"lise yıllığımda taşaklı bi resmim bulunsun" duyguları içersindeki liselimin zumrut fotograf studyolari'nda verdiği birbirinden doğal(!) ve profosyonel(!) pozların herbirine söylediğimiz belirtisiz isim tamlamasıdır. ellerin çenede olduğu pozlara hastaydım ben.
müslüman bir ailenin müslüman bir evladı olarak dünya'ya gelmiş, müslüman olarak yaşamını sürdürmüş (allah'a şirk koşmamış her insan müslümandır) ve yine müslümanlarca müslüman bir insanın defnedildiği gibi defnedilmiş ulu öndere gerek normal zamanda gerekse de ölüm yıldönümlerinde şu saatten sonra yapılabilecek en iyi, en faydalı, en müthiş harekettir.
hakkında yazılılıp çizilen duygu yüklü, bol üç noktalı yazıların ne kendisine ne de aziz ruhuna bir faydası dokunmayacaktır. illa yazacağım diyorsan yaz ama unutma ki atatürk ahirettedir ve okuyacağın her fatihanın bu yazılardan önemi kat kat fazladır. arjen robben fetva hizmetleri iyi günler diler.
hüseyin üzmez hayranı bir akpli belediye başkanının (gerçi hepsi hayran da neyse) ilçe sınırlarında yapılacak kız yurduna yalakalık olsun diye bu vatandaşın ismini vermesiyle kurulabilecek yurt. eminim bu başlığı gören akpliler bir an için heyecanlanmışlardır "böyle bir yurt var mı acaba? varsa kızlarımızı gönderelim. nasıl haberimiz olmaz yahu" falan diye. gönderin gönderin. pis sübyancılar.
mançester'in 6-2 kazandığı maç. tuncay şanlı'nın fenerbahçe'nin 2. golünden sonra ingilizlere yaptığı "sus" hareketi ile dünya futbol tarihine geçmiştir.
galatasaray'ın şampiyonlar ligi maçlarında heyecandan tir tir titrediğimiz günlerdir. sanki o zamanlar havası bir başkaydı bu kupanın. sonraki gün okul olduğu için genelde izlettirilmezdi ikinci yarılar. ancak herkesi yatırdıktan sonra kısık sesle mümkündü izlemek. ayrıca hep biz oynardık ama golü onlar atardı. ama dedim ya, ne olursa olsun çok güzeldi o günler.
istanbul kartal'da bulunan güzide bi anadolu lisemiz. bu okulda okuyan öğrenciler "tarımla ilgili bilgiler mi veriyorlar size?" tarzında binlerce soruyla muhatap olmaktadırlar.
cenaze merasimlerinin oscar ödül töreni tadında yapıldığı mübarek yer. cenaze namazı bu camide kılınmayan sosyetik insanın ailesine hoş gözle bakılmaz, hatta dışlanır. bundan sonraki durağımız tabi ki zincirlikuyu mezarlığıdır.
bilindiği üzere iskender ismini verdiğimiz güzide yemeğimiz porsiyon olarak hamurlu yiyeceklere nazaran daha küçük olduğu için insanımızı tek başına doyurmada yetersizdir. dibine serilmiş olan pide etle beraber yendiği zaman karın tutmaz, sofradan aç kalkılır. buna çözüm olarak iskenderin yanında tabakta verilen pidelerle beraber etler yenir ilk. dipteki güzel soslu, tereyağlı pidelerimiz hala yerinde durmaktadır. gerekirse garsondan extra pide istenip bu dip pidelerine tabaktaki pidelere katık görevini yükleyerek insanımız doyurulur. böyle de güzel bir şeydir işte.
belki yarın belki yarından da yakın bir zaman diliminde açıklanması beklenen sonuçlardır. bayramda sıkça sorulan uzun mu, kısa mı, neresi, neci sorularına cevap niteliği taşıyacaktır. inşallah isteyen istediği yere çıkar. aslında hayırlısı demek daha doğru.
ekranın sağında bulunan anket bölümünde donanımhaber'de en çok sevdiğiniz kişi kim, donanımhaber'de kimin cevaplarını tarafsız buluyorsunuz, ıssız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç donanımhaber kullanıcısı hangileri, en çok hangi donanımhaber kullanıcısına vermek istiyorsunuz gibilerinden tuhaf sorular bulunan gubudik web sitesi. aslında böyle bir askerlik veritabanının düşünülmesi ilerisi için gayet hoş ama olayın bokunu çıkartıp sidik yarışı moduna girerek kendi reklamlarını yapmaları gubidikleştirmiş işte. neyse linki verelim;
facebook'ta gezinirken sürekli olarak sağ taraftaki reklam bannerlarında reklamıyla karşılaştığım site. ileride bir gün kazayla tıklamaktan korkuyorum. nasıl bir mesaj vermek isteniyor anlamadım ki.
şundan bir 15 sene öncesine kadar toplumumuzda bayağı popülerken dejenere olmuş yeni nesil yüzünden unutulup gitmiş eylem. ben de bu devrin son demşlerine yetişmişim pek hatırlamıyorum.
suyun az, ısınmanın pahalı olduğu o karanlık çağımızda fazla müsriflik olmasın diye sadece saçın yıkanmasıdır bu hadise. vücut koksa da olur yeter ki saçlar bitlenmesin mantalitesinin hakim olduğu bu dönem allah'tan çok uzun sürmedi.
cuma namazlarına ait memleket olarak gelenekselleştirdiğimiz bir ritüelimizdir. yazın istanbul boşalmasına rağmen namazda adım atacak yer bulamazken kışın camiye daha adımını atar atmaz cemaatin bir kısmının firari olduğunu anlarsınız. madem soğukta abdest alamıyorsunuz evden çıkmadan alın bre müslümanlar. kıçınızı tutamıyorsanız alacaksınız o sudan abdesti kaçış yok.
iett'nin gurur tablosu olan ikarus marka otobüslerin bazılarında direksiyonun az sağında bulunan metal levhadaki yazı. rotajın ne olduğunu bilsem bir şeyler karalayacağım ama bilmiyorum. netten de araştırmaya üşemdim bilen yazsın bir zahmet.
tuvaletin henüz başında laptopun şarzının bitmesi kadar olmasa da insanın başına gelebilecek en kötü 50 şeyden biridir bu.
karşıdan gelen şahsiyet aslında çok samimi olunmayan ama selam verilmedi mi de ayıp olunabilecek türden bir insandır (evet türünün tek örneği). şimdi selam versem bir saat ayakta dikileceğiz, hem ne konuşacağız ben asosyalim diye düşünüp alakasız yerlere bakmaya çabalarken karşı taraftan gelen o tanıdık sesle eli ayağına dolaşır insanın. hakikaten hiç görmese doğal bir tepki verebilecekken işi böyle katakülliye getirmenin bedeli olarak gayet yapmacık bir selam verir ve karşısındakine renk verir. işin sonunda hem iki saat ayakta dikilir hem rezil olur. ayrıca asosyalliği de aynen devam eder.
ne zaman çiftleşme mevsimi gelse dikkatimin tamamını üzerine çeken köpektir. erkek köpek isteklidir, sürekli dişinin peşinden gider. hatta zaman zaman dişinin ayıp yerlerini bile koklar. bu dişi köpeğimiz de aslında biraz sonra başına ne geleceğini bilir. ama bir naz, bir cilve edasıyla peşinden koşturur ileride olacak çocuklarının babasını. siz de dikkat edin. dişi önde erkek arkada tüm mahalle boyunca gezip çiftleşemediklerini bilirim. fakat sonunda beklenen o mutlu son olur ve çiftimi birbirlerine popo kısmından yapışıp kalırlar.
özellikle warner biraderlere ait bir karakterse (bkz: coyote) bir sonraki karede kafasını tünelin girişine çakacaktır muhteremdir kendisi. hatta bu çarpma olayından sonra yere düşünce bir de karşı yönden gelen tren geçer üzerinden. bu iki tren nasıl aynı hatta çalışıyor orasını karıştırmayın.
aslında ortamdaki en stratejik görev kendisine ait olmasına rağmen her zaman arka planda olmayı tercih etmiş ve hiçkimselerin dikkatini çekmemiş küçük plastik nesne. masa örtüsünün oyun esnasında kayıp düşmesini engeller.
esasında süratında en ufacık bir tebessüm belirtisi olmamasına rağmen gerek telefon mesajlaşmalarında gerekse de internet üzerinden mesajlaşmalarında artık el alışkanlığından mıdır yoksa daha samimi bir ortam olmasını istemesinden midir nedir habire smiley kullanan insan tipidir, gariptir. (: (: (: (: (: çok mu samimi olduk? ben niye somurtuyorum o zaman?
şöyle bir düşünüyorum da acaba var mıdır böyle kız cihan-ı alemde diye merak ediyorum. varsa da nasıl vardır? ayakta mı işiyordur? sıçmaya gidiyorum diye başka bir iş mi yapıyordur bilemiyorum.
tek bildiğim şu güne dek denk gelmedim geleni de duymadım kendisine. ileride bir gün ishal olursam bu entryi editlerim ona göre.
sirkeci sınırları içerisindeki esnaf abilerin götlerinin en diplerinden uydurdukları bir garanti çeşiti. süresi 2 aydır. buradaki hanlarda yer alan bir dükkana gidip elektronik eşya alıyorsunuz ve 2 ay kullanıyorsunuz. eğer arıza olursa değiştiriyorlarmış. 61. günde hata olsa elinizde patlıyor. çünkü bu zımbırtılar arıza çıkarırsa ilk 2 ay çıkarırmış (mış).