bugün akşam gazetesine verdiği röportajda efes cup 8'i bir atıfla "gerçek gücümüzü bilerek göstermedik" demiş. devamını da okudum;
istesem ben bu mereti bırakırım ehehe gibi espirili bir üslubu da yok yani gerçekten bu dediğini kastetmiş. efes pilsen'e şampiyonluk kupasını vermeyen , efes cup'a cagrılan israil i geri gönderen ve türkiye'nin nota almasına neden olan turgay demirel den mi çekindin? çekiniyorsan merak etme 2010'da ülkemizde bizi rezil edene kadar tanjevic ve saz arkadaşlarını kovamaz. sen neden çıkıp bizden bir bok olmayacak şultzeli , şafarzik li almanya lar bile elimize verdi demiyorsun. biz serkan kadar , bir kaya kadar , bir mehmet okur kadar da mı yüreğin yok? hadi diyemiyorsun çıkıp niye bizleri aptal yerine koyuyorsun?
oyunun açıklanan son karakteri ömer ulusoy , pardon monk , önceki iki oyunda görmediğimiz ama kıyas olarak assassin in kombolarıyla donatılmış , game play den anladıgımız kadarıyla kutsal , ve bu bakımdan biraz da paladin i anımsatan bir karakter olmuş.
halen konuya ılıskın entry lerın uludag sozlukte olmaması astroloji cevrelerinde tartısıla dursun sıftah benden bereket sız sevgılı ask doktorlarından dıyorum. tanım ıstıyorsanız da cok fırtınalı ılıskılerın bır cesıdı de buymus. bana da bır arkadasım soyledı.
uzun bir süre görmezden geldim evet. bu rezaleti gormeyecek , hayatima kaldigim yerden devam edecektim. ilk bir kac tanimda videosunu gormemem ve televizyon izlememem iste bu konu guvenimi katliyor , her seyin olmasi gibi gittigini kanitliyordu adeta. ama ne olduysa bir internet sitesinde gözümün kaymasiyla oldu. hay gözüm cikaydi. alla belani versin pepsi. zaten yaratilmakta ve begeni citasi surekli arabesklestirilip her daim daha da asagi cekilen türk toplumu kaygilarina gark olurken bile bu kadar rezil bir reklam yapabilecegini dusunmemistim bu markanin. annelere oynamak mi dersin , sadaka edebiyati mi dersin artik bilemem zaten neresinden tutsan elinde kalir bir yani var reklamin . ama kamyondan seda sayan inmesi ve o kalas belini bükmeye calismasi dahasinda da o 3. sinif pavyon sarkisi niteligindeki cingil. daha da pepsi benim icin bitmistir.
herhangi bir dayanagı olmayan dahası şımarık cüretiyle ve ne kadar komik duruma düstüklerini anlayamacak kisilerin , mustafa kemal atatürk'ü asagılayıcı tarzda girdigi entry leri de bu nedenlerin arasındadır.
yaptiklari yapacaklarinin teminati olacagi dusuncesiyle midir bilmem ama isiah thomas a draftlar disinda hic guvenilmedi new york da . 2006 draftiydi yanilmiyorsam draft gecesi new york seciminden sonra canli yayinda mikrofon uyatilan new york lu taraftarin fire isiah diye bagirip yonetmenin apar topar baska bir kameraya gecmesi bir olmustu. ancak yaptigi beklenmedik secimlerin hep kendilerinden beklenen performansin ustune cikmasi zamanla isiah la dalga gecmeye hasil bunyelerde dahi tereddütlere yol acardi. iste bunun sebebi olan oyunculardan biri de 2004 draftinda 42. siradan sectigi trevor ariza dir. secildigi yildan beri bir turlu istedigi sureleri alamayan ariza bu sene kabugunu kirdi ve artik kendisini kenardan gelen enerjik oyuncudan nba in en guclu takimlarindan biri olan los angeles lakers`in degismez ilk bes oyuncusu yapacak seviyede oldugunu ispatladi. sene icinde tutturdugu 8.9 sayi 1.7 top calma ve 61 isabetli uclugun ( kariyerinde daha onceki 4 sezonda 9 ucluk atabilmisti ) tesadüften ibaret olmadigini play off larda da su ana kadar ciktigi 15 mactaki performansiyla da ortaya koydu. kobe buyuk skorer , gasol son dakikalar disinda inanilmaz bir pota alti bitiricisi , bynum bir star adayi. ama tüm bunlarin bir takim olmasini saglayan ve takimin agir iscisi iste bahsettigimiz adam ve onu izlemek gercekten heyecan verici.
az evvel lig radyo'da sanlı sarıalioğlu orkun'un kaleye gecmesini degerlendirirken " ha ernst kalede nasıl dersen o da vasat " şeklinde bir yorum yaptı,oha . şüphesiz de sanctis'i kastetti ama bilmiyorum , oha.
artik o da haberturk.com da yazacakmis. onun da bir kosesi olacak yani. derin dunya goruslerini merak etmiyorum da hayati yasamak varken neden capini bu kadar zorluyor orada takilip kaliyorum. zamanla bu mesgalesinden bikip oldugu gibi olacagina inancim boylece daha da azaldi. hayati bu entel pozlariyla surdurmeye devam edecek gibi gorunuyor bu tahlilde.
orantisiz guc kullanmada defalarca sinifta kalmis turk polisi icin alinacak bu yonde bir karar kucuk - orta capli felaketleri de beraberinde getirecektir. ancak amac teror olaylarinin onune gecebilmek vb. ise bu konuda polise bazi istisnai yetkilerin verilmesinde karsi cikilacak bir nokta bulunmamaktadir.
polis bünyamin`dir en nihayetinde.
hani su karakolun 5 metre yakininda adam öldürüldü haberlerinin gizli kahramanlarindan. ya da sehirlerarasi yolda hatali sollama cezasi yazmamanin lutfu olarak polis piyangosu satan polislerden.
polis bunyamin dun bir penalti verdi ki tarafli tarafsiz herkesin de tepkisini cekmis yukardaki girilere goz gezdirdikce bu belli.
penalti pozisyonundan once yardimcisiyla iletisimini saglayan aliciyi kenara birakmasi bir kenara ,
enteresan olan o goremedigi pozisyonda , olmayan mudahalede ve dusemeyen futbolcuya , yardimcisinin vermedigi uyarisina ragmen korkak korkak verdigi penalti da degildir. bunyamin ve kendi gibilerin bu ulkede polis oldugu gercegidir.
fakir adamin jose antonio reyes i . bir zamanlar besiktas diger buyuk takimlarin eskilerini toplardi. simdi fenerbahce bunu yapiyor. ha bana sorarsan kadro derinligi acisindan alinmasinda sakinca yok ama beklenti icinde olmamak akil olandir.
375.000 kisilik nufusuyla nord rhein westfallen eyaletinin 6. buyuk sehri bochum. bu nufusunda yaklasik yuzde 20 sini yabanci kokenliler ve gocmenler olusturuyor ki , türkler de haliyle hatri sayilir bir demografik agirliga sahipler. cok buyuk bir sehir olmamasina ragmen ortalama bir turk sehrinden oldukca hareketli bir sosyal yasama sahip. tabi bundan ruhr universitesinin de payi cok buyuk. hollanda ve belcika ya da oldukca yakin oldugundan yagisli bir iklim soz konusu, ama asil can sikici olan cok yagis almasindan ziyade surekli kapali , yani sizi yagis tehdidinde tutan bir atmosferi var. kis aylari nasildir gormedim ancak sicakligin 0 derecenin altina inmesi de 30 derecenin ustune cikmasi da mevsim normallerinde olmadiginiyi gosteren durumlarmis. sehirde gezilip gorulecek yerler fazla yok , hatta sadece bunu sadece sehir merkeziyle sinirlandirmak da mumkun. dortmund , essen , duisburg ve dusseldorf a oldukca yakin olmasi sehrin avantajlarindan sayilabilir. ulasim almanya nin hemen her bolgesinde oldugu gibi iyi isliyor ancak avrupa`nin diger ulkelerine kiyasla daha pahali diyebiliriz.
konu askeri başarılar ve mustafa kemal'in ağzından arasız devrimler olunca , ki buna 'a' diyelim, cilaya kaçmayan , özel hayatına gelince ise " bu da 'b' olsun , daha acımasız yaklaşmış yapım ki ben can dündar'ın bu anlamda eleştiriye açık olma tavrından çok eleştirilere karşı kırılgan olmamak için bir 'b' yi hemen 'a' ile desteklemeye geçmesini abesle iştigal buldum. can dündar'ın filmi mustafa'ya korkusuz bir yapım tanımlaması da bence toplumun nabzını almadan kendi kalemize gol atmayalım yaklaşımından ileri geliyor. yoksa kendine güvensiz , nasıl bir yol izleyeceğine karar verememiş can dündar yaptı oldu bir belgesel.
bir erkek için gerçek bir sınav , tam bir sırat köprüsüdür hoslanilan kizin en yakin kiz arkadasi . bu tip komunler türk erkeğinin müstakbel partnerine ulaşmadaki en sarp yolunu oluşturur.
çünkü kızların ,kankaları diyelim artık , kankaları bahsi geçen kızlarımızın üzerinde inanılmaz bir etkinliğe sahiptir , nakış gibi işler bunlar birbirlerini. gelin görün ki ;
her güzel kızın yanında bir çirkin kız mutlaka vardır mottosundan hareketle , bu kanka olacak çirkin kızlar her nedense bizim kıza karşı da inanılmaz dominanttır. bu sebeple evvela bir şekilde kankanın kalbi kazanılmalıdır. yoksa her küçük tartışmanın içerisine bu 3. şahısların olumsuz şekilde duhul etmesini engellemek er bireyin gücünün yeteceği bir olay değildir.
anıtkabir'in yürüyüş yolunda tandoğan'a bakan girişinden yürüyerek 50-60 metre sonra karşılaşacağınız siyah minik kedidir.
aslında büyük ihtimalle kendisinin sadece kafası ve kuruğuyla karşılaşacaksınız çünkü yağmur suyu giderlerinin bulunduğu ızgaraların içinde saklanmakta şu günlerde. insanlardan korkmuyor ve çevre sakinleri de onu peynirle salam sosisle besliyor. onun için şimdilik tek tehlike yürüyüşe çıkmış köpekler , hiçbiri havlayıp coşmasa da koklaya koklaya bulunduğu ızgarayı bulup bir şekilde ulaşmaya çalışıyorlar bu anıtkabir yolunun maskotuna. yolunuz düşerse gerçekten sevimli bir görüntü oluşturuyor , kimbilir belki de gerçek bir kedi seversinizdir de onu ızagaralara sığmayacak kadar büyümeden yanınıza alırsınız.
medikal elektronikte görüntü arşivleme ve iletişim sistemlerine verilen isimdir. türkiye'deki geçmişi son birkaç yıla dayanmakta olup ilgili kuruluşlar arasında görüntü paylaşımı ve transferi için yaratılmıştır.