bazı yazarların yaşadığı hezeyandır. kendilerini aşere-i mübeşşereye +1 olarak görmektedirler bu yüzden kolayca insanları tekfir edip sen cehennemliksin sen şöylesin sen böylesin demektedirler. kimin ne olduğunu allah bilir.
ytü'nün güzide matematik hocasıdır. muhteşem insan. artık matematiği sevmiyorum öğrencilerimi seviyorum diyen insan. tam bir istanbul beyfendisi. matematik öle ahım şahım bir şey değil fen alanına yardımcı bir şey işte bilim bile değil diyecek kadar realist. son olarak türkiyeye böyle akademisyenler lazım.
insan her şehid olayından sonra ana avrat sövüyor bunların hepsini yakacaksın diyor çözümün şiddetle gelmeyeceğini bile bile her kürdün hain olmadığını bile bile saçmalıyor ama inan sözlük saçmalamamak sakin olmak çok zor insanın elleri titriyor sonra geçiyor sinir normal yaşamına devam ediyor sonra bir anda kendinden utanıyor şerefsiz diyor kendine bu ne rahatlık diyor ardındanda mehmet akiften yapıştırıyor şiiri.
sanmayın şevk-i şahadetle coşan bir kan var.
bizde leşten daha hissiz daha kokmuş can var.
hatırlıyorumda küçükken aylar öncesinden başlardı hazırlıklar bir folklor ekibi kurulurdu sonra şiir okuyanlar falan ama sorsan kafalar bomboş kimsenin matematikten fizikten anladığı yok hayır hem kendin ilim öğrenmiyorsun birde senin davulundan çıkan rampapa pam rampapa pam seslerini duyan biz zavallı ilim taleb eden okula bir şeyler öğrenmeye gelen insanlar hiçbir şey öğrenemiyorduk. rahat ve rehavet kaplıyordu öğrencileri biz işin özüne değilde görünen kısmına değer verdik hep sorsan o folklor oynayan çocuğa 3 kelime söyleyemez kurtuluş savaşı hakkında ben folklorümü oynar giderim aga der. bundandır türklerin başladığı bir işte sonu getirememesi çünkü hep türevi öğrenmiş integral yarım kalmış, elektiriği öğrenmiş fotoelektrik olay yarım kalmıştır.