hepinize saygı ve selamlar ;
benim yarın düğünüm var her masrafı yaptım. ailem olmadığı için ömrümü hep eksik ve utançla geçirdim bugüne dek.
eğer içinizde vanda ikamet eden varsa düğünüme gelebilir mi? ne kadar kalacağınız önemli değil. sadece görünseniz de yeter bana.
vanlı değilim burada çalışıyorum kurumda.
şimdiden teşekkür ederim gelen olursa bana dünyanın en büyük mutluluğunu yaşatmış olur.
yaklaşık beş yıl boyunca göt öpmek suretiyle işten atılmaktan korunmaya çalışmış, sonra da bu götlere dayanamayıp son bir öpme turundan sonra hayatının hatasını yaparak bir kuruma girmiş ve şimdi de bu kurumdan kurtulmak isteyen.
yürürken sadece sol kolunu sallaması eski bir kgb ajanı olmasından kaynaklanan bir alışkanlıktır. sağ eli ile silahına daha çabuk ulaşma düşüncesi hâlâ varlığını bir alışkanlık halinde sürdürmektedir. ülkesini gerçekten düşünen ve ülkesine faydalı olmak amacında olan liderdir.
bugün şunu bir kez daha anlayıp teyit ettim; verdiğin değer kadar değersiz oluyosun. sevdiğin kadar itici oluyosun ve sklenmiyosun. bugün en çok sevdiklerimin beni siklemediğini bir kez daha gördüm. gün boyunca telefonsuz ve tehlikeli bir gün geçirmeme rağmen nişanlım olacak kız gezmiş tozmuş iki üç msj atmış. akşam da kuzenleri gelmiş saplar yani. onlarla fotoğraflar durumlar vs samimi pozlar... akşam nöbet çıkışı (saat 20:30 gibi) aradım açmadı. neyse dedim geldim eve saat 22:00 gibi msj attım misafir var dedi. belki büyükleri falan gelmiştir yazamıyor konuşamıyor dedim ama hanımefendi kuzenleriyle gülüşmeler sohbetler.. gece 23 :15 gibi gittiklerinde aklına geldim. cvp vermedim msjlarına uyudum dedim en son. yani insan kuzenleri boşver aile büyüğü gelse 3 saat içinde hiç mi müsait olamaz? bunlar başıma hep çok sevdiğimden geliyor. sevmeyip siklemediğinde önemin o kadar artıyor ki... ama gerçekten sevdiğinde değer verdiğinde nedense böyle oluyor. içimde şu an sevgi falan yok anladım ki kuzenleri kadar önemli değilmişim.
ha bu arada artık hiçbir şeyi konuşmamaya içime atmaya ve soğumaya çalışmaya karar verdim. kuzenlerine sokayım senin.
bugün oturduğum alkollü cafede çalışan bayan galiba konstu
peçeteye yüzünün her yanı cennetten bir zerre sanki yazmıştı. sağolsun. yakında evlenecek olmamdan dolayı pas vermedim ama hoşuma da gitmedi değil.
bence en büyük nedeni üçüncü kişiler. bunlar kanka arkadaş tanış vs olabilir. karşınızdaki kişiye sorarsınız mesela yazan msj atan oldu mu diye sert bir şekilde yanıt alırsınız. o her çevrimiçi olduğunda acaba kime yazıyor kuşkusu oluşur. ya sorarsınız kendinizden ödün verirsiniz ya da sormazsınız kendi kendinizi yersiniz. telefonuna bir bakmak istediğinizde bunu saygısızlık olarak görür. sosyal medya hesaplarının şifresi yoktur sizde. isteseniz de buna ne gerek var der. nasihat edersiniz onunla konuşma diye bu kişi belki bir kapıcı veya art niyet sezdiğiniz bir arkadaşı olabilir. buna cevaben der ki ben nasıl davranmam gerektiğini biliyorum zaten. yeterince mesafeliyim der peki dersiniz. aradan geçen bir zaman sonra bu rahatsız olduğunuz kişi ya da kişilere gülerek merhaba dediğini görürsünüz bunu da nezaketen yaptım der. yani mazeretler bitmez. bu da güvensizlik doğurur ya da güvenememenize neden olur.
bankalar insana babasından daha hayırlı bunu öğrendim. yani sorumsuz babayı kastediyorum. herşeyini kendi çabasıyla yapan düğününde ailesinden bir kuruş bile gelmeyen biri olsaydınız beni daha iyi anlardınız.
maalesef böyleleri çoktur.görevlerini kötüye kullanarak nasılsa kimlik sorma yetkim var deyip kızlara yalandan kimlik sorar isimlerini aklında tutar ve sonra sosyal medya hesaplarından ekleyerek tanışmaya çalışırlar. kendilerini yolların caddelerin sahibi olarak görürler. fazla yetki fazla pçlik olmuştur.