buenos aireste bir gelenektir. bütün sevişen çiftler akasya durağını izlerler bir yandan. özellikle season 3 episode 4 te usman aga nın kızı dilek'in şarkı söylerken, pavyonda babasına yakalanması sikimizin içeri kaçmasına neden olur. o anda bir yandan eğlenirken bir yandan güleriz. ama ne olursa olsun biz bir aileyiz. bu arada nasılsın maradona papaciuuum.
şimdi 3 kişi el ele tutuşuyoruz. ardından "auuuuuuuuuuu" diye bağırıyoruz. gelen ülkücü abi de "selamın aleyküm tanrı türkü korusun" diyerek isteklerimizi yerine getiriyor.
karl marx kapitalizmi kötüleyerek bunun üzerinden para kazanmıştır. bir nevi okan bayülgendir kendisi. sisteme düşmanmış gibi yapıp sitemin tam ortasındadır. komünistlere üzülerek bildiriyorum.
obejektif bakıldığında anlaşılacak olandır. türkiye gerçek mana da bir güç değildir. güç olan ülkelerin kullandığı bir araçtır. islam dünyasında amerika için maşadır. ne bir osmanlı zamanında ki kilit yapıya dönüşecek ne de cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda ki kararlı adımlar atan yeni bir ülke sıfatını hakedecektir.
zor gibi görünse de zorlandığında başarılacak eylemdir.
ilk bahar yeni yeni yüzünü gösteriyordu amlar şehri buenos aireste. halk kıpır kıpırdu çünkü 7 saat sonra boca juniors river maçı vardı. kombinem olduğu için bilet konusunda rahattım. maç saatini beklerken bir yandan da river lı kızlara bakıyordum. boca lı kızlara birşey yapamazdım çünkü onlar buenos bacılar konseyine üyelerdi.
stada girdiğimizde bu sefer river plate taraftarının olduğu bölüme girdim. arkasında "belalı serseri" yazan river formasıyla aralarına karışmıştım. yanımda oturan seksi riverlı bayan gözlerini ülkücü bıyıklarımdan alamıyor göğüsünü elleyip bana imalardan bulunuyordu. onun olduğu tarafa dönüp "benimle olmak ister misin" diye sordum. "si" dedi. "helal lan amına koduğum kızı dedim ama bir şartım var" nedir diye sordu. cebimden çıkarttığım batmanspor formasını göstererek "bunu giyeceksin" dedim. o formayı giydiğinde o kadar muhteşemdi ki bütün dünya durmuş batmansporlu kız kalmıştı benim için. dayanamadım ve stad'ta onu şaaptım. kazanan boca olurken herşeye rağmen bir batmansporlu daha türkiye'ye kazandırılmış oldu.
öncelikle bu önermenin kadınları aşağılamakla bir ilgisi yok. mantıklı bakıldığında görülecektir ki güç ve zeka anlamında kadınlar erkekten daha aşağıdadır. varoluş itibariyle bu bir gerçektir. bunda önemli etkenlerden biri tanrı'dır. en azından insanların kafasında canlandırdığı tanrı'dır. insanın yaratıcıya verdiği isimler erkeksidir. okşan tarzında kadınlık belirten bir tanrı ismi yoktur. kadınlar çağlar boyu cinsel açlığı doyurmak dışında çok fazla önemsenmemiştir. dünya da son am kaldığında kadının değeri anlaşılacaktır.
bir şakirtin en büyük hayalidir. kaslı, zeki ve bir o kadar haşin olan said nursi 1 saat içerisinde o eylemdeki herkesi imana getirecek... yok öyle birşey said nursi pantolonu çıkarıp dans etmeye başlayacaktır.
entrysinin şikayet üzerine şikayet edildiğini, hunharca eksilendiğini gören yazar kişinin haykırışı olan cümledir. akabinde klavye yere atılıp üzerinde tepinilir.
her sene olduğu gibi bu sene de kutlanacak şenliklerdir. punk müzik yıllar önce aramızdan ayrılmıştır. son kırıntıları evrim geçirerek apaçi ve arsız bela ya kaymışlardır. punk müziği unutmayacağız.
türkiye faşizmidir. sadece bu ülke çıkarları için çalışılmalıdır. bu ülke de yaşamayı seven herkes rahatça yaşarken bölmeye çalışanlar yok edilmelidir. ihtiyacımız olan faşizmdir. hasta la vista.
özellikle yüksek öğrenim göre insanlar için işçiler birçoğu cahil kavramını dolduran ve sadece çoğunluk için gerekli olan insandır. halbuki işçiler söz sahibi olmadığı sürece o siktiriboktan eşitlik yavşaklıkları işlemeyecektir. ama değerli komünist arkadaşlar sadece sikini tatmin etmeye uğraşır eylemde am araklama derdine düşer.
gidersiniz büyük bir ümit ve aç bir mideyla bakkala. "selam sana bakkal ver bana bir yarım ekmek peynir" dersiniz. bakkal bunun üzerine "ne kadarlık der" sizde bir utanmazlıkla "1 liralık" dersiniz. adam size "lan amına koduğum ekmek bir lira zaten " bakışı atsa da siz o bakışı "göt iste vereyim güzel kardeşim" olarak algılarsınız. bakkal peyniri alıp keserken bıçağı kaldırıp üzerine sinen küçük peynir parçacıklarına dil atar ve size hami nin dilara gönder'e attığı bakışı atar. bu sayede bakkal zararını bu şekilde kapatmaya çalışır. bunu görünce korkuyla karışık önde ki 25 kuruşluk petitolardan 4 tane alırsnız. "tamam abi bunları aldım bıraktım parayı" der götü kurtarırsınız.
bu ülkenin ihtiyacı olan faşizmdir. faşizm illa katliamlar anlamına gelmez. atatürk'ün kendi devrinde yaptığı şey objektif bakıldığında faşizmdir. bu hem politika da hemde halkın hayatında böyledir. ama bu faşizmi hitler'in mussolini'nin faşizminden ayıran önemli bir nokta vardır. hiç olmayacakmış gibi görünse de bu hümanizmi benimseyen bir faşizmdir. kendi düşüncelerini kabul ettirir atatürk lakin bu düşünceler halk için en iyi olandır. uygulananlar bütün sosyal sınıfları mutlu eder. işçisinden köylüsüne halkın faşizmidir bu. şu anda mevcut olan ülkenin bu tarz bir faşizme ihtiyacı var. aksi takdirde sadece belli ideolojilerin savunucuları kazanacak diğer kesimler kaybetmeye mahkum olacaktır.
bir şakirtin yapabileceği, görenlerin sinirden sikini kopartmasına neden olacak eylemdir.
gece eve gelen kız tüm cazibesiyle sizi günaha davet ederken şakirt kardeşimiz onu eve çağırıp maklubeye davet eder. gecenin sonunda risaleler okunur fethullah gülen videolarına ağlanır. neyse ki arjantin'de bu tip durumlarla karşılaşmıyoruz.