işte bu övgü dolu sözler kendisini süper adalet bakanı yapmıştır tebriklerle yerine yolcu ediyoruz. senin gibisi de 81 yılda bi geliyo bekir hadi iyisin.
paşamın dokunulmazlığı var. şimdi terbiyesiz filan desem başımı derde sokarım çünkü bunlar dava filan açmaktan imtina etmezler. çünkü bana göre bunların gözünde halk; onların seçmeni, veli nimeti değil, sömürmeye çalıştıkları salaklar topluluğudur. o yüzden hiçbir şekilde hakaret etmeden birkaç soru soracağım.
şimdi soruyorum size:
1) bu milletvekili daha önce bir kadın gazeteciye genel ahlak kuralları dışında bir şekilde saldırdı mı?
-evet.
2) yine aynı milletvekili daha birkaç hafta önce başka bir millet vekiline "senin g.tünü s.kerim" dedi mi?
-evet.
3) son olarak her kavgada en ön saflarda görmeye alıştığımız bu millet vekili adalet komisyonunda başka millet vekillerine saldırdı mı?
-evet.
bunlar belki de ne ilk ne son. kendi adıma konuşuyorum. bu adam beni hiçbir şekilde temsil edemez. eminim ki akp seçmeni de terbiyesizlikle seviyesizlikle ülke yönetilemeyeceğini bu kişinin bir an önce TBMM çatısı altından uzaklaştırılması gerektiğini düşünüyordur.
hapse girme meselesine gelince; TBMM'de zeyid aslana gelene kadar o kadar çok kişi hapse girmeli ki; o olmasa da olur.
az önce telefonuma bir mesaj geldi.
"sen beni özledin ondan canın sıkkındır * "
mesaj bu kadar. şimdi az önceden daha da mutsuzum. çünkü ben onu artık sevmediğimi fark ettim. 4 sene geçmiş ve ben bunu yeni fark ediyorum. o kadar zor ki her şey şu an. söyleyemiyorum belli bile edemiyorum. üzülmesini istemediğim için eskisi gibi olmaya öyle davranmaya çalışıyorum. beraber kurduğumuz hayalleri yıkmaya kıyamıyorum. sarılıyorum sıkıca korkudan. üzülmesinden canını yakmaktan onu paramparça etmekten koruyorum. ve bu korkuyla ona daha da sarılıyorum. birkaç ay içinde aileler tanışıp söz kesmek yada nişan bile olabilecekken ben korkuyorum. onu bırakmaktan korkuyorum. kalan ömrüm boyunca mutsuz yaşamaktan korkuyorum. bir sabah kahvaltısında çocuklarla karımla otururken aslında evlenmem gereken kadının başkası olduğunu düşünmekten korkuyorum. daha da yaşlanıp çocuklar evlenince hala başka bir evi başka bir aileyi hayal etmekten korkuyorum.
59saniye reklam alanı oldu bütün sözlükler nerde gençliğimizde okuyup imrendiğimiz ne acayip yazmış ulan herifteki kalame bak dediğimiz entryler!!
şaka maka ekşi de inci de aynı dertten muzdarip. ekşide şakirt-akgençlik kavgası incide liseliler bizim gibi çekingen, kendi kabuğunda yaşayan, etliye sütlüye karışmayıp sık sık sözlüklerde zaman geçirip başlıkları alt alta okuyarak mutlu mesut yaşayan, entry girmekten vay efendim beğenilmez; yok efendim ne gerek var diye üşenerek imtina eden beni bile bunları yazmaya zorlamıştır.
megrii megriii megri megriii diye uzayıp giden düet. sanat diyenlere de burdan severler öyle sanatı derim. objektif olarak bakıldığında rahatsız edicidir kulak tırmalar ayrıca bu muydu süper ses über alles şiwan perwer ???
Kürtlerin askere gidip kürt öldürmek istemiyorum dediği için askerlik yapmak istemeyen ,bunu gereksiz ve kariyerinde ket olarak gören 'parlak' Türk gençlerinin de balıklama atladığı durum...
Oysa bedelli askerlik çıkarsa parası olan bir ay gitsin gelsin olmayan birkaç ay kamu hizmetinde bulunsun çözümünü görmek çok zor olmasa gerek. Haa ben bu ülkeye kamu hizmeti de vermem arkadaş diyosan ben de sana bsg derim...
bu subliminal mesajları evinin salonunda buyuk ihtimalle roportaj verirken arkada dolanan oglu sayesinde bulabilmiş adamır.
edt: aynı zamanda sihirli annesinin saçının kıvrimlarıyla sex yazabilen adamdır...
16.01.2011 tarihinde Bursadaki stand up showu olan matrax showa azıcık bi zeka pırıltısı beklentisiyle gidip de hayal kırıklığı ile ayrılanlardanım. radyoda taramalı tüfek misali sıralarken sahnede "çok enteresan insanlarla karşılaşıyoruuuz" gibi cümleleri ardı ardına tekrarlayıp zaman çalmaya yada unuttuğu yeri hatırlamaya çalışma çabaları vardı.
gelelim zeka pırıltısı konusuna.. hiçbir espirisi komik değildi onu geçtim demode ve kötü yapılmıştı orkid prezarvatif vs. espirileri bizim ortaokuldayken güldüğümüz şeylerdi. bunları başka bi "stand up" çıdan duymadıysanız bile liseli veletlerin otobüs durağı muhabbetlerinde duymuşunuzdur. komik diye biriktirip malzeme yaptığı tespitlerin tamamı daha önce bulunmuş şeylerdi. ulan ben bunu bi yerden biliyorum dedirtir gibiydi.
zekinin radyo programını ara sıra dinlerdim fena değildi tv programını bi kere filan gördüm görmez olaydım bu da öyleydi. sanırım radyo programını da artık dinlemicem..
arif susamın soyadıyla ilgili bi şaka vardı ki şaka denemez. küfür edeceksen cem yılmaz gibi ata demirer gibi yapman lazım yoksa yapmıcaksın böyle küfür olarak kalır.
acı gerçek şu ki bilet 25 tl olunca ipini koparan gelebiliyor hatta seyirciyle kurduğu gereksiz diyaloglardan birinde terbiyesiz bi seyirci "oğlancı bunlar oğlancııı" diye bağırma cesaretini gösterdi beş altı kere filan tekrarladıktan sonra zeki ışıkları açtırdı orda konuşamadı tabi ben dedim diyemedi arkadakiler yapıyo dedi.. o cesareti bile gösterip çıkıp gidemedi. zeki de ilk dört seferde duydu ama beşi beklemiş bu hareketi yapmak için demek ki o da enteresan..
ve o seyirci susamına koyiiim espirisine deli gibi güler tabi.. adamın beklentisi yok.. küfüre bu kadar gülen elemanlara tavsiyem adananaya taşınsınlar orda küfür de güzel..
bugun dogum gününü tavşan kızlar havai fişekler ve pes turnuvasıyla kutladığımız aramızda çeşitli nahoş lakaplarla çağırdığımız varlığı bir dert yokluğu yara olan arkadaşımız...
ne zaman kendimi kötü kırılmış unutulmuş yada yıpratılmış hissetsem hap niyetine tekrar tekrar okuduğum başucu kitabım...
hakkında kitaplar yazılası tespitleriyle kendine bağlayan "holden caufield" keşke hep senin kadar masum ve içten olabilsek...