-eğlenmeye gittikleri mekanda yanlarında kız arkadaşları varken kıza çaktırmamaya çalışarak etraftaki tüm kkzları süzmeleri, beğendikleri ile göz teması kurmaya çalışmaları
- tek meziyetleri ki o da marifet sayılabilirse, nikaragua 2. Ligindeki bilmem hangi takımın maçına bahis oynayıp kazanabilmeleri iken çok zeki ve kültürlü oldukları zannederek bilip bilmedikleri her konuda konuşmaya çalışmaları
- aşırı - gereksiz- özgüven
- aldattıklarında aldatmaya gerekçe olarak fizyolojik farklılıklarının davranışlarına yansıyan kaçınılmaz baskısından söz etmeleri, bunun arkasına sığınmaları, " ama en nihayetinde erkeğim ben .." Demeleri
burada oturanların muhtemelen aynı isimli diziyle alakalı şakalara maruz kaldığını düşündürten mahalle. bir arkadaşım burada oturduğu için sık sık gidip geldiğim bu yerde, şimdi yıkılmış olduğunu öğrendiğim köprünün üzerinde günün aynı saatlerinde, merdivenin başında aynı yere yayılmış aynı açıyla ana yola doğru bakan siyah bir kedi vardı. bazen birden bir şey hatırlamış gibi merdivenlerden aşağı hızla inerek kalabalığın arasında kayboluyordu.
hah işte ben o kediye ne oldu çok merak ediyorum köprü yıkılınca. nerede bekliyo şimdi kim bilir.
gece gece izlediğim bir filmde zırt diye karşıma çıkıp şahsımı üzmüştür.
fiziksel kusursuzluğa hayran olmadım asla ama, ama bir insan nasıl böyle ~http://37.media.tumblr.co...msitWaol1rmm672o2_500.jpg ~ gülebilir, bu kadar kusursuz olabilir.
gezi olaylarının en ateşli devam ettiği günlerde aktif bir biçimde kullandığı facebook unda durup durup yeğenlerinin fotoğrafları gibi gündemle alakasız şeyler paylaştığını hatırladığım aydın. bu tavrıyla, ki oldukça umursamaz bir tavırdı, epey tepkili yorumlar almıştı.
geçen sene şirince'de ilgilisinin katılabileceği tanrı kavramı ve dinler üzerine felsefik bir söyleşi yapacaktı, katılmayı orada bulunmayı çok istemiştim ama mümkün olamadı malesef .
türkiye'de aydınlar arasında ciddi anlamda ''aykırı'' olarak tanımlanabileceklerden biri.
rüyama girmiş şahsiyet. kendisine sempati duymam ve twitterda sürekli insanlarla yaptığı muhabbetlerin sayfama düşmesi neticesinde oldu sanırım. fazlaca zeki bir insan olduğunu düşünmemekle beraber kendisi çok şey, normal hayatta tam arkadaş olunabilecek bir insan tipi gibi sanki.
Abartmak gibi olsun, el uzunluğu türk kızlarının boy ortalamasından fazla olabilir. Bir dergiye verdiği seksi bir pozuna denk gelmişken gözümü aladığım tek şey devasa elleriydi. Ağladığında ses tonu çoğunlukla itici sayılabilecek kadar tizleşiyor aynı zamanda. Overrated bir nordik tanrı kendisi.
edit: kenan imirzalıoğlu'na bir sahnede tam olarak ''loosersın sen oğlum looser'' demiş idi bu dizide. kenan imirzalıoğlu'nun her şeye hıağğğ diye hönkürerek ağlamadığı zamanlar o zamanlar tabii, ağlamamıştı yani.
sizin için ağlıyorsa eğer, samimiyetine onu gerçekten duygulandıran diğer şeyleri bilmeden inanmamanız gerekendir. kulağa komik ve inanılmaz gibi gelse de bazı erkekler için bile ağlamak fazlasıyla kolay olabilir, kanmamak lazım.
--spoiler--
7. bölümün en son sahnesinde az daha teknedekilere bakın bakın işte adam solda baksananıza diye bağırma isteği duyacak kadar çaresiz hissettim.
--spoiler--
sopranos'ta her bölümde makarna yiyerek canımı çektiren insanların varlığı gibi bu dizide de başrolcü admların eline yapışık biralar var.neredeyse her sahnede.