Dün itibariyle facebook sayfası olarak kurulmuş her ilden herkesin katılımını bekleyen faydalı olacağını düşündüğüm bir proje. Sayfa açıklamaları da şu şekilde:
--spoiler--
Bu Sayfa Anlık Acil Kan ihtiyaçlarına Her Şehirden Katılımcıların Desteğiyle Hızlı Cevap Verebilmek Adına Açılmış Bir Sayfadır. Sayfaya Katılan Arkadaşlar Kendi Kan Grubuyla ilgili Resmin Yorum Kısmına "Yaşadıkları Şehri" Yazmaları Yeterlidir. Ayrıca Acil Kan ihtiyacı Nedeniyle Sayfaya Ulaştırılan Anonslar Duvarda (Dolayısıyla Siz Katılımcıların Duvarlarında) Yayınlanacak ve insanlara El Birliğiyle Hızlı Yardım Ulaştırma Şansına Kavuşacağız. ETKi YOKSA TEPKi DE YOK ! ETKiNLiĞE ve YARDIMLAŞMAYA ORTAK OLUN.
--spoiler--
birbirini tanımayan farklı yazarların, farklı konuların, farklı renklerin bir araya geldiği okuması da tasarımı da zevkli online dergilerden biridir efendim. güzel fikir.
an itibariyle twitter da en çok konuşulanlar listesine girmiş bulunmakta olup, bunu dileyenlerin hangi gerekçeyle ve ne mantıkla istediklerini çözemediğim olaydır.
twitter'ı açıp tage bakarsanız allaha inanmayanların yazdıkları silinmiyor inananların siliniyor gibi saçma bahaneleri olduğunu görüyoruz. burada ekşi sözlük çığırtganlığı yapmıyorum ancak günümüzde gençliğin özgürce fikirlerini konuşabildiği sınırlı sayıda yerlerden biri de sözlüklerdir. bugün bu saçma gerekçeleri bizim sözlüğümüz için de uydurabilirler.
bu yafta altında bir çokları ekşi sözlüktekilerin hep kemalist olduğundan bahsetmiş tweetlerinde. belki de sözlüklerin ne işe yaradığından bihaber yüzlerce binlerce insan şu an sözlük kapatılsın kampanyasına cihad-ül vesvese ile tahrik ve tertip olmaktadır.
bilmezler ki kemalist varsa muhafazakar da var sözlüklerde.
bilmezler ki ateist varsa inançılısı da var sözlüklerde.
bilmezler ki türkiye'nin kurtuluşu aranmaz bu böyle öküzlüklerde.
rte nin herhangi bir muhalefet partisi genel başkanıyla sohbet/tartışma tarzı bir programa çıkmaması durumudur.
sikletlerimiz, liglerimiz farklı diyerek tüm düelloları reddeden rte'nin tv kanalında halkın bizzat karşısında böyle bir düelloya çıkmamasının asıl nedeni bilinmemektedir.
her şeyi iyi yaptığını savunan ve ispatlama gücüne sahip olan başbakanın ağzı da güzel laf yapıyor, kitleleri etkileme başarısı var ve geldiği günden bu yana hiç yanlışı olmadığını iddia ediyorken, böyle bir programa katılması ve muhalefetin karsısında konuşması ona artı puan olarak yansımaz mı?
kaçak dövüşmek herkesin yapabileceği tırışka bir meziyettir.
tüm eksiklerine ve rte'nin söylemiyle kötü bağnaz düşüncelerine rağmen kılıçdaroğlu'nun duello teklifine ısrarla laf değiştirerek ya da unutturarak red cevabı veren başbakanımızı anlamak çok güç.
tamamen ne amaçla yapıldığı ya da amacına uygun yapılıp yapılmadığı tartışılır olsa da sanırım online satış sitelerinde görülen en ilginç materyallerden biri.
yakışıklı da değil korkunç insan maskesi yapsalarmış adını daha iyi olurmuş.
yanlış bulgudur.
alman bilim adamına hatırlatmak lazım, polska söylerken mutluluk hormonu artabilir ama müslümden söylüyor burdakiler ben hiç sanmıyorum herhangi bi hormonlarının çalıştığını o an!
kitabı her yerde okurum en zevk aldığım yerlerden biride tuvalet. hatta o kadar ki kendi evimde kitap olmadan sıçamıyorum bu da başlık sıçmak gibi bişey işte biri okumadan sıçamaz diğeri yazmadan sıçamaz.
ama bu sefer farklı başlık bana ait değil baktım ki başlık boşalmış kimin boşalttığını sorgulamadan doldurayım amme hizmeti olsun dedim.
uşak ilinde yaşayan ve 3 yıl önce yaptığı doğum sırasında sağlık problemi nedeniyle rahmi alınan kadının hamile kalmasıdır efendim. 40 binde 1 ihtimal verilen bir durummuş.
mısır'da radikal islamcı görüşleriyle bilinen bir grubun domatesin müslümanlar için haram olduğunu söylemesidir. onlara göre domates hıristiyandır.
şimdi anladınız mı hiç refah seviyesine ulaşmış demokrat bir islam devletinin neden olmadığını?
evet efendim tam da okuduğunuz gibi türkiye'de türkiye ile ilgili hızlı değişen gündemleri halkın takip edememesi durumudur.
sanırım yazıya şu soruyla başlamak gerekir; son "flaş" gündemden iki önceki gündem ne idi sevgili yazarlar? bu soruya herhangi bir yardım almadan okuduğu anda cevap verebilen kaç kişi olduğunu sorgulamaya gerek yok sanırım. türkiye son yıllarda yaşadığı bu olaylar silsilesini daha önce neden yaşamadı? gündemin bu denli hızlı değişmesinin sebepleri neler olabilir? öyle ki; henüz bir olayın şoku atlatılamadan bambaşka bir olay ile karşı karşıya bırakılıyoruz.
yaşanan ilginçliklerin, söylenen sözlerin, alınan şok kararların daha muhakemesini ve çözümünü analiz edemeden bir başka olay ile halkın yön seçme mekanizması allak bullak oluyor. dillere destan "one minute" olayı derken mavi marmara baskını, libya hakkında çelişkili söylemler, şehit haberleri, yıllarca her ne hikmetse mükemmel bir istikrarla hep ağır şehit haberlerinden sonra gelen depremler, depremin yarasını sarmaya çalışırken ortaya çıkan deprem vergilerinin bölünmüş yolda harcanmış olması, ergenekon, tv-gazete baskınları, kck tutuklamaları, uludere olayı, dersim olayı (dilenen özrü de cabası), üç çocuk isteği, kürtaj ve sezaryen karşıtlığı, bozuk süt vakası, kıbrıs bilmecesi, zam mı zamcık mı ne idiğü belirsiz maaş tartışmaları, akaryakıta, doğalgaza, tekel'e zam yağmurları, fransa ile sözde ermeni soykırımı itişmeleri, nükleer enerji tartışmaları, füze kalkanı (kalkamayasıca) itişmeleri, suriye ile kafa tutuşmalar, derbi dalyaraklıkları, ihalelerin ya yandaşa ya yahudiye gitmesi bile diyemeden hoop özelleştirmeler, 2b düzenlemeleri..
ah be dostlarım kimse sorgulamaz oldu gençlerin taze beyinlerine yavaş yavaş yerleşen atatürk düşmanlığını, kurtuluş savaşında canını feda edenleri değilde sadece osmanoğullarını ecdadı kabul edenleri, bu ülkede özelleştirme ile yabancılara satılan devletin gelir kurumlarını, sırf iki euro fazla veriyor diye evlerini, topraklarını yabancı turistlere satan karakter asimilasyonuna uğramış insancıkları, kürtle pkk'yı birbirine karıştıran faşistliği bile doğru dürüst yapamayan insancıkları ve tabi ki onların haklarını savunmaya çalışan türkleri görmezden gelip kürt faşistliğini diriltmeye çalışanları, üniversite öğrencilerinin bırakın yönetimi sorgulamayı kendi aralarında bile politika konuşamayacak duruma gelmelerini, takım tutar gibi parti peşinde koşanları, ideolojinin sözlükteki anlamını bile okumaktan korkan, yönetilmeye müsait, kendini kendinden bile iyi yönettiğine inandıkları tek bir kişiye saf itikat ile teslim olanları ve daha aklıma gelip de buraya yazmaktan vazgeçtiğim nicelerini hiç sorgulamaz olduk dostlarım!
önceden bi apo vardı derdimiz, birde yunanistan'la bir kaç ayda bir mütemadiyen girilen it dalaşlarıydı gündemlerimiz. şimdi düşünüyorum da biz köyümüzde, her partiden insan, tek bir kahvehaneye toplanır seçim sonuçlarını birlikte izlerdik. şimdi ise ben seçim naraları atılmaya başladığında taktığım rozetten çekinir oldum. nasıl bu hale geldik? gündemleri takip edemediğimizden mi? yoksa artık bir hayli uyuşuk ve unutkan olduğumuzdan mı? (hani yalama olduk denir buna aslında).
tek düşüncem gündemlerin hızlı devinimini durduramasak da unutmamamız gerektiğidir. unutmayın söylenenleri, unutmayın yapılanları, unutmayın satılanları.. ölenleri.. kalanları.
edit: sadece başlığı okuyup yorum yapmayın, üşenenlere özeti: halk gündemi takip edebiliyor edebildiği kadar da unutuyor. amca burda "unutma" diyor!
kürtaj hakkındaki cinayet tanımlamasını bir nebze akıllar alabilir de sezeryanla doğuma neden cinayet dediğini anlayamadığım başbakandır. ölen birisi yok ki cinayet olsun!
zamanın birinde abilerin yaptıklarından aslında pek de farklı işler yapmayan çakalların yaptıkları eylemlerdir. neden mi? eskiden "sohbet ve fikir alışverişi babında" gençler nerdeyse abiler ordaydı, günümüzde gençler sözlükte ve abiler elbetteki burda. "tiksindirdiniz" dedirten başlıklardır efendim bunlar. komik duruma düştüklerinden haberdar olmayan yazarlardır bu başlıkları açanlar. ne yapmaya çalıştıklarını anlamadığımızı düşünen yazarlardır. ve ne buraya yazabileceğim ne de terbiyemi bozmaya değecek sıfatlar takabileceğim gaflet ve dalalet içindeki yazarlardır efendim bunlar. konu sadece atatürk'le de sınırlı kalmasın hatta, konu ne olursa olsun insanların değer yargılarıyla alanen ve tekerrür edercesine dalga geçme ve aşağılamanın vahametini ve terbiyesizliğini vikr-i muammada bırakarak yapmış olduğu görgü ve edeptepsizliğin vahametini anlamamış asla da anlayacaklarını düşünmediğim yazarlardır bu eylemi yapanlar.
mayalar neyse de günümüzde de 21 aralıkta dünyanın sonunun geleceğine inanan insanların yüzünde güzel bir tebessüm bırakabilmek ve tabiki eğlenebilmek için aynı tarihte dünyanın her noktasında sosyal medya üzerinden organze olmuş toplulukların yapacağı kutlama. ilginç ve eğlenceli olabilir diye düşünüyorum. belki de zebani kostümü falan giyilebilir!
sanırım başka söze gerek kalmadı. ne olurdu? sorusu bile orada neler olabileceğinin cevabı niteliğinde sanırım. küfredince ne geçti eline diye sorsanız kahraman oldum der. ama birde şunu sormak lazım acaba benzer bi başlık galatasaray taraftarı için açılsa ki sabahtan beri milyon tane açıldı aynı tepkiyi verir miydi? her şey ortadadır az önce bir orangutanın boşalmasını izlediniz. saygılar.
