yazar gibi yazardır. kişinin önceki yazdıklarına değil, o yazdığına bakarak yorumlar. ad-homineme takılmaz
her karması düşük olan yazar, kötü yazmıyor. her karması yüksek olan yazar da iyi yazmıyor. öyle olsaydı zaten zall'ın her gün ayet, hadis, dünyayı güzelleştirecek ilkeler yazması gerekirdi.
düğünlerde "sen ne zaman evleniyorsun? Yaşın da geldi." diyen amca-teyzelere; cenazelerde denilebilecek bir söz. Bunu, Henüz hiç diyebilmiş değilim. Ama hayalini kurmuyor değilim. çok sağlam bir intikam olurdu ama, kıyamıyorum işte.
30 mart 2014 yerel seçimlerinde, beşiktaş'ın chpli belediye başkanı olmuştur. Ayrıca avukattır. aslen orduludur.
Kendisiyle pek anlaşamıyoruz. Her Allah'ın günü "sevgili beşiktaşlılar." diye başlayan mesajlar atıyor. Ordulu olduğum için bulmuş herhalde telefonumu. Ama usta ben eskişehir'deyim. Beşiktaş'la en ufak bir bağım yok. (tuttuğum takım da dahil) gözünü seveyim bırak artık mesaj atmayı. sabahın 7sinde mesaj atılır mı lan? boşu boşuna masraf ediyorsun bir de. allah'ının aşkına atma artık.
ayrıca yüksek miktarda dmt içerir. maoi inhibitörü içeren üzerlik tohumuyla birlikte kaynatıldığında, şamanların bolca kullandığı ayahuasca veya ayahuasca çayı denilen içecek elde edilir. bu çayın da psikodelik bir etkisi vardır. youtube'da bulunan "ruh molekülü" belgeselinde bu çaya değinilmiştir.
ayrıca mevlana'nın kargı kamışıyla haşır neşir olduğu da söylentiler arasındadır. mesnevi'sinde buna değinmiştir.
tamam dizilerin sezon paketlerindeki altyazıları sıkıştırırsın anlarım da, 30 kilobayt'lık film altyazılarını veya tek bölüm altyazılarını sıkıştırmak ne ulan?
bir gün olsun anlayamadığım eylemdir. acaba "üye olayım, evet, entrylerimi de girdim, ooh, çaylaklık da kalktı, yihuu şimdi güzelce troll olabilirim." şeklinde mi düşünüyorlar ki?
gelin daha yeni üye olmuşken dönün bu yolunuzdan güzel insanlar. siz bu değilsiniz.
Kaleci eldivenlerinin maçlarda, 90 dakika boyunca takılması sonucunda; ter, nem ve deri karışımıyla eldivenin içinde iğrenç bir koku oluşması durumudur. Dünyanın en pis kokularından biridir. eldiven takmış kişinin elinden de uzun süre çıkmaz ve rahatsız eder.
arkadaşlarla birlikte yüzüklerin efendisi izlerken onların uyuması ve filmi yalnız başına izleme zorunluluğunun olmasıdır.
sanki bir ayin gibi yüzüklerin efendisini izlemeye başladıktan sonra kapatamıyorum. çok kez denedim fakat kendimi soyuma hakaret etmiş gibi hissediyorum. olsun yüzüklerin efendisi izlemek bir ayrıcalıktır.
twitter'da @yapmasan kullanıcı adı ve büyük harflerle yapma ismiyle yazan bir kullanıcıdır. günlük gözlemlerle ilgili tweetler atıp gülümsetmektedir.
attığı tweetlerden birkaçı:
- Bayramdan bayrama arayıp ''mutlaka görüşelim '' diyon görüşmüyon, YAPMA.
- El öpenlerin çok olsun diyon para yerine şeker veriyon, YAPMA.
- Uyuyunca melek uyanınca şeytan oluyon, UYANMA.
- Çerezin içindeki siyah çekirdekleri yemiyon ırkçılık yapıyon, YAPMA.
- Mutluluğu uzakta arıyon beni burda görmüyon, GÖR.
ramazan bayramı dolayısıyla ak partinin yayınlamış olduğu bayram reklamı filmidir.
neredeyse beni ak partili yapma noktasına getirmiştir. her zaman dediğim gibi, ne yazık ki ülkemizde en iyi siyaseti ak parti yapmaktadır. adamlar yine yapmış, televizyon kanallarında yayınlıyorlar vallahi. yiğidi öldür hakkını yeme. adamların stratejilerini hayranlıkla izliyorum. her ne kadar desteklemesem de.
dün geceden itibaren twitter'da tt olan hashtag'dir.
evet doğru bir söylemdir. her ne kadar küçüklükten beri şeker bayramı olarak bildirilse de aslı ramazan bayramıdır. bazıları diyor ki, "ben oruç tutmadım. ateistim. bana göre o şeker bayramı." yok sevgili kardeşim. gel hep birlikte kutlayalım ramazan bayramımızı. oruç tutmadın diye, inancın yok diye seni dışlayacak değiliz ramazan bayramından.
"Gel. Gel, ne olursan ol, gel. ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol, gel."
günümüz türkiye'sin içler acısı durumudur. ömer tuğrul inançer'in hamilelik hakkında söylemlerine bile eylem yapılıyor artık. arkadaşlar kusura bakmayın ama bu tutumunuz çok kofti geliyor bana. tamam, gezi parkı direnişi destekledim, milletin haksızlıklar karşısında dimdik durabildiğini gördüm, mutlu oldum. insanların hükumetlerinden değil, hükumetlerin insanlardan korkması gerektiğini, halkımızın anlamasına çok sevindim. aranızda "hükumet korktu mu canım? saçmalama!" diyenler olacaktır. evet arkadaş, hükumet korktu. bakmayın siz onların "vız gelir tırıt gider" tavırlarına. a'sından z'sine tüm hükumet üyeleri it gibi korktu. bunu bir günde 6-7 miting yapmalarından, her kamera gördüklerinde "başörtülü bacılarımıza saldırdılar." demelerinden anlayabilirsiniz.
ama yeter! bokunu çıkardınız. kimsenin sizi kaale almadığı bir ortama doğru sürüklenmektesiniz. her halta eylem yapmaktan vazgeçin artık. gaza gelmeyin. gözümde değeriniz gittikçe azalmaya başladı. şu an yaptığınız provokatif eylemden başka bir şey değil. titreyin ve kendinize gelin bir an önce!