daha akıbetinin ne olacağı belli olmayan atsan atılmaya kıyılamayan fakat nasıl olduysa herkeste istisnasız bulunan, kütüphanelerin bile sahiplenmediği bu kağıt ve bilgi yığınları maalesef ki vicdanları çöpe atma konusunda epey zorlamakta modası geçmiş referanslar olarak çoğu hanenin en kullanılmayan odasında kıyametini beklemektedir.
bu tipler genellikle tekedilmiş aldatılmış veyahut sevdiğine kavuşamamış bazı basiretsiz tipler olup acılarını çeşitli platformlarda kızlara çamur atmak ve karalamak suretiyle dindirmeyi hedefleyen erkek modelleridir. Kimisi haksızlığa uğramış olsa da çoğu, yanlız kalmışlığın bunalımını bu yöntemle aşma ve erkeklik duygularını en azından bu şekilde tatmin etme yolunu seçmiştir.