türkiye resmi çıkış tarihinde sony yetkili satıcısından temin ettiğim ve şu an gece gündüz fifa 14 ve nba 2k14 oynadığım oyun konsoludur. şu an için pek fazla da opsiyon yok zaten. bahar gelip çiçekler açtığında yeni nesil de meyvelerini vermeye başlayacak, asıl şenlik o zaman başlayacaktır.
Ubisoft firmasının yeni nesil konsollar başta olmak üzere geliştirdiği süpersonik çevrimiçi oyun.
New York'ta henüz neyin sebep olduğu bilinmeyen bir salgın insanlığı kırmıştır. Hastaneler, polis teşkilatı düşmüş, insanların iki lokma için birbirini boğazladığı kaotik bir hale gelen bir şehir mevcut. Siz de bu hiyerarşik düzende kendinize iyi bir yer edinmek için grubunuzla NY sokaklarını arşınlayacak, yiyecek ve silah için kanlı çatışmalara gireceksiniz.
he amina koyim bu takımın geçmişi köküne kadar şike. keywordler belli: zalad, geri pas, sergen, 8-0, zalad, mehmet ağar, haluk ulusoy, 4 sene üst üste.
biri de çıkıp aga bu takım 14 sene şampiyon olamadı demiyor zamanında. halbuki geçmişte herkes yapıyormuş, evet anasını belleyenler belli bu ligin ezelden beri...
wikileaks sitesinin acikladigi belgelerin arasinda, spor bakanimiz faruk ozak in, trabzonspor a para aktardigi belirtiliyor.
at the same time erdogan reportedly agreed to transfer several million dollars from one of the prime ministry's hidden reserves to permit trabzonspor under ozak to purchase better players.
her hafta, eh bundan da kötüsü olmaz heralde. dibe vurduk, toparlarız ufaktan dedirten akabinde ise bizi yanıltmaya devam eden, kötü futbolcuların kesişim kümesi.
sözde lakers türkiye fan sitesi ancak küfür yuvası aynı zamanda.
kaybedilen her maç sonrası hakemlere, nba başkanına, rakip oyunculara, rakip oyuncunun ailesindeki dişi bireylere küfrederek giden galibiyeti teselli ediyor ergen fanlar.
ray allenin 1 devrede 7 isabetli üçlük atarak tarihe geçtiği maçtır.
ayrıca belirtmek isterim ki hakemler genel olarak kötüydü ilk maçtaki gibi. 2 takım oyuncuları için de alakasız düdüklerle sık sık limon sıktılar maça.
tabi la'nın hayat damarlarından kobe bryant faul sıkıntısı çekince tek taraflı bir hakem faciası yaşanmışcasına hava estiriliyor. aradaki fark basit aslında. boston takımı lakers'a nazaran daha bir 'takım' olduğu için bu fauller çok da etkilememiştir oyunlarını. pierce dursa ray allen başlıyor, kg dursa rondo başlıyor. herkes dursa nate robinson çıkıyor şapkadan.
kobe'nin faul sıkıntısı çektiği maçta ağlayan taraftarlar nedense elinden oyuncağı alınmış çocukları hatırlatıyor bana.
son olarak ccc rivers reis ccc. 8 saniye çalınmasın diye muhteşem bir depar ile ortaya koşması efsaneydi molaaaa çığlıkları ile.
edit: macanga'nın uyarısı ile ray allen rekoru üzerinde düzeltme.
ülkemizin %90'lık kısmın lakers fanboyu olduğu için (gayet normaldir, zira onlar kobe ve lakers'ın başarılı dönemi ile büyümüş bir nesildir, tıpkı bulls ve jordan kuşağı gibi) lakerstr.com'un yakaladığı başarıya ulaşamamışır.
genel olarak yaş kitlesi oldukça yüksek, sayı olarak az olan celtics taraftarı sebebi ile ayakta kalmayı beceremeyip son bulmuş oluşumdur.
yıllar evvel sinemada izlediğim, ancak henüz lise çağında bir ergen olduğumdan konsepti kavrayamadığım filmdir.
aradan 11 yıl geçmiş, ders çalışmamak için her türlü fırsatı değerlendiren ben arkadaşın çantasında gördüğü bluray fight club diskine sarılıp "hadi izleyelim şunu yıllardır izlicem diyip erteledim, hem de bluraymiş ooov." efektleri ile saldırdım filme.
öncelikle filmde olan biteni hayal meyal hatırlamama rağmen tyler durden kimliğini açıklama sahnesinde iyice altüst oldum. üzerinde saatlerce konuşulacak diyaloglara sahip bu filmde brad abimizden ziyade edward norton'un performansına hayran kaldım ben. bir insanın bile kapitalizme karşı neler başardığını gösteren felsefik görsel sanat olmuş adeta. isimsiz anlatıcının tyler durden'i aradığı sahnede telefona bakmaması, daha sonra geri arama yapması, uçakta ikisinin de aynı çantaları kullanması gibi ufak detaylar da oldukça hoştur. yine marla singer ve tyler durden karakteri nedense hiçbir karede beraber yer almaz. birisi odadan çıkmadan diğeri girmez mesela. defalarca izlenecek, gelecek nesillere de izlenmesi nasihat edilesi başyapıt kısaca. şu final dönemini atlatıp kitabını da okuyacağım zaten. ha finaller vardı di mi... ha finaller... film bittikten sonra gaza gelip finaller de kapitalizm'in bir parçası çalışmıyorum abi ben diye de gaza geldik...
ha diyeceksiniz bu filme bilet parası verdik, dvd'sini aldık. edward ile brad hayrına mı oynadı lan bu filmde, milyonları götürdüler? yine kapitalizm cebini doldurdu? eh, orasını hiç karıştırmamak en iyisi.
uçup giden milyon eurocuklardır aynı zamanda kaybedilen.
en alakasız ben bile 3-5 kuruş birşey kazanabilecektim. bursaya gelecek ülkeler google ile bursa hotels diye arama yaptıklarında domainini aldığım site ile karşılaşacaştı belki... hayallerim yıkıldı resmen.
ekonomisi gelişmekte olan, genç ve dinamik bir ülkeye yedirmediler tabi. hele avrupa böylesine sıkıntı içindeyken parayı dışarı çıkarmamalarına şaşmamalı.
o değil de bu fransa da belini spor organizasyonları ile doğrultuyor heralde. 3 avrupa şampiyonası, dünya kupası, roland garros, bisiklet turları...
yaklaşık 80 kişinin bulunduğu işletme bölümü 3. sınıf derslerinden birinin başlangıcından 10 dakika sonra giriş yapan bu hanım kızımız hoca dahil tüm dikkatleri üstüne çekmiştir.
aceleniz neydi demek istiyorum burdan kendisine, hem çocuk hem okul zor olmayacak mı kuzum?