pasaklı kızdır. düzeyli denmemiş düzenli denmiş. kusura bakmayın yardırıyorum. araştırmacılara göre düzensizlik bir hastalık. ve virüs gibi günlük hayatımızdaki her bi' konumuza yayılıyor. yani bu yatak düzeltmesinden tut, gece uyuma vakti, sabah uyanma vakti, insanlarla sosyalleşme derken ilişkilere de sıçramaması saçma olur zaten. ne yani metal kalkanı mı var ilişkilerin bunlara dokunamayacak mı sanki.
neyse dedik ya gece uyuma vakti diye. ne olmasını beklersin burda. kızın bi uyku düzeni yok, bi' gece uykusu olmıcak mesela kimi isticek yanında. sevgilisini. manevi olarak da. dolayısıyla mesaj atıcak ve konuşucaklar. tabi beyfendimizin uykusu var. az konuştuktan sonra çocuk dicek benim uykum geldi uyusak mı. kız ne dicek. tabi ki benden sıkıldın mı dicek. allah bilir kimle ne yapıyorsun şimdi, uykum var diyip benim başından mı salıyorsun, ben uyuduğum zamanlar sabahlara kadar film izlersin, menajerlik oynarsın şimdi ben uyumayınca mı uykun geldi. kavga gürültü falan olucak derken ya ben bu entryi yazmaktan çok sıkıldım ya. devam edemicem cidden çok uzadı. kusura bakmayın siz de okumazsınız zaten. iyi geceler.
hiç anlaşılamayandır. gerçekten aklım almıyor. sarılıp öyle durmaktan ne anlıyor insanlar, hiç sıkılmıyor musunuz gerçekten. hiçbir hareket aksiyon yok. tamam şu an sarılıyorum mesela. benim kafam onunkinin yanında onunki benimkinin. boşluğa bakıyorum böyle. ya da gözlerimi kapattım diyelim. tamam ee. bu mu yani bu kadar mı. daha ne kadar durucaz ki anlamadım. sanat filmi izlemek gibi, düz bomboş bir yolda araba kullanmak gibi. siz romantik takılıyorsunuz belki hanımlar ama biz ne zaman biticek şu iş de öpüşmeye başlıcaz diye düşünüyoruz. siz de sanıyonuz erkeğim romantik.
sanırım kandırma sırasında kadına kendini kaptırmış erkek davranışı. yalnız kadına bakar mısın serseriden bi' romantik yaratmış. hemen aklıma kömürle elmas çağrışımı oldu. kömür elmasla sayısal yapısı aynı, elementleri aynı bi' bağ yapısı farklı ya hani. kadın adamın kimyasını bozmuş olum. hey be dünyada ne kadınlar var. gel de aşık olma buna. siz de burda iki entry yazıcam diye poponuzu büyütün.
biz senle rüyada yapılacak zibilyon tane şey varken dün gece neden okey oynuyorduk hala aklıma geldikçe düşünüyorum. hayatımda bi kere de gördüğüm yok ama bilinçaltımı tebrik ederim taş gibiydin. şöyle sarışın, kısa saçlı erkekten biraz daha uzun, hafif çilli, yeşil gözlü. biz senle niye okey oynuyoduk ya allah'ını seversen. hayır 2 kişiyle okey de oynanmaz. ben bittim ama nağber. gelip bi' öpcük bile atmadın.
sanırım victoria ölmek istiyor kitabında victoria'nın sevgilisi olacak çocuğun kollarında yaşadığı andı. okuyalı zaman oldu sanırım öyleydi. yazık kız ya neler yaşadı. aklıma geldi üzüldüm bak. canına yandığımın dünyası herkesi farklı sallıyor eteğinde.*
gerek olmayanlardır. ne abi kızlardan mesaj almazsak ölücez hastalığı. bu zamana kadar sanki etrafımızda kızlar salındı da burda kızlar olmazlarsa ölücez. farklı bir durum da adaptasyon sorunu yaşıyoruz sanki. bırakın atmasınlar olum ya. bi' iki kelime konuşcan etcen de ne olucak. ne değişicek hayatta çok merak ediyom. ne yüce varlık oldu yahu bu sümüklüler.*
eşitlik kavramına inanan kızdır. bir erkek rahatça telefon numarasını verebiliyorsa abi kız da verebilmeli. ben kız olsam sırf bu yüzden çıkarır verirdim yani. hangi devirde yaşıyoruz, sanki kız ben istemeden bile bana verse numarasını ben kötü bir şey düşünücem. bir insanın bir insanla konuşmak istemesi ve bunun için gerekli araçları sağlaması kadar doğal bir şey yok. bi' anlayamadınız. yobazlar.*
bir bakıma vicdan rahatlatmadır. açıkçası böyle insanlara uyuz oluyorum. hani ben oturuyorum siz oturamıyonuz ya rahatım sırtım pek siz de bu kalabalıkta ayakta çantanızla gidiyorsunuz ıyy der gibi. oturmuşsan ve rahatsan bunu bizim gözümüze sokar gibi verin çantanızı ben tutim de siz rahat edin biraz bari tarzı takınmalar gerçekten çok samimiyetsiz ve düşüncesizce. dünya kendi etrafında dönüyor sanki anasını satim, sanki benim ona çantamı tutmasına ihtiyacım var. kır dizini eğ kafanı otur aşağı kardeşim.
sözlük erkekleridir. hepimiz asılıyoruz abi niye birbirimize küfrediyoruz şimdi allasen. hoş görünmek için böyle şeyler yapmayalım beyler birbirimizi yemeyelim. lütfen.
whatsapp kullanacak telefonu yoktur. yoksa niye vermesin ki bir insan düşünemiyorum yani. whasapp'ın amacına aykırıdır. kardeş üzülme. telefonu yoktur. fakir kızı napıcan bea. iyi olmuş her işte hayır var. görür aşık filan olursun, kendini zor geçindiriyon. bi' de onla uğraş.
şu kimseyi takip etmeyenlerin ana sayfasında çıkan tavsiye edilen yazarlar son anlarda en çok aktif olan yazarları gösteriyor. bir de mesela bazı çaylaklar hep takipçi sayısı 15. neden. çünkü ana sayfalarında takip ettiğin yazar yok yazısının altında 15 tane yazar sıralanıyor ilk dediğim durumdaki gibi. yani adam daha yeni gelmiş nereden biliyor da takip ediyor bunları dememek lazım.
bir de mesela çevrim içi olup olmadığını bilmediğiniz bir gizemli yazarın, eğer oylamalarda etkinse ulu puanına bakıldığında burada olup olmadığı ortaya çıkıyor. mesela ilk baktığınızda bugünkü puanı 2.03'tür, sonra yarım saat sonra baktığınızda 2.12 olmuş mesela. 9 kişiye oy vermiş demek burada. o zaman derdimiz neyse yazalım.
başka ne vardı. kuaförlere giren kadınlar girdikleri halleri çıktıkları hallerinden daha güzel. yüzünüz uzun ve zayıfsa topuz denen şeyden vazgeçmelisiniz mesela. böyle yuvarlak yüzlü, yanaklıysanız topuz çok yakışıyor hep. yüzün sevimliliği ortaya çıkıyor çünkü.
balık etli hatunlar dışında kimse salaş giyinmesin. sünepe gibi görünüyorsunuz.
bu da kardeşlerime gelsin önünüzden güzel bir kız geçince bakmamaya çalışıyorsunuz ya hani. çok belli oluyor. bak gitsin. kimse gayet relax takılırken bir anda gözleri bir noktaya sabitlendiğinde dalmış gitmişim kız umrumda mı numarasını yemiyor.
11. nesil hoş gelmiş yazardır. arkadaşlar neden açmıyorsunuz başlığını. bir hanım kızımız sözlüğümüze teşrif etmiş. ayıp yahu. ayrıca ben sana ne yaptım deme. bana ne yaptılarsa sorumlusu; bahşettiğin her gülümsemen, yolladığın her bakış, saçının her teli, bedenindeki her bi' hücren. bu sözlük tamamen senin için var. belki sen bir gün gelir de yazarsın diye. koştur gönlünce. **
kötü bir durumdur ve bununla birlikte aklıma hemen şey geldi bi' film vardı ya tarık akan, halit akçatepe ve hababam sınıfındaki az kabarık saçlı bi oğlanın oynadığı film. ah nerede ah nerede evet. adam çocuklarını okuyor iş sahibi olacak sanıyordu da karıya kıza, kumara, siyasete bulaşıyorlardı. aha işte aynı şey. sen telefonu şarja kouyorsun ama olmuyor. sabah kalkıyor şarjı bitmiş. insanın hayatı da böyle bitiyor be. sen telefon olmuşun hayat kullanıcın. oynaya oynaya tüketiyor seni.
aşk demeyelim de hoşlantıdır bu. yani bakıyosun çok güzel. ne güzel kız diyosun. eğer ikiniz de sabitseniz sizin sağınızda ya da solunuzda olmamalı. takdir edersiniz ki kafayı sağa ya da sola çevirmek ve bakmak çok dikkat çeker. pozisyonunuzu ona göre ayarladıktan sonra namazda selam verirmiş gibi mesela sağa boşluğa bakarsınız kafanızı tekrar eski haline getirme esnasında kıza bakarsınız. sonra aynı şeyi sola tarafa bakarken yaparsınız. sonra onun arkasında sanki başka bir şeye bakıyormuşcasına. evet çok güzel. bi' de hep bakılır anasını satim. kimse gidip konuşmaz. bazı kızlar çok güzel. görüyorum diyorum ne güzel. içimde hiçbir kötülük yok valla billa. ne de fesat bir düşünce. içim böyle hoş oluyor be aslanım. bi' de onlar da bakınca. çaya attığın şeker gibi eriyorum yahu. yalnız çoğunda karşılık alıyorum. bilmiyom bu salak neye bakıyor mu diyolar, gene kronun tekine çattık mı diyorlar, yoksa onlar da beni iyi hoş mu görüyorlar. temiz yüzlü diyolar mıdır acaba, bundan zarar gelmez diyolar mıdır. allah aşkına ne ara 6-7 satır oldu bu entry aynı kelimeyi arka arkaya iki kere mi yazıyorum napıyorum. salsanız sabaha kadar konuşmaya devam ederim de neyse.
ok çıkarmışlar da popolarını işaret ediyorlarmış gibi görünür. bi' de böyle yukarıdan aşağıya doğru daralan bir açı ile uzamış bir görüntüleri olduğu için. neyse ya. kafamdaki hayal bulutunu dağıtayim de. saçlar dalgalıysa daha güzel oluyor.
her zaman rockcı oldukları düşünülen hatunlardır. sert, asi bir duruşları olduğundan hep bende öyle çağrışım yaptı. yabancı filmlerde de görüyoz mesela rockcı üzerinde dövmeler olan siyah giyinen, hatta deri, bu tür kızlar hep ruh gibi beyaz ve siyah saçlı oluyorlar. hiç öyle esmere, sarışına denk gelmedim. bi' de siyah göz makyajı filan. belki de bu filmlerin insanlarda oluşturtuğu bir bilinçaltıdır he. abi yalnız çekici de geliyorlar. biraz insanın içinde şiddete eğilim var gibi cinsel çekim konularında. ne bilim aklıma hemen kelepçe geldi mesela. sahneyi hayal edebiliyorsunuzdur. gerçekten düşünmeyi bırakmam lazım. bu iş bazen beni aşıyor şurda ilk cümleyi yazıp gidicektim halbuki.
ergendir rap müziğine merak salmıştır. lanet gitsin lisede ilk iki sene ben de böyleydim. kaşım da façalı. şimdi aklıma geliyor allah'ım o günlerim ne fenamış diyorum.
çaylak yapmışlar bu kızı. kimse sahap çıkmamış. daha dün diktatörlük kuruyordunuz eyy 11. nesil zihniyeti. daha başınıza sahip çıkamıyorsunuz. nerde baskı, nerde isyan. sizden bir şey olmayacağı belliydi.*
su içmek. huyum kurusun bi' kelime yazıp gitmeyi sevmem. bu aralar saatte bi' bardak su içerseniz uyuyana kadar gün boyunca susuz kalan bedeninizi suya doyurmuş olursunuz. zira bi' anda bi' litre su içmenin hiçbir faydası olmuyor uzmanlara göre. direkt böbrek dışarı atıyormuş, bi' bardak içmekten farkı olmuyormuş. abanmamak lazım.
sanki git denilenin de gitmeye gönlü varmış gibi durmaktadır. şiiri bilmiyorum bi' dize paylaşılmış ama direkt yardırıcam. her iki taraftan da yapılması istenilen ancak gerçekleştirilemeyendir. aklıma yarı iletkenlerin elektriği iletmeye çalışması geldi. yarı iletkenlerde 2 elektrovolt değeri civarı enerji verilmesiyle iletkenliğe geçiş oluyor, böylece boş elektron iletim bandına taşınıyor filan. demek istediğim burada yeterli enerji verilmemiş, daha eşik değeri aşılmamış duygularla karşılaşıyoruz. yoksa git dediğinde gidecek hatta git demeden bir difüzyon gibi reaksiyonu gerçekleştirebilecek duygu yoğunluğuna sahipse insan giderdi. daha sanırım bir şeyler daha yaşanması gerekiyor burda bunu anlıyoruz. bir sevgi kırıntıları var. bağın kırılmamasını sağlayan bir enerji var. elektrik almak derler ya mesela. o elektrik var hala bünyede, kalmış. belki de hiç gitmeyiz he. gerek olmaz. hiç gitme ki gelmen gerekmesin mesela. bayağı saçmaladık he. güzel oldu kafam boşaldı.
şu ülkenin durumunu düşünürsek apaçık her şeyiyle sırıtan bir gerçek. tıp mı, mühendislik mi, hukuk mu. arkadaş geç. bayan kuaförü, bayan kuaförü. şu zamana kadar 4 yılda harcanan parayı hesap ettim üniversite zamanımdaki, kaba bir hesap ile 45-50 bin arası. abi yemin ediyorum şu liseyi bitirdiğim gün bayan kuaförlüğü eğitimini alıp bayan kuaförü olsaydım şimdi elim ekmeğimde, sırtım pek hayatımı yaşıyordum. karıya da kıza da doymuştum, zira çok affedersiniz mühendislik okuyorum hala.
şimdi mezun olsam adam beni 1000 liradan işe alacak. umrunda mı olur etraf mühendis kaynıyor. sen umrunda mısın, sen olmazsan senin yerine senin gibi 100 tane bulur. ben ne bokuma okuyom o zaman, ben niye dert çekiyorum o zaman abi. ben saçlarımı niye döküyorum ya. kuaför olsam bi' boya 50 lira. bi' saç kesimi 60 lira. olum mal mıyım ben niye okuyorum ya.
hep aklımdaydı böyle bir şey. anlatamazsın ki bizimkilere. diyemezsin ki ben kadın kuaförü olucam. anam ohlavayla kovalar, babam eve almazdı. ayıp bir şey mi kardeşim. su parayla açardık bi' mekan işletirdik. zamanında dil seçicem diye ailenin en ileri gelen kuzenleri başıma üşüştü sayısal seç diye. 3 yıl üniversiteye hazırlık, 4 yıl okul, okunmamış daha 2 yıl uzatma. lan hayatım bitti be. vay ben nerelere gidem nasıl idem.
sevgilisi olunca sevgilisinin ismini yazar ve bununla kalmayıp üzerine de çubukla kalp çizerek fotoğrafını çekip sevgilisine gönderir. ek mesaj olarak da her an aklımdasın yazar hatta. ben bunu gördüm. kız da oğlanı romantik sanıyordu. bilmiyordu tabi o anlar hangi anlar, o yazı nasıl yazıldı.
hayvan gibi gülüyordur. geçen yaz salağın teki dadanmıştı açıp hayvan gibi hahaha diye gülüyordu. lan manyak mısın ne gülüyon yeter arama dediğinde duruyor seni dinliyor sonra gülmeye gene devam ediyordu. yani gene saygılı eyvallah konuşunca karşındaki dinliyor ama keşke gülmek yerine konuşsaydın kardeş belki arkadaş olurduk.* neyse bi' gün hiç aramadı, ertesi gün gene aramadı ve ertesi gün gene. sıkıldı benden ve terketti. terkedildim sapık tarafından. sapık bile istemedi beni.*
yunanca'da boynuz demektir. eski yunanlılarda içki, bardak yerine boynuz şeklindeki kaplarda içilirmiş, bu boynuzlara da keramos dendiğinden, ilerleyen zamanlarda içki kapları yerini seramikten yapılan kaplara bırakmıştır. medeniyet etkileşimleri ile türlü türlü dillere aktarılan bu kelime de ingilizce'de ceramic, almanca'da keramik, fransızcasını bilmiyorum böyle bir şeydir herhalde türkçe'ye de seramik olarak geçmiştir. düşünsene tabak diye üstüne yemek koyduğumuz şeyden zamanında yunanlılar içki içiyormuş. cık cık ayyaşlar. insan su içer, süt içer olmadı yemek yer. biz bulaydık böyle mi olurdu.
brezilya'da bulunan bir doğal kauçuk ağacı ürünü. ağacın adı bully/bolle'dir. yalnız benzeri olan hevea brasiliensis'ten kalite olarak daha düşüktür. bu da aynı sayısal yapıda olmasına rağmen geometrik yapısının cis değil de trans olmasından kaynaklıdır. otomobillerdeki balatanın kendisi ile alakası yoktur -öyle tahmin ediyorum- zira balata bu kauçuktan elde edilmiyor.
