benim de içinde bulunduğum durum. tabi öyle kız gibi uzun saç değil, normal rüzgarda ahenkle dans eden saçlar. farklı bir karizma katar erkeğe. tavsiye edilir.
aşkımı bir solukta... sen de mi çekip gittin? bunu ben hak etmedim. hani sensiz bir hiçim demiştin ya?... diye devam eden bir kerim tekin şarkısıdır. allah rahmet etsin. mekanı cennet olsun.
o da birşey mi. şu anki nano teknolojiyle mikro hafıza kartlarına vs milyonlarca veri yüklenebiliyor ve siz hala nuhun gemisinden bahsediyorsunuz. sonra da vay efendim türkiye neden gelişmiyor diyorsunuz. neden olacak işte bu yüzden.
kendisini ağır yalnız hissetmiş ve sıkılmış olacak ki insanları ve cinleri, melekleri vs vs yaratmıştır. haklı da yani. yalnızlık kadar kötü birşey var mı? kendinizi allah cc'nin yerine koyun da öyle düşünün.
zaman makinesi diye birşeyin olması imkansızdır. neden mi? çünkü mesela diyelim ki zaman makinası var ve siz geçmişe gidip dedenizi öldürseniz kendi doğumunuzu engellemiş olurdunuz. yani şu anda hayatta olmazdınız.
nasıl ki dalga çarpar kıyıya delicesine, gönülden öyle koşarım aşka delicesine. kurban eyledim canı canana, onu görürüm baksam ne yana. gönlümü candan bağladım ona, delicesine.
burak kut'un en kaliteli şarkılarından ve kliplerinden biridir. bu arada sene 1999 idi sanırım evet. mersinde istikbal mağazasının açılışına burak kut gelmişti konser vermeye. adam sahnede şarkı söylerken yukarda asılı olan büyük balonlar burak kut'un üzerine düşmüştü ama burak kut hiç bozuntuya vermemişti.
bu gece yine sahnede olacağım. makyajımı yapıp insanları güldürmeye çalışacağım. içimdeki fırtınalardan kurtulup insanları neşelendirmek zorundayım. ben bir palyaçoyum. her zaman mutlu olduğum sanılır. sahnedeyken ağladığımı karanlıkta kimse görmez. her gece en ön sırada oturup beni izleyen bir kız var. aşığım ona. hayallerimde, kâbuslarımda, gözlerimden akan damlalarda hep o var. dün geceki oyundan sonra bana kırmızı bir gül verdi. sahneden indikten sonra makyajımı silip yanına gittim. o palyaçonun ben olduğumu söyledim. yüzüme baktı ve "ben sana değil, sahnedeki o hüzünlü palyaçoya aşığım" dedi. bugün sahnedeyim. yine en ön sırada o var. kendimi bir hiç gibi hissediyorum. o beni değil, o lanet olası palyaçoyu seviyor. buna dayanamıyorum. dışarda sağanak yağmur var. gök gürlüyor, sahnedeyim. ışıklar söndü, karanlıktayım. ipi boynuma geçiriyorum. artık yokum. ağzımdan akan kanlar yere damlıyor. insanlar ağlıyor, çığlıklar içinde kayboluyorum. o geldi yanıma. kırmızı bir gülü kanıma bulayıp avucuma koydu. şimdi herşey bitti. artık ne o var, ne düşlerim, ne kabuslarım... yalnızım.
kişisel tercih meselesidir. kimisine kısa, kimisine de uzun saç yakışır. ben şimdilik saçımı kestirmeyi düşünmüyorum. hafif uzun saç yakışıyor bana, böyle dalgalı filan.