başlığın aslı; evlilik programlarına laf edip herkesi evlendirmeye çalışan sözlük yazarları olacaktı.
gün geçmiyor ki birilerini birileriyle evlendirmek isteyen iki tip çıkıp başlık açmasın. açık olan başlığı hortlatmasın. yani mizah diyeceğim ama o da yok. komik olan bir tarafı varsa bana da söyleyin de, uzaylı gibi bakmayayım ekrana.
t: tabii ki de uludağ sözlükte göreceğiniz girişimdir.
Sözlüğün hiç tadı kalmadı diye yazınca da eksi yağmuruna tutarlar.
Mizah güzel şey ancak bazı andavallar bel altı trollüğü mizah zannediyor.
Sözlük intihara başladı. Harakiri gibi uzun sürüyor.
Yakında kaldırılacak olandır.
Edit: şimdi gelip, beğenmiyorsanız gidin arkadaşım, kimse sizi burada zorla tutmuyor ağzı yaparlar.
kendisi de sözlükte yazar olduğu için, beni olumlu/olumsuz etkilemeyen durumdur.
arada, dağınık odamın resmini çekip sözlüğe atmakla tehdit eder. o kadar.
Üstünde adın yazılı olduğu kolyelerdir.
Arama kısmına kolyenizde yazan isim yazılır. Tüm sonuçlara bak seçilir. Gerisi arayan kişinin azmine kalmıştır.
baharatlı yiyecekler çok iyi gittiği söylense de, benim tercihim sadece meyvedir.
çileği kadehe atın, şişe bitene kadar çıkarmayın çileği. şişe bittikten sonra çileği yiyin..
--spoiler--
Ezik çağdaş erkek ruhunun klasikleşmiş portresinin çizildiği Dövüş Kulübü’nün yazarı şimdi de kadın hazzına dair karanlık pazarlama imkânları hakkında bir roman kaleme almıştır. Kız kardeşler bir başlarına haz alabileceklerdir. Ve bunu habire, defalarca, durmadan yapacaklardır…
Penny Harrigan Manhattan’daki büyük bir hukuk bürosunun alt kademe çalışanlarından biridir. Asansörü bile bulunmayan tek odalı bir apartman dairesini iki arkadaşıyla paylaşmaktadır. Çok da parlak olmayan bir aşk hayatı vardır. “Orgazm-Pınarı” lakaplı, yazılım mega-milyarderi, dünyanın en nefes kesici ve en başarılı kadınlarının sevgilisi, seçkin C. Linus Maxwell tarafından akşam yemeğine davet edilince aklı başından gider. Maxwell, bu yemek sonrasında Penny’yi Paris’e uçuruverir. Onu orada günler boyunca, aralıksız hazzın akla hayale gelmez doruklarına ulaştırır. Peki, bunun nesi hoşa gitmez? Şu: Penny, dünya çapında Beautiful You adlı marka şemsiyesi altında pazarlanacak bir dizi ürünün geliştirme sürecindeki deneklerden biri olduğunu fark eder. Bu ürünler o kadar güçlü ve etkilidir ki, milyonlarca kadın ilk günlerden itibaren bunların satıldığı Beautiful You mağazalarının önünde kuyruğa girer. Sonra da kendilerini odalarına kapatıp hiç dışarıya çıkmazlar. Yeni pillere ihtiyaç duymaları dışında… Maxwell’in erotizme dayanan dünya hâkimiyeti planının önüne geçmek gerekir. Ama nasıl?
--spoiler--
yazarın muazzam bir hayal gücüne sahip olduğunu bir kez daha kanıtladığı kitabıdır.
hamam çok sevdiğim yerlerden biridir ancak, bundan 3 yıl önce çalıştığım otelin termal bölümünde gördüğüm sahne, bende şok etkisi yarattı.
işe yeni başlamıştım. zaten otelde kalıyorum, ilk izin günümde plan yaptım. sabahtan fitness a gider, oradan hamama giderim hatta masaj yaptırırım iyice dinlenirim diye.
güzelce kahvaltımı yaptım, sporumu yaptım. biraz dinlendikten sonra doğruca hamam bölümüne gittim.
hamam bölümünde de 3 bayan çalışıyor. anahtarlara, temizliğe ve içecek satışına onlar bakıyor. masaj yapan sürekli içeride herhalde diye düşündüm çünkü o 3 bayanın üçünün de görev tanımlarında masaj yapmak olabileceğini düşünmemiştim..
güzelce girdim havuza. güzelce oturdum. güzelce yıkandım.
tam masaj sormaya gidecekken sol tarafta, kemerli bir girişi olan, kubbeli bir oda gördüm. kapısında masaj salonu yazıyor.
içeri girdim, kocaman bir göbek taşı var.
sesler duydum. sola bakınca şok manzarayla karşılaştım.
temizlik yapan teyze, 5-6 tane bayanı soymuş, duvara dayamış. baştakine ağda sürüyor. çekmeden diğerine, onu çekmeden diğerine diye diye hepsini bir güzel ağdaladı. döndü başa, cart cart, hiç acımadan çekiyor.
2 dakikada 5-6 bayanın tüm ağdası yapıldı. ağdalar göbek taşının üzerinde eridi...
"masaj için gelmiştim kim yapıyor" diye sordum, "ben" dedi temizlikçi / ağdacı teyzem.
"o zaman ben bi havuza gireyim, öyle geleyim" dedim ve koşarak uzaklaştım.