tarık tufan'ın edepten nasibini almamış siyasi yasağa, eşsiz edebi çığlığı..
not:bu bir şiirdir, lütfen alıcılarınız ayarıyla oynayın.
beceriksiz adımlarla yürüyen bir kıza rastlarsanız,
sanki düşecekmiş gibi,
sanki ayakları birbirine dolaşacakmış, bir yere takılacakmış gibi,
merdiven kollarını sıkı sıkı tutuyorsa
aceleyle yürüyorsa mesela,
kalkacak son vapura, son trene yetişecekmiş gibi hızlı atıyorsa adımlarını,
yere, toprağı incitecekmiş gibi basıyorsa, yer çatlayacakmış gibi ürkek atıyorsa adımlarını,
şaşkınsa bir masaldan şehre düşmüş gibi..
eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse..
utangaç bir kız yüzüyle karşılaşırsanız,
başını yerden kaldırmıyorsa,
gözlerine hüzün düşmüşse, karanlık değmişse bakışlarına,
gece gökyüzünü seyretmekten ay ışığının izi kalmışsa yüzünde,
gözlerinden yıldızlar dökülüyorsa mesela,
nereye baktığı anlaşılmıyorsa,
her şey gözlerinde kayboluyorsa,
kirpiklerine yakamozlar takılmışsa,
gözleri denize bakan bir balıkçının gözleri gibiyse..
eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse..
genç gürültülerin arasında sessiz bir kıza rastlarsanız,
kalabalığın ortasında bir sükut yürüyorsa,
tam konuşacakken dudakları titriyorsa, saklaması gereken bir sırrı taşıyormuş gibi..
bir ortaçağ bilgesinin susuşu gibiyse sessizliği, henüz evrenin yaratılmadığı zamanlardan kalma bir sükutsa mesela..
bir hint hikayesinin tanrısal suskunluğunu taşıyorsa,
eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse..
saçlarını taramayı becerememiş bir kızla karşılaşırsanız,
konuşurken saçlarını savurmuyorsa,
sıkı sıkıya tokalarla yapıştırmışsa saçlarını,
uyumsuz kıyafetler varsa üzerinde, yakıştırmamışsa giydiklerini, güzelliğinden utanıyorsa mesela..
yaz sıcağında boğazlı bir kazak giymişse, bir pardesü giyip yün bir başlık takmışsa kafasına,
ya da modası geçmiş bir şapka takıyorsa, ,
ellerini sürekli başına götürüyorsa, saçlarını tıkıştırıyorsa şapkasından içeri..
ürkekse, bir başınaysa..
aylardır gelişmeleri takip ettiğimiz korkunç cinayet film oluyor.
filmin yapımcısı "bizim bu çalışmadan kesinlikle maddi bir beklentimiz yok.başka münevverler ölmesin, aileler çocuklarına karşı daha duyarlı olsun istiyoruz.amacımız bu doğrultuda toplumsal bir mesaj vermek.çok olumlu tepkiler alıyoruz.birçok oyuncu hiçbir ücret beklemeden bu projede yer alabileceğini, firmalar da sponsor olabileceklerini söylemek için arıyorlar bizi.türkiye'nin kanayan yarası olan bu olayı sinema aracılığıyla ölümsüz bir belge haline getirmek istiyoruz." demiş.
şimdi ilginç gelecek biliyorum ama aklıma brezilya'da faili meçhul cinayetleri konu alan yapımcı wallace souza geldi..bu arkadaş reytingleri arttırmak için tetikçi ayarlıyor, adamı öldürtüp anında olay yerine damlıyor ve bu müthiş gelişmeleri izleyiciye aktarıyor..geçenlerde filmin adını "münevver" olarak seçen yapımcı filmin yapılmaması karşılığında para teklifi aldığını açıklamıştı..oturuyorum ve çok mu malız diye düşünmeye başlıyorum.öncelikle olayın başına dönelim ve arkamıza yaslanalım.
şuraya gitti, şu olmuştu, yok aile sırrıydı vs..her ne boksa.küçük bir kız bir cani tarafından katledildi.ailesinin içi yandı..haberi ilk izlediğimde dondum kaldım.sonra yine haberlerde "o" vardı.cinayet gününden bu yana hergün yeni bir gelişme izliyoruz türkiye'de ilk defa cinayet olmuşçasına.bir yandan bu devam ederken, diğer yandan da bu işten rant sağlayanlar türemeye başladı.münevver'in ailesini ve o piçin ailesini karşı karşıya getirmeye çalışan programlar, telefon bağlantıları vs.velhasılıkelam sivri zekalı olduğunu sanıp, rant hırsının üzerine "diğer aileleri uyarmak istiyoruz" diyerekten kutsal cilası çeken biri çıktı.ülkemizde üzerine dikkat çekilmesi gereken bir konu da kalmadı bu arada!ne de olsa hayatta en hakiki mürşit film ve bütün sosyal meseleler "ele alındı"!
hayretle izlemeye devam ediyoruz gelişmeleri..bir yandan wallace souzalar, bir yandan kana susayanlar ve kan üzerinden hesap yapanlar.hadi hayırlısı.
sınavlar açıklandıktan sonra er kişinin ailesine söyleyebileceği yalan olmayan kıvrımlı ifadedir.önemli olan nokta babanın "yaz okulu" kavramı hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğudur.dikkat etmek gerek.
yine dönem sonu uzun bir yolculuğun ardından evin kapısı size açılır ve hoşgeldin demeden muhabbet başlar;
-oğlum sınavlar açıklandı mı?
-evet baba, yaz okulunu kazanmışım.
-okul sana promosyon vermemiştir, gel bakalım şu odaya!
tabi vurdu mu, vurmadı mı bilmiyorum..herşey o kadar hızlıydı ki!
eskilerdir, daha doğrusu beyinle belin yer değiştirdiği zamanlar.çalıştığı zaman insanı uyandıran, olağanüstü bir teknoloji olduğu vurgulanırcasına "pentium 2 bu" denilen bilgisayarınız eve yeni gelmiştir..o zamanlar porno izlemek ütopya olduğu için heveslenmeye başlar içten içe sevinç çığlıkları atmaya başlarsınız..şimdi iş mahallenin abilerinden cd satıcısı bulma çalışmalarına gelir.
+abi sen hala tutti frutti mi izliyorsun?
-olum sen koyun güderken, biz çoban zikiyorduk..
+ben de cd almaya karar verdim.
+ziktir ordan şerefsiz..
abilerden cd bulma çabası başarısız olmasına rağmen arkadaşınız yardıma koşar ve başarıya ulaşırsınız..heyecanlanır ve üzerinde fen bilimleri, matematik vb. yazan onca cd'nin arasına usulca iliştirirsiniz..saatler gelir çatar, izlemeye koyulur ve heyecandan hırsınızı bilgisayar ekranından alırsınız..peçeteyle silmenize rağmen diğer gün bilgisayarın üzerinde izlerin olduğunu görür ve bez ayarlayıp silmeye başladığınızda anneniz sizi görür..
+ne yapıyon len?
-bilg*..bilgisayarı siliyorum..
+iyi de nerden çıktı bu?*
-çevre kirliliği, çevre..
burada makine ve kimya haricinde endüstri, metalurji ve gıda bölümleri var.buraya kadar herşey normal.fakat bu gıda, endüstri ve metalurji mühendisliği bölümlerinin asistanları, hocaları ve bölüm başkanları olmasına rağmen öğrencileri yok.yani 0 öğrenci başına 5 asistan falan düşüyor.bu alanda rekor sahibi olan fakültedir.
(bkz: 2009 2010 üniversite harçları)nı incelemek gerekir ki bizden alınan bu haraçlar fakültede öğrencisi olmayan hocalara, asistanlara ve bölüm başkanlarına hibe ediliyor.
söylemlerin zıddı eylemlerde bulunma hali..kadın erkek eşitliğini savunuyorum diyen erkeğin "tüsiad başkanı yalçındağ" tanımlamasını duyunca aklında erkek figürü belirmesi misali..
