ben bir senede kendilerini bu kadar geliştiren başka bir grup tanımıyorum, henüz çok yeni bir grup önceleri myspace üzerinden yayınladıkları demoları ile tanındılar.. ardından bu adamlarla iletişime geçtik ve 2009 albümlerini sitemize koyduk, cidden çok beğenildi ama beni şaşırtan ise 1 sene sonra çıkan " there is no beauty left here... " isimli albümleri oldu, yok böyle bir şey ya, bu kadar yeni olucaksın, piyasaya giriceksin ve bu denli tutulacaksın..
suicidal black metal tarzının eskilerindendir, ama eski havaları yoktur. 1998 yılında piyasaya girdiler ve üst üste 5 demo albüm yayınladılar, beklenen patlamayı 2005`te meditasyon 1 isimli albüm ile gerçekleştirdiler.. genel tarz itibari ile daha çok enstürmental takılırlar, melodiye ağırlık verirler.. yeni başlayanlar kesinlikle dinlemesin, müzikten soğuyabilirsiniz..
hayal kırıklığı yaşattığı tek albüm 2007 " ex nihilo nihil, ad nihilum nihil posse reverti " olmuştur, gerçekten küfür ettim her birine ana bacı..
--spoiler--
utanın lan ispanyolsunuz, böyle müzik yapmaya hakkınız yok.. en kısa zamanda eski günlerinize dönün yavşaklar.
--spoiler--
ambient tarzda ilk dinlediğim gruplardan bir tanesidir, sıradanlığın ve yalnızlığın kişiyi motive ettiği gerçeğini bizlere sevdirmiştir, sağlamdırlar.. yolculuk esnasında dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim mesela, 1 dakika sıkmaz insanı, ruhu dinlendirir.. black metal ile nasıl kafa dinlenir demeyin amina koyim, açın dinleyin gerçekten ruhu okşuyorlar lan.. biraz bilgi verelim bu elemanlarla ilgili, 2002 senesinde merhaba dediler bize.. ilk demolarının adı " arhat " 2002 senesinde piyasaya çıktı..
grup beklenen patlamayı ise " deep horizons of eternity " ile 2007 senesinde yapmıştır..
suicidal black metal`in kahverengi yüzüdür, karanlığı gölgelerler.. yalnızlığın ve umutsuzluğun bu kadar güzel dillendirilebileceğini zannetmiyordum.. diğer suicidal black metal gruplarının benzer özelliklerini taşımazlar, klasik sanatçı-albüm teması ile çalışırlar, ama işlerine sadıktırlar ve işlerini son derece ciddiye alırlar.
suicidal black metal çevresine 2005 yapımı " in loneliness of two souls " albümü ile giriş yaptılar, albümdeki her parça, birbirinden bağımsız ve ayrı derecede güzeldir..
bu adamlar için yorum yapma cesaretini kendimde bulamıyorum.. ne dersem diyim, neresinden ele alırsam alıyım hepsi hafif ve boş kalacaktır.. kimse tarafından bilinmez, popüler değillerdir. popülerite kaygısı ile müzik yapmazlar.. sadece inandıkları ve hissettikleri için bu müziği yaparlar.. genelde misanthropy temalı çalıştıkları için çok fazla tepki almışlardır... 2003 senesinde veltvinter kraft isimli çalışma ile piyasaya adım atan efsane gruptur. nahtforhta ve veltvinter isimli 2 efsane parçaları vardır..
gerçekten söyleyecek fazla bir söz yok, kimsenin bilmesine ve dinlemesine gerekte yok..
99 senesinin sonlarına doğru hareketlenmeye başlayan norveç`li suicidal black/dark ambient grubudur.. ilk piyasa çalışmaları gjennom takete skogen isimli 2000 yılına ait demodur, yeteri kadar ilgi görmermiştir beklentilerin altında kalmıştır.. 2001 senesinde piyasaya sürdükleri 2001 promoları ilk başta beğenilmese de zaman geçtikçe adından söz ettirmeye başlamıştır. promo 2002 ile bu alanda söz sahibi olacaklarının sinyallerini verdiler, hemen ardından tekrar sessizliğe gömülen grup 2006 senesinden sonra hızla yükselmeye başladı.
lichtschleier isimli albümleri ile, 2006 senesine damga vurdular, 2007 senesi onlar için çok hareketli geçti ve kälte, schnee und eis - rekapitulation der winterszeit isimli albüm ile yılı bomba gibi bitirdiler..
özellikle " winterschatten " isimli parçaları tüm black metal camiası tarafından takdirle karşılandı..
son albümleri olan horizontmelancholia 2009 hala en çok dinlenenler arasında..
doğuluların tanrıları insanın tasarlayabileceği en yüksek yetkinlik idealini temsil etmez. her tanrı kendi alanında bir güçtür ama başka tanrılarla sınırlıdır ve yaradılış sırasında konulan kozmik yasalara tabidir. tanrısal doğa ruhun ancak zaman zaman yakaladığı yeniden doğuş fırsatlarında değerlendirebildiği imrenilecek bir durumdur. ne var ki ruhun uzun yolculuğunda son durak da değildir. gerçek bilgeler düşünme güçleri ile bireysel sınırların ötesine geçerek tanrıları bile aşmışlardır. hiçbir koşula bağlı olmayan büyük bütüne kesinkes ulaşanlar yalnız onlardır. dolayısı ile bilgeler bu durumda civanmukta yani yaşarken kurtulmuşlar diye anılır ve mahatma yani büyük ruh adıyla kutsanırlar. bu kavramlar tanrı ile insan arasında öz bakımından tek tanrılı semavi dinlerden farklı bir anlayışı yansıtır. tanrısal olanla insani olan birbirinden sadece bir derece farkı ile ayrılır.
dinsel duygunun gelişimi bölgelere göre farklılık gösterir. antikçağda çinde ilk ibadet shangdi denilen tek bir büyük tanrıya en üstün hükümdara yönelir. sevgi ve günah korkusu uyandıran bu tanrının meskeni gökyüzüdür. japonyada tanrı veya yaratıcı olarak tercüme edilen kami terimi gerçekte korku uyandıran bütün olayları belirtir. bu terim özellikle sinto dininin (sinto kamilerin yolu anlamına gelir) tanrısal figürlerini kapsar. bunlardan biri olan güneş tanrıçası amaterasu özellikle vurgulanır. onun torunu yeryüzüne inip japon hanedanını kurmuştur .o halde japon imparatoru kamidir.
bütün doğuda tanrısal olanın gücü ve insan üzerindeki etkisi en iyi ifadesini hindistanda bulur.
hinduizm eskiyen brahman dinini üçüncü yüzyılda yenilenen halidir. hinduizmde yaklaşık iki-üç yüz milyon civarında tanrı vardır ama bütün bu tanrılar tanrısallığın tek bir kavramına birleşiyorlardı. mutlak. ait oldukları kast hangisi olursa olsun hindular mutlaka brahman adını vermişlerdi. yani saf varlık, sınırsız olan, sonsuz olan, biçimi olmayan bir bütün. ve günümüzde yunus emre ve mevlana gibi mistiklerinde anlatmak istediği gibi her bireyin içinde kendine özgü bir mutlaklık vardı ve buna atman diyorlardı. yani kişinin kendisi. brahmanlıktan önce hindistanda tek bir tanrıça vardı:aditi. ana yaşam kaynağı. sonradan brahmanlar hindistanı ele geçirince bu büyük tanrıça sayısız erkek tanrıların arasında kayboldu gitti. ama hindular doğanın düzenine saygılıydılar ve her tanrıya bir tanrıça ve her birine de bir görev verdiler. yani her etkinlik için ya bir tanrı ya da bir tanrıça vardı. zenginlik için tanrıça lakshmi, sanat için tanrıça sarasvati, aile ve iş için tanrı ganesh gibi. çoğu diğer dinlerin aksine, hinduizm tek bir ilaha tapınmayı öngörmez. bir hindu, shiva, vishnu, rama, krishna veya diğer tanrı ve tanrıçalara tapabilir ya da her ferdin içinde yer alan yüce ruha veya yıkılmaz ruha inanabilir ve hala hindu olarak anılabilir. bu hinduizmin ne derece çelişkiler içerdiğinin bir işaretidir. terazinin bir yanında nihai gerçek yolunda bir arayış, diğer tarafında ise ruhlara, ağaçlara ve hayvanlara tapan mezhepler vardır. hinduizmde sadece tanrı ve tanrıçalarla ilgili değil, güneş, ay, gezegenler, nehirler, okyanuslar, ağaçlar, ve hayvanlarla da ilgili festivaller ve törenler vardır.
en popülerleri deepawali, holi, dussehra, ganesh chaturthi, pongal, janamasthmi ve shiva ratri festivalleridir. hinduizmi ilginç kılan ve hint geleneğini zenginleştirip renklendiren bu sayısız festival etkinlikleridir. hint mitolojisi ve yaşayan tanrılar mahabharata ve ramayana gibi epik kahramanların ölümsüz olduğuna ve insanlar gibi hayatta olduklarına inanılır. hinduizm tanrıları hem insanüstü hem de insan gibidir ve onlara karşı ayrı bir sıcaklık ve aşinalık duygusu vardır. ramayana kahramanı rama, onur ve cesaret gibi nitelikleri temsil eder ve bir erkeklik modeli olarak görülür. karısı sita tipik bir hint kadınıdır ve kocasıyla beraber sürgünde iken lanka kralı ravana tarafından kaçırılmıştır. sitanın rama ve kardeşi lakshmana ve sadık maymunu hanuman tarafından kurtarılışı bu son derece ilginç hikayenin etrafında örülmüştür. bu epikten çeşitli hikayeler nesilden nesile anlatılagelmiştir. dini fuarlar, festivaller, ve ayinler bu efsaneleri canlı tutmuştur ve her etkinlik eski hikayelerin yeniden anlatılması için bir fırsat olmaktadır. mahabharatadaki heyecan verici metinler yakın akraba olan pandavalar ve kauravalar arasındaki hanedan kavgasının hikayesini anlatır. lord krishna bu büyük epikte çok önemli bir rol oynar. kendisi pandavalardan arjunanın arkadaşı, rehberi ve filozofudur ve arjuna savaş alanlarında akrabalarını öldürmekte tereddüt gösterdiğinde ona bu tereddüdü aşmasında yardımcı olur. krishnanın hikmetli felsefesi ve öğretileri bhagwad gitada yazılmıştır. krishna, çocukken tereyağ çalan, gençken de flüt çalıp yaramazlık yapan bir tanrı olarak bilinse de yetişkin yıllarında daha ciddi tarafının ön plana çıktığı hikmetli bir filozof olarak tasvir edilmiştir. hindistanın tamamında hinduların taptığı birçok tanrı ve tanrıça vardır. bunların arasında hinduizm için en önemli olanı sırasıyla yaratıcı, koruyucu ve yok edici olarak bilinen brahma, vishnu ve shiva üçlemesidir. brahmanın pusuladaki dört yöne tekabül eden dört başı vardır. hayatı ve tüm evreni yarattığına inanılır. vishnu doğum ve yeniden doğum devr-i daimini yöneten koruyucudur. ayrıca dünyayı kötü güçlerden korumak için çok defa dünyaya geldiğine dair bir inanış vardır. rama ve krishnanın vishnunun enkarnasyonu olduğu düşünülür. genellikle boynuna sarılı bir kobra yılanı ile görülen shiva tüm kötülükleri yok eder ve bir çok enkarnasyonu vardır. görülemeyen tanrılar ilahi güçleri sembolize eden bir çok imaj ve idollerle temsil edilir. birçok idol tanımsız güzelliğe ve ihtişama sahip süslü tapınaklarda korunur.
sekizinci yüzyılda bilge kişiler aranyaka ve upanişadlar adlı risalelerde bu konuları işlemeye başladılar. upanişadlar m.ö. beşinci yüzyılın sonuna gittikçe yaygınlaştı ve sayıları bu tarihlerde 200 civarına ulaştı. upanişadlar tanrıları aşan ama varolan her şeyde mevcut kendine özgü bir tanrısallık kavramı geliştirmiştir.
bütün bilgiler ve bütün hikmetler tıpkı alev alev yanan bir ateşten sıçrayan kıvılcımlar gibi tanrıdan zuhur eder. ölümsüzlüğün sırrı, kalbin arınması, derin düşünme ve insanın manevi aleme dönük gerçek beninin (atman) tanrı (brahman) ile aynı varlık olduğunu idrak etme yoluyla bulunabilir. çünkü ölümsüzlük tanrıya ulaşmaktır. ondan başka gören, işiten, düşünen, bilen yoktur. o görünmez ama görür, işitilmez ama işitir, düşünülmez ama düşünür, bilinmez ama bilir. bu manevi yönetici senin kendi özünde gizli olan gerçek bendir, senin atmanındır. mutlak atman tanrının kendisidir. bütün dünya bütün varoluşun derindeki anlamı olan brahmanın gizemli varlığından yükselen tanrısal etkinlik olarak görülmüştür. upanişadlar insanları herşeye bir brahman anlayışı içerisinde yaklaşmaya teşvik etmiştir.
şeytan tek tanrılı dinlerin getirdiği mutlak iyi-mutlak kötü düalizminin bir ürünüdür. pagan ve wiccan inanç sisteminde yer almayan bir kavramdır. inanç sistemimizde yer almayan bir kavrama da haliyle öğreti olarak yer vermeyiz.
wicca da kişi kendi eylemlerinden bizzat sorumludur ve kötülük ya da iyilik insana özgü olgulardır, tanrılara veya başka varlıklara ait değil; kaldı ki kimse bireyi isteği ve iradesi dışında bir eylemde bulunmaya da zorlayamaz.
karanlık ve ölümle ilgili çeşitli gizemler de yanlış olarak gene bu düalist düzlemde tartışılmaktadır. karanlık, sembolizm olarak biliçaltını -analitik psikolojinin tanımıyla gölgeyi, kollektif ve bireysel biliçaltını- yokluğu ve boşluğu, ilksel ve ezeli evrenin kaynağını temsil eder. ezoterik gelenekte kişinin bununla yüzleşmesi ve tanıması, uzlaşması gerekir ve öğretilerin ileri aşamaları bunun üzerine yoğunlaşan çalışmalar içerir.
wicca ve cadılık kült müdür?
kült; tanımı gereği kendini kutsal/tanrısal vs. addeden ve taraftarlarınca bu niteliği aynen kabul görmüş bir lideri kayıtsız şartsız takip eden topluluklara verilen isimdir. hem paganizmde hem de wiccada böyle bir liderlik kurumu olmadığı gibi felsefe olarak da daima çoğul seslilik ön plandadır.
cadılar uçabilir mi?
uçağa bindikleri veya yamaç paraşütü vs. yaptıkları zaman evet! genelde bu inanç, bazı uygulamalardaki bitkisel karışımlar yüksek miktarda halisünojen madde içerdiğinden ortaya çıkmıştır ve ortaçağ folklorik abartılı hikayelerinin de bu resmin
tamamlanmasındaki rolü yüksektir.
günümüzde, astral planda yapılan çalışmalar için bu tarz tabirler metaforik anlamda kullanılır.
beyaz ve kara maji nedir?
sıklıkla tekrarlandığı gibi: "maji irade doğrultusunda değişiklik yaratmanın sanatı ve bilimidir." dolayısıyla irade doğrultusunda odaklanan enerjinin de rengi yoktur. sadece uygulayıcının kendisi ve niyeti görece iyi ya da kötü olabilir. bunun dışında renk tayfındaki bütün tonları ele alabiliriz, ancak böyle bir tanım yoktur
eğer masa üstü bilgisayar kullanıyorsanız ve ayağınızı bir desteğe doğru uzatıyorsanız bilirsiniz, en ufak bir harekette terlik çıkabiliyor.. işte öyle oldu bana da, terliğimin ayağımdan kayıp çıkışını izledim, yorgundum uzanamadım.. ve düştü.. iğrenç bir duygu.
(bkz: terliğinin ayağından çıkışını izlemek ve müdahele edememek) bu da doğru başlık.
fixed limit : sabit limit | genelde bahis turları arasında değişiklik gösterir. örneğin texas hold`em oyununda ilk iki bahis turunda, büyük kör bahis kadar yükseltilebilirken, son iki bahis turunda ise bahisler büyük kör bahisin iki katı kadar yükseltilebilir.
pot limit : pot limitinin anlamı şudur: potta toplanmış toplam miktarın üzerinde bir bahis yapmak mümkün değildir. ilk bahis turlarında potta toplanan miktar fazla olmadığından oyuncular gerçekten sınırlanmış olurlar. ancak ilerki bahis turlarında potta biriken miktar arttıkça bahis miktarları da yükselir.
no limit : oyun tarzında sıra size geldiğinde dilediğiniz oranda yükseltebilirsiniz. hatta isterseniz tüm chiplerinizi tek bir oyuna sürebilirsiniz.