herşey çok güzel gitmektedir kız birgün erkekten kredi kartını talep eder,kartın limitini zorladığında çocuğun nekadar göçeceğini merak etmektedir,eğer kart çocuğun dötünde patlamazsa çocuk harbiden paralıdır.üç kuruş parayla geçinen çocuk bu talebi geri püskürtünce,kız: inanmıyorum çok kıllısın gibi laflar etmeye başlar.sonuç:nekadar ekmek,okadar köfte ;P
brunner ve meltzer 1960larda bu kuramla ortaya çıkmışlardır. para talebi diğer likidite çeşitlerinin getirileriyle ters,servet ile aynı yönde değişmesi beklenmektedir.meltzer bu yaklaşıma göre uzun dönem para talebi fonksiyonunu şöyle açıklamıştır: ln MD=ln a + b ln i + c ln w
i faiz oranı, a sabit karsayı,b para talebinn faize göre esnekliği, c para talebinin nominal servee göre esnekliği, w nominal servet
tobin(1961) gurley-shaw (1960) aynı sıralarda birbirlerinden bağımsız olarak keynesin likidite tercihi modelinin geliştirilmiş bir biçimini sunmuşlardır.bu yaklaşımda tahvil getirilerinde belirsizlik olması durumunda kişilerin aynı anda hem para hem de tahvil tutmalarının daha doğru olduğu savunulmuştur.hatta rziko edilebilir ve getiri açısından farklı birden fazla yatırım aracı varsa bunları da içeren bir portföyün oluşturulması beklenmektedir.özetle eldeki paranın getiri sağlıyacak likit çeşitleri arasında paylaştırılmasıdır.
tobin 1958 de keynesin likidite tercihi teorisini geliştirerek yeni bir model oluşturmuştur.bu modelin varsayımları:
a) kişiler faizlerin yükseleceğini (tahvil fiyatlarının düşeceğini) tahmin ettikleri zaman para tutarlar.
b)kişiler arasında faiz oranı ile ilgili beklentiler farklıdır.bu nedenle herhangi bir faiz oranında faizlerin yükseleceğini tahmin ederek elinde para tutanlar olacaktır.ancak modelde faiz oranıyla ilgili kritik minimum-kritik maximum düzeyleri de öngörülmüştür.kritik maximumun üstünde kimsenin para tutmayacağı,kritik minimumun altında herkesin tüm likit servetini para olarak tutacağı iddia edilmiştir.bu varsayım nedeniyle para talebi eğrisi negatif eğimlidir.kişilere ait para talebi eğrilerinin yatay toplamı,toplam para talebi eğrisini vermektedir.
kişiler likit servetlerini ya hep tahvil ya da hep para şeklinde tutarlar.
model gerçekçi olmaktan uzaktır ,çünkü kişilerin sadece para ve tahvil şeklinde iki seçeneği olduğu,servetlerinin bir kısmını tahvil bir kısmını da para şeklinde tutamayacağı varsayılmıştır.
gerçekte faiz oranı düştüğünde kişilerin portföylerindeki eski tahvillerin piyasa fiyatları yükselir.böylece tahvil cinsinden servet değerinde bir artış olur.para talebinde piyasa faiz oranındaki düşüş nedeniyle oluşan artışın bir kısmı bu servet etkisinden kaynaklanmaktadır.
faiz oranındaki düşma sonucu ortaya çıkan servet artışı,para talebi eğrisini sağa kaydırır.reel para arzı da ms1 den ms2 ye (sağa) arttırıldığında ,faiz oranı i4 ten i1 e düşer,bu düşüş tahvil-servet etkisi ile para talebi eğrisinin md1 den md2 ye(sağa)kaymasına yol açar,yeni dengenin oluştuğu bu noktada faizler i3 seviyesindedir( i4 ten düşük,i1 den yüksek).ilk denge naktasının a,ikinci denge noktasının e olduğunu düşürürsek ve yatay eksende bu noktaların koordinatlarının a',e' olduğunu düşünürsek; a-e miktarındaki toplam artışın a-b kadarı faiz etkisine,b-e kadarı servet etkisine bağlıdır.bu modelde para talebi eğrisi üzerinde aşağı inildikçe,para talebinin faiz esnekliği artmakta ve kritik minimumda sonsuz olduğu belirtilmekte ancak bunun doğruluğu emprik olarak kanıtlanamamaktadır.
a)serbest ticaret bölgesi:üyeleri arasında ticareti kısıtlayan veya engelleyen tarife ve kota gibi sınırlamaların olmadığı ve üye ülkelerin birlik dışında kalanlara karşı ortak bir tarife uygulama yükümlülüğünün altında bulunmadıkları birleşme türüdür.bu birleşmede birlik dışı ülkelere ortak bir gümrük tarifesinin uygulanmaması önemli sorunlara yol açar.
b)gümrük birliği:sebest ticaret bölgelerine göre daha geniş kapsamlı bir ekonomik birleşme türüdür.burada serbest ticaret bölgesi şartlarına ek olarak üye ülkelerin serbest dış ticaret yapmaları sınırlandırılmış olduğundan gümrük birliği daha gelişmiş bir ekonomik birleşmedir.
c)ortak pazar:ekonomik birleşmenin üçüncü aşamasıortak pazardır.gümrük birliğnin doğal sonucu olarak üye ülkelerin arasında üretim faktörlerinin birlik içinde serbestçe hareket edebilmeleri sağlanmış ise gümrük birliği için gerekli şartlar devam ettiği sürece üye ülkeler arasında ortak pazar vardır.
d)ekonomik birlik:ekonomik birleşmenin son aşaması ekonomik birliktir.ekonomik birlik üye ülkelerin ekonomilerinin tam olarak birleşmesidir.diğer şartlara ek olarak ekonomik,sosyal ve parasal politikalarla kurumların birleşmesini öngörür.özellikle tek bir para sistemi ve tek merkezbankası ile oluşturulmuş bir mali sistem ve ortak bir dış ticaret politikasını içerir.
Genel olarak kabul edildiği gibi dış ticaret hadleri gelişme yolundaki ülkelerin aleyhinde gelişim göstermektedir.Dış ticaret hadlerinin uzun dönemde tarımsal ürün ihrac eden ülkelerin aleyhine geliştiğini savunan ilk iktisatçılar Hans Singer ve Raul Prebisch'tir.Prebisch ve Singer'ın bu görüşleri,birleşmiş milletlerin bir yayımında şöyle yer almıştır: 19. yüzyılın ikinci yarısından ikinci dünya savaşına kadar geçen sürede,ilkel madde fiyatlarında sanayi ürünlerinin fiyatlarına oranla devamlı olarak düşme eğilimi vardır.ilkel madde ihrac eden bir ülke,bu dönemin sonundaki kazancıyla dönemin başında aldığı malın yüzde altmışını satın alabilmektedir.
ilkel malların fiyatlarının sanayi mallarının fiyatlarına göre gerilemesinin sebebi:Gelişme yolundaki ülkelerin ihracatlarında gıda maddeleri önemli bir yer tutmaktadır.Engel kanununa göre gelir arttıkça gıda maddelerine yapılan harcamanın oranı azalırken sanayi mallarına yapılan harcamanın oranında artış olur.Böylece gelişme yolundaki ülkelerin gelir artışı sonucunda ithal talebi,ihraç malları talebinden hızlı yükseldiği için ticaret hadleri ,gıda maddesi ihrac eden ülkelerin aleyhine bir gelişme göstermiştir.
Gelişme yolunda olan ülkelerin ihrac ettikleri tarımsal ürünlerin dış talep esnekliklerinin 1 den büyük olması ve bu ülkelerin ekonomilerinin yapısal olarak esnekliğinin olmamasından dolayı dış ticaret hadleri gelişme yolundaki ülkelerin aleyhinde gelişmektedir.Bunun sonucunda gelişme yolunda olan ülkelerden gelişmişlere uluslararası gelir akışı olmakta ve bu durum gelişme yolundaki ülkelerin satın alma gücünü düşürüp kalkınma çabalarını büyük ölçüde kısıtlamaktadır.
diğer sözlükler belli konularda bilgi verirken eğlendirmeyi de becerebiliyorken ,uludağda bilgi kısmının kaybolup geyik ve kalitesiz mizahın süzgeç üstünde kalması durumudur.geyiğin yanısıra tanım yazmak da unutulmamalıdır
hamburger ekmeği,patates,kıyma,baharat ve benzeri malzemelerin edinilmesi,patateslerin soyulup buzlu suyla yıkanıp durulanması(kızartılması),kıymanın içine bayat ekmekleri karıştırıp baharatlanıp ve isteğe göre eklentiler yapıp kızarttıktan sonra yanında tercihen kola hazırlanıp arkadaşlarla yenilen güzel menüdür.
dersleri çok kötü olan kişleri bile üniversiteye hazırlayıp %100 kazandıran,kendine has analatımları olan,ankarada herkesin tanıdığı,matematik ve fizik aşığı,eli öpülesi,kölesi olunacak,büyük bilim adamıdır.