bir upton sinclair romanı.
amerikan et endüstrisi özelinde sağlam bir kapitalizm eleştirisi yapılan eserde, ana karakterimiz jurgis ile de bir "insan" eleştirisi yapıldığını söyleyebiliriz.
-burada biraz spoiler vereceğim-
kapitalizmin çarkını döndüren, o çarkın dişlileri kendi tenine batmadıkça hiçbir rahatsızlık duymayan insanın eleştirisi...
ana karakterimiz jurgis ailesi için hiçbir şeyi yapmaktan çekinmeyen, her zaman "gerekirse daha fazla çalışırım" diyen güçlü kuvvetli bir adam. bu yönüyle takdir toplaması gerektiğini düşünsek de bu çok uzun sürmüyor. amerikan topraklarına ayak bastığı, iş arama sürecine girdiği andan itibaren kendisine sistemi, sistemin ne kadar çürük olduğunu, insanları ne kadar çabuk tükettiğini anlatanlara hep küçümseyerek bakıyor jurgis. ona göre çalışmaktan kaçan tembel, ailesine bakmaktan aciz zayıf insanlar hepsi!
bu düşüncelerini çok koruyamayacak kendisi. zira ailesini dahi koruyamayacak jurgis. öyle ki eserin başında sermayesiz bir kapitalist olarak gördüğümüz jurgis eserinde sonunda sol sendikaların mitinglerindeki en ateşli kimselerden olacak.
bir kapitalizm ve insan eleştirisi okumak isteyen herkes için tavsiye edilir. iyi okumalar.
ingilizce dil sınavlarına hazırlık kitaplarını başarılı bulmakla birlikte eksiklerinin de olduğunu düşündüğüm yayınevidir.
ingilizce yds'ye yönelik iki kitabını inceleme fırsatı buldum.
ilki "improve your vocabulary and reading skills" adlı kitaptı. kitapta 100 adet okuma parçası mevcut ve bu parçalar için de testler, zıt/eş anlamlı kelime eşleştirmeleri ve boşluk doldurma çalışmaları hazırlanmış. ayrıca birçok da kelime testi var.
okuma parçalarının farklı düzeylerden seçilmiş olması ve birçok alıştırma ile desteklenmiş olması güzel olmakla birlikte, yds formatına hazırlık amacıyla hazırlanan soruların çok başarılı olmadığı kanaatindeyim. birden fazla doğru şıkkın söz konusu olduğu sorulara rastladığım gibi cevap anahtarlarında da hatalar söz konusu. misalen, 17. parçanın cevap anahtarında 18. parçanın cevaplarını görmeniz mümkün.
inceleme fırsatı buduğum diğer kitap ise ingilizce kelime dağarcığını geliştirme rehberi oldu. 11 kelime grubunun yer aldığı bu kitaptaki kelime seçimlerini de haddim olmayarak başarılı bulduğumu söylemeliyim. kitapta zarflar bilhassa da cümle analizleri --cümlelerin türkçe çevirileri ile birlikte - bulunması da kitabı yds ye hazırlık noktasında oldukça başarılı bir hale getirmiş.
sonuç olarak bazı eksiklikler söz konusu olsa da, inceleme fırsatı bulduğum kadarıyla, yds'ye hazırlık noktasında güzel kitaplar çıkaran bir kitabevidir.
tabi tüm şu yazdıklarımdan, sadece sınav kitabı çıkaran bir yayınevi olduğu da anlaşılmasın. başka pek çok alanda kitapları var siyasal'ın.
ibn hişam'ın Katru’n-nedâ ve bellü’s-sadâ adındaki arapça gramer ( genelde nahiv ) kitabıdır. gramer konuları verilirken arap şiirinden örnek de sunulmuştur ki bu durum eseri daha da değerli kılmaktadır.
arapça ile ilgilenenlerin muhakkak incelemesi; imkân dâhilinde ise, arapça öğrencisinin baştan sonra sağlam bir şekilde okuması gereken bir eser olduğu düşüncesindeyim.
5 cilt 5738 sayfadan oluşan bildiğim kadarı ile, mevcut en geniş muhtevalı sözlük. yaşar çağbayır'a türk diline yaptığı bu hizmet dolayısı ile teşekkür eder, eseri tavsiye ederim. beni hiç eli boş döndürmedi bu sözlük.
târih, dil bilgisi, hadis gibi sahalarda derinleşmiş olan, 630 doğumlu zat.
bizi en çok ilgilendiren gramer ve hadis sahasında yaptıklarıdır zirâ birçok kimsenin sefaletini ortaya koyar.
hadis dersleri de vermiş olan ibn manzûr'un en önemli eseri lisanu'l arabdır. en meşhur ve en mufassal arapça sözlüktür.
edip yüksel de kur'an meali yazar; kur'an metni üzerinde tartışırken bol bol bu sözlüğe başvurmuştur.
hadis putuna(!) îman(!) etmiş; hadis bataklığını hadis dersleri vererek derinleştirmiş ve islâm dinine büyük zarar vermiş olan bir şahsın eserini kullanmaktan kendisi nedense hiç çekinmemiştir.
allah kelamını çevirirken lânet okuduklarına muhtaç olmak nasıl bir duygu acaba? hele de onların oluşturduğu eserin kelime hazinesinde hadisler ve diğer klasik metinlere sıkça başvurulmuşken?
mehmet akif okur'un sorduğu sorudur.
soru elbette bu kadar değil. sorunun tamamı şöyle:
"HDP'liler, çocukları dağda olan annelerle Kandil'e gidebilirler. "Bu kirli savaşı durdurun, çocuklarımızı verin" diyebilirler. Derler mi?"
kendisi bu soruyu kime sordu bilmiyorum ama bu benim için bir soru değil bir tespit. türkiye'ye düşmanlığı aşikar olanlara nsorum olmadığı gibi onlardan beklentim de yok zaten. ama kabul etmeliyim, bulundukları sefil hâl sevindirici.
muhakkak tavsiye ettiğim bir thomas szasz kitabı. uzatmadan söyleyelim, psikiyatrinin "bir yalan" olduğu iddia ediliyor kitapta.
açıkçası sarsıcı delillerle geldiğini de söylemek zorundayım.
kendimizi psikiyatrlara "akıl hastası" olarak yutturmanın aslında hiç de zor olmadığının meşhur -bir gazeteci- örneklerini sunuyor thomas szasz. bunlarla sık sık karşılaşacaksınız kitapta. daha da ilginci, bir postacının ,annesinin ölümünden sorumlu tuttuğu doktorlardan intikam almak için sahte belgelerle ünlü bir psikiyatrist olup, seminerler, konferanslar verdiğini; bu seminerlerin birçok "uzman psikiyatrist" tarafından "takdirle" takip edildiğini, yine aynı postacının başhekimliğe kadar yükseldiğini göreceksiniz.
son olarak, aramızda psikiyatrlar varsa bana saldrmak yerine szasz'a yüklensinler lütfen.
ancak ne kadar ilginçtir ki entry açmayı bilmeyen erkek kadar ya da uzak mesafe ilişkisi kadar sözlük ahalisinin; futbol derbileri kadar da ülke insanının ilgisini çekmemiştir.
siz hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
ismet özel'in ve'l asr, kırk hadis, bir akşam gezintisi değil bir istiklâl yürüşü ve diğer kitaplarını neşreden;
türkün dili kur'an sözü, yazımız ve rasulullah söyledi işiten türk oldu gibi mükemmel eserleri de bizlere kazandırmış olan yayınevi.
samsun 19 mayıs üniversitesi kadrosunda bulunan islâm tarihçisi.
peygamberlik öncesi hz. muhammed adlı kitabıyla tanımıştım kendisini. kitapta itirazımın olduğu pek çok nokta olmakla birlikte yine de başarılı bulmuştum çalışmasını.
kendisinin twitter hesabını daha doğrusu orada yazdıklarını görünce büyük bir hayal kırıklığına uğradım.
edip yüksel'in ucuz bir taklidi olmaya çalıştığını görmemek için kör olmak gerekiyor çünkü.
kendisini realist, demokrat, barışsever ve özgürlükçü olarak tanımlamış aynı zamanda. bir "müslüman" islâm tarihçisi için "ayıp" ya da "utanç"... âlimlerin peygamberlerin vârisleri olduğuna inanan insanlara yol gösterecek olan bir kimsenin modern çağın islâm ile uzaktan yakından ilgisi olmayan "şeyler" ihtiva eden kavramlarıyla kendisini tanımlaması oldukça "yakışıksız" bir durum.
arap dilinin öğrenilmesi sürecinde talebeyi en çok zorlayankonulardan birisidir -ki buna anlam veremedim hiçbir zaman-
zirâ fiillerin türüne göre mâzi, muzâri ve emir çekimleri de değişmektedir.
öğrenciler illetli harfler dediğimiz elif, wav ve ye harflerini içermeyen fiillerin çekiminde çok büyük zorluk yaşamazlar ancak bu harfleri içeren ya da içinde şedde veya hemze bulunduran fiillerde zorlanmaktadırlar.