Ekoloji, Dendroloji, Botanik, Meteoroloji, .. daha hangi bilim dalı açıklıyacaktı bu durumu. Kaç bilim adamı avaz avaz bağıracaktı. Bakın küçük bir tespit;
- Bugün afedersiniz lavabodan sonra musluğun damladığını farkettim. O akdar küçük bir masum damlaydı ki zor düşüyor idi. " Ziyanı yok! peh! diyerek geçiştirdim.."
çaylakların öncelikle muazzam bir şekilde dikkat edip bu na dert yanması, yazarlığı aşmış oalrak yerine getirdikten sonra bu formata sokabileceği durum olabilir. göreceğiz. **
ilk okuldan başlayıp yüksek lisans bitirene kadar devam eden, insanın yüreğine "cork" diye oturmuş içgüdüdür. gariptirki bunu hiç bir zaman yapamaz insan. üzülür. yapanları görüp kıskanır, yine üzülür.
evimizin eğlencesi.. her akşam alıp eve acil koşarım.. "içi küp küp sütle doldurulmuş zeka küpleri" gibi geyik yaptırır insana. reklamları gariptir. ilginize.
çukurova üniversitesi nde okuyan öğrencilerin türkü barlardan sonra " paçacıya mı yoksa şırdan cıya mı gitsek" polemiklerine girdikleri öznedir. inek karın bölgesindeki börkenek kırkbayır ve şirden den oluşan bölgelerden şirden kısmının yenmesi hoştur. içine bulgur pirinç baharat dolduruluncamı şırdan ismini aldı bilemedik ama biz burayı yiyoruz seviyoruz kıvanıyoruz. teşekkürler sakatat gençliği..
- abii ben bu olaya bittim yığıldım felan yanii ---- şeklinde olanı varken,
- ben bitmiş durumdayım akşama kadar 400 hede şınav çektim ---- durumuda vardır.
1. seçenekte, kedinin bittiği an çene altının sıvazlanması ve s.çarkene gözlerinin yumduğu andır.
2. seçenekte ise eliniz vasıtası ile ortalıkta dört dolanan eski anten kablosunun peşinde tam tamına 1.5 saat boyunca kesintisiz koşmuş kedi şeysidir.
ezginin günlüğü sadece bir kaç nakaratlarıyla ve ya ortamlardaki sosyetik parçalarıyla göze batmakla olmayıp, 85 lerin başlarında istanbul'daortaya çıkan ve darbe etkisini üzerinde hissettirmiş müzik grubudur. hakan yılmaz ile çıkarttıkları türkü albümü buna örnektir. kendi çevrelerinde tarz yakalamış olan grup, bu durumu devam ettirmekle en büyük hizmeti yapmış ve bu günümüze kadar aynı incelik, siyasilik ve dinginlik ile bizlere kavuşmuştur. kamyonlara sığmayacak kadar şehir parçaları ( ankara, istanbul vs.), aklımıza gelmeyecek nesnelere yazılmış parçaları vardır(u: gemi)(u: sardunya balığı).Şimdiye kadar 3 erkek ana vokal değiştirmiş olan ezginin günlüğü istanbul'da canlı performanslarına devam etmektedir. ( gizemli sanatçımız Mircan Kaya son albümlerinde eşlik etmiştir)
samsun 216, tekel'in zamanınca kendisini isviçre holdinglerine paylaştırması sonucu oluşan yeni bir markadır. zaman zaman raflarda gözüküp yok olan bu sigaramız türk tütünleriyle oluşup, içinden çıkan çöp, saman, hatta "tezeğe benzeyen" cisimler ile özümüze işlemiş ciğer sömürücü alettir. bu zamanlar da box çeşidi ile de gönüllere taht kurmuş olup filtre boyunu uzatmıştır. bakalım samsun 216 serisinde bizleri ne heyecanlar bekliyor? göreceğiz..
kimine göre günlük efkar yapan şahsiyet, kimine göre curasıyla samsun sahillerinde dolaşan bir ruh, kimine göre sadece hasan&hüseyin albayrak, MFÖ, sezen aksu, bülent ortaçgil vs. gibi sanatçılara yardımını esirgememiş müziksever.. genel olarak erkan oğur, fizik mühendisliği bölümünden terk, e-bow ve blues denince türk olarak akla gelen ilk isim, deyişleri yorumlayışıyla konser salonlarında dinlenilesi, birde kız arkadaşınız varsa elleri tutulası, tüyleri diken diken olunası anları yaşatan müzik dehası... seni seviyoruz...
Şahan kelimesi , gerçek anlamında da kullanılmakta olup halk dilinde oldukça temelli yeri vardır. " Şahin " kelimesinden oluşan bu kelime, türkülerimizde ( yanginlar icinde vatanim ) yer almaktadır. kendisinden korkulması gereken şekilde yansıtılan bu "şahin" kelimesi, Şahan şeklini alarak "hey breh breh " formunu kazandırır.
yeni nesil tarafından dinlenince sadece müziği ile akla zıpkınlar sokan, eski nesil tarafından dinletilince " aa bak hilmi yarayıcı, aa bak efkan şeşen değil mi bu? " gibi şaşırtma eylemlerine sokan her duyguyu içinde barındıran ( depremelre yazılmış şarkıları ) sevilesi sanatkarlar topluluğudur.