Watsonsa özel üretilen marka. Tamamen bitkisel içerikli kremlere sahip, yüz için nemlendirici ve bb kremi gayet kullanışlı ayrıca paraben de içermiyor, azıcık pahalı o kadar.
Boğazda çıkan ufacık bezeden lenfoma oldum sanan, gece 2 saat uyku ile sabah vizitine gittiği için uykusu geldiği halde trypanasoma gambiense ile enfekte oldum sanıp, kendinde winterbottum belirtisi bulan, büyüdüğü için kemikleri ağrıyan küçük kardeşine lösemi teşhisi koyan, her ders bitiminde kürsüye doğru koşup "hocam benim sırt ağrım var, kloromaya bağlı spinal kord basısı mı" diye soran tipik bir hastalık hastasıdır.
Çok bilinmeyen bir konudur, makale veya belge aradığınızda bulmanın çok güç olduğu bir mevzudur. Muhtemelen ataerkil bir düzenin sonuçları olarak kadın yine çadırda çocuk doğurup, yemek yapmakla, erkeğini mutlu ederek ömrünü tamamlama gibi bir misyon yüklenmiştir.
karaca şirket grubunun ev tekstili ürünlerini sattığı firma.
Nevresimleri, pike takımları güzel tamam da katalogdan bakıp internet üzerinden almayın kesinlikle 350 tl verip zena model nevresim takımı aldık güya beyaz renk, kargo bir geldi bildiğin krem. Hatta zorlasan hardala bile kaçan bir renk. Böylesine bir şirketin bu saçma sapan hatayı yapmaları marka değerini epey zedeliyor.
üzeri çıplak zayıf, kara kuru yurdum erkeğinin kendine fazla güvenen tavırları ile haline bakmadan insanları iğrendiren fotoğrafları sosyal medyaya bir bir üşenmeden yüklemesi...
yahu zaten ya jinekomastilisiniz ya zayıflıktan memeler içe göçmüş ya kıldan koca bir yumak olmuşsunuz, kendinize kalsın o fotoğraflar lütfen.
an itibariyle adeviye meydanından kovalarla kan boşaltıldığı yankılanıyor tüm medyada. mısır'daki darbe karşıtlarının özel nişancılar yoluyla hedef alınarak katledildiği ve insanlık suçu işleyen darbecilerin adının tarihe kazındığı gün bu gündür!
tüm darbecilerin, darbe yanlılarının, darbecilere dur demeyenlerin üzerinedir bu çocuğun vebali;
obama seçileliden beri en çok pazarlığı yapılan konu idi türkiye dışında bir yerde orta doğu'da olmak kaydıyla küçük bir kürdistan devleti kurulması. pkk boşa geri çekilmedi, türkiye boşuna abd ile ilişkileri ilerletip suriye'ye ters çıkmadı. senaryo en başından belli idi kürtler, pkk bir şekilde terk edecekti ülkeyi türkiye'ye verilen koz buydu. ardından da pyd ile birlikte suriye'de mini mini bir kürdistan (!) kurulacaktı. kuruluyor da. lakin kimse ummasın ki türkiye'nin 1 cm toprağı bile türkiye'den başkasına helal değildir.
aydın'ın nazilli ilçesinin köyünde yer alan yeni kurulmuş çiftlik. nazilli için bir boy büyük gelmiş belli ki ama epey talep de var. sabah güzel bir ege kahvaltısı ardından kısraklarla küçük bir köy turu ise paha biçilemez.
Gönlüne Mekke'yi yer edinmiş Allah dostlarının muhabbetlerine vakıf olmak, yaşayan nebiyi tanıyabilmek ve dünya gözü ile bir veli tanıyabilmek için evvelden tekke'ye yoğrulduktan sonra da Mekke'ye..
bir tane minnak ile bir ömür geçirip hem yalnız kalmamak hem de huzuru yakalamak için yapılması gerekendir.
Kavga yok, gürültü yok, psikolojik ve fiziksel şiddet yok, paranın hesabını soran yok, karışan eden yok, koca derdi yok hem o miniğin seni hiçbir zaman terkedip, aldatmayacağından da eminsin. Miniğinin geçmişi de tertemiz çünkü geçmişi sensin, koca öyle mi? insana en iyi dost da eş de evlattır.
Bir tane sağlam fenotip ve genotipe sahip adam bulunup, çocuk yaptıktan sonra herkes kendi yoluna bakar.
Ailesinde maddi, manevi herhangi bir sorunu olmayan. Ailece yemek yenilen, pikniklere gidilen, tatiller yapılan ailelerin çocuklarının bir türlü büyüyememesi ve olgunlaşamaması durumu.
Olgunlaşamaz çünkü idare etmek zorunda değildir iki ebeveyni,
Olgunlaşamaz çünkü "zaten bir sürü problem var, herkesin acısı kendine yeter bari ben sorun oluşturmayım" mantığı yoktur hayat güllük gülistanlıktır, bu gibi insanların tek sorunu sevgilileri ya da yalnızlıklarıdır. Yalnız başına yenilen bir tas çorbanın kıymetini bilemezler hep kalabalıktaki huzura alışmışlardır çünkü.
Olgunlaşamaz çünkü ailede herkes onun üzerine düşer, en ufak problemini aile bireylerine açabilir "o kadar sıkıntının içinde beni düşünmesinler bir de" diye düşünmez.
Hiçbir zaman da diğer çocuklar gibi büyüyemezler hep bir yanları eksiktir anne-babası boşanmış, boşanmak üzere olan çocuklardan. Hep çocuk kalırlar. Büyük problem aslında.
yakın dönemde öldürülmesi ya da öldürme girişiminde bulunulacak adamın ölmesidir. şimdiden bir sürü sol kökenli haber sitesi "memet ali alabora'ya ölüm fermanı çıktı" gibi haberler yaparak, almanya ya da iran istihbaratının öldürüp muhafazakarlara yıkabileceği olaydır.
damar tıkanıklığı sonrası retrograd amnezi geçirip, yakın dönem hafızasını kaybetmiş tonton anneannedir bu. Nuh diyor peygamber demiyor. Güzellikle anlatıyoruz hala atatürk diyor, ona oy verecem bastakiler anarşik diyor. Asker görüyor, bunlar yunanın anarşikleri diyor. Hatuna göre insanlar 2'ye ayrılıyor anarşikler ve atatürk.
Tam gün yasasının da dahil olduğu yeni torba yasada mevcut olan yasalardan biri. 2015'ten itibaren sünnetleri genel cerrah ya da mümkünse çocuk cerrahları yapacaktır. Steril koşullarda yapılması gerekilen bir ameliyatı tıbbi hiçbir bilgisi olmayan "sünnetçi" diye bir mesleğin türemesine neden olan adamların yapması fazlasıyla üzücüdür. Bir çok çocuğun geleceğini etkileyen bu ameliyatı muhakkak hekimler yapmalıdır.
araba kullanmaya yeni başlamış her bünyenin yaşadığı sıkıntılardan biridir. Zaten ya vites yanlış atılır, ya yokuş yukarı araba kaldırılamaz ya da vitesi 1'e almadan arabayı kaldırmaya çalışırken motoru hararetlendirirsiniz.
El, göz, bacak koordiansyonunu tam sağlayamamış şaşkın bünye için manuel vitesli bir arabayı kullanmak işkencedir. Kaçıncı viteste kaldığını anlamak ayrı dert, aynı anda direksiyona hakim olmak ve aynı anda sağ sol arka ön kontrol etmek ve dahası aynı anda hem debriyaja basıp bir yandan sağ elle vitesi atarken göz otomatik vitese kayıyor. Ee vitesle cebelleşirken de vitesi değiştirmek bir yana bildiğin ters şeride giriveriyorsun.
Sonra ne mi oluyor?
Tüm arabalar kornalarına basıp, aniden fren falan yapıyorlar. ödün kopuyor, manuel araba kullanmamaya yeminler ediyorsun.
Neden bizde bir wagner, bir beethoven, bir chopin yok diye sorgulamamıza neden olacak kadar ülkemizde geri kalmış batı tarzı klasik müziğin konumu sorgulanmalıdır. Zira elin almanı 2. Dünya savaşı sırasında bile saksonya dresden opera binasını restore etmeyi ihmal etmemiş. Türkiye'de de bu sanat açığının kapatılması için acil bir şeyler yapılmalıdır zira zamanında aydın gün, ayhan aydın gibi türk opera sanatçıları yeterli ilgiyi görememişlerdir bu yüzden olacak ki aydın gün berlin'de hak ettiği değeri gördüğü memlekette vefat etmiştir ne yazıkki.
Sanata ve sanatçıya daha duyarlı olmak umuduyla...
Sol kesimin ve azılı kemalistlerin dillerine pelesenk olmuş ve kendi gibi düşünmeyen herkesi koyun olmakla itham eden, benim oyumla köydeki amcanınki bir değil diyebilecek cürrete sahip olan, akp'lileri ve sayın başbakanı kibirli olmakla suçlayarak büyük ironi örneği sergileyenlerin kibridir.
Şuan taksimde divan otel önünde jandarma tomalarının ve jandarmanın da polis ile beraber müdahalede bulunması. "Asker kışlana dön" diyenler "genel kolluk kuvvetleri" nden bihaber herhalde. Allah devlete zeval vermesin.
anne- babasının sıkıntıları zaten fazladır, bir de kendi sorunlarıyla insanlara yük olmak istemeyen insandır. Anne- baba da olsa yabancı birer insanlar sonuçta.
gözlüklü insanın problemi, sorunu değil bildiğin dramı aşağıda sayacaklarım.
1. çorba, çay, kahve gibi sıcak şeyleri kaseye, bardağa koyarken buğulanan camlar yüzünden nereye döktüğünü görememek.
2. Soğuk bir kış günü dolmuşa binince gözlüklerin camlarının buğulanması, hem rezil bir görüntü hem geçmek bilmiyor dolmuşta geçen dakikalar felç.
3. Yağmura tutulduğunda yanında gözlük silme bezi de yoksa tüm gün benekli benekli görürsün etrafı, şemsiyen de yoksa camlar lekelendikçe önünü göremezsin.
4. Denize girdiğinde önünü göremezsin, yosunları köpek balığı bile sanabilirsin.
5. Gözlerin ilerlemiş ve camları değiştirmeye üşeniyorsan kopya bile çekemezsin.
6. Yazın çerçeve burnuna iz yapar.
7. Namaz kılarken secdeye varınca gözlüklerin camlarının lekelenmesi.
8. Sevgilin de gözlüklüyse öpüşemezsin.
Estetik zevk için takanların tüm bunları nasıl göze aldıklarını merak ediyorum.
aydın sultanhisar'ın bir köyü olan atça'da yol üstünde bulunan restaurant. cumartesi ve pazar sabahları mükemmel bir ege kahvaltısı lezzeti sunmakla beraber, perşembe ve cuma akşamları da hemen yanı başındaki gölden tazecik tutulmuş balıklar eşliğinde fasıl düzenlenen yolu düşen herkesin uğraması ısrarla tavsiye edilen mekan. unutmadan gitmişken bir de atçanın çileklerinin tadına bakılmalı.
hepsinin ortak bir yanı "duru"durlar.. Hepsi mi sakin, asil, efendi olur? Sanırım insanın yaptığı iş fıtratını da yansıtıyor. Sağcısı, solcusu, alevisi, imanlısı, imansızı türkü okuyanların tamamı ağır başlıdır.
bir çok kadının problemidir, sırf bu yüzden çocukları çok sevse dahi çocuk yapmayı düşünmez. Ki normaldir de aslında içinde dünyanın en tatlısı da olsa bir parazit var ve günden güne büyüyor. O kocaman bebek çıkarken ne kadar sancılar ve ağrılar veriyor. Belki de haklıdırlar.
iki tane düpe düz insana "anne" ve "baba" diye sıfatlar yükleyip, hayatımızda çok özel bir konumu emanet edip onları kutsallaştırıyoruz. Oysaki bu sıfatları kaldırdığında hepsi tüm bencilliği, tüm hırsları, tüm adaletsizlikleri, tüm insani leşlikleri ile sıradan insanlar. Hani insan sperm ve yumurtası bir işe yaradıktan sonra evrim geçirmiyor yani, o hala "insan"..
Sonra gün geliyor, ben neden bu kadar kutsallaştırmışım ki diyorsun. Tamamen iki yabancı insana dönüşüyorlar, belki de doğmadan sorsalar dönüp selam vermeyeceğin insanları "anne" "baba" olarak seviyorsun. Kim bilir belkide sevmek zorunda bırakılıyorsun. Aslında anneyi, babayı sevmekten öte hepimiz "anne" "baba" kavramlarını seviyoruz.
Değer vermemek lazım, kainatta kimseye ama kimseye. Ne anneye ne babaya ne sevgiliye. çünkü gün gelip hepsi birer yabancıya dönüşüp, tüm bencillikleri ile sırtlarını dönüyorlar. Kimsenin umrunda olmuyorsun, bir evde diğer 2 yabancı ile beraber yalnızlığını yaşıyorsun.
Keşke doğmak istiyor musunu sormasa da "anne" "baba" olarak seçip ömür gecireceğimiz insanların tercihini bize sunsa idi.. Yine vardır bildiği.
protesto kültüründen yoksun, devlet ile hükümet ve parti ayrımını yapamayan sırrı süreyya, kemal kılıçdaroğlu aktivistliğinde ellerinde tkp, bdp, chp bayrakları ile dükkan yıkan, polis arabası yakan, devletin polisine taş atan "ova teröristleri" dir.