Bir istiklal marşındaki o anlamlı kafiyeli sözlere bakıyorum bir de bu kürtlerin milli marşına bakıyorum arada edirneden ardahana kadar kocaman fark var 5 yaşındaki çocuk daha güzel yazarmış.
güzel film. eğlenceli. tüm salon sesli gülerek izledik evet. ve herkes gayet memnun ayrıldı salondan. güldürürken hüzünlendiren türden. saf, temiz insanların samimi ilişkisi. izleyin, izletin.
gittikçe daha çok dibe batan adam. yazılmış çizilmiş çok güzel tespitler var yukarıdaki entrylerde. sözü kısa tutarak diyorum ki: adamın seviyesi, samimiyeti programlarından ayan beyan belli oluyor. tiyatro(!) adıyla birkaç şaklaban çıkarılıp oyun yapılıyor falan. 2 sene önce böyle buyurdu zerdüşt' ten pasaj okuyan adamın haline bakın hele.
geziye gelirsek:
berkin, ali ismail, ethem ve diğerleri.. hepsi kısıtlamalara tepki gösterirken hayatını kaybetti. ve evet gezi' de birçok amaçtan saptırmaya yönelik gruplar vardı ancak kurunun yanında yanan yaş hesabı tüm direnişi anarşist bir ayaklanma olarak alamazsın. ve bu ölenlere terörist muamelesi yapamazsın.
okan' a geri dönersek:
okan' ın bu olayların anarşist bir hale gelmesinden rahatsız olmasında bir sakınca yok. ancak birkaç damla çiş için bütün iç çamaşırının kirliye atılması gibi tüm direnişçileri kapı dışına koyması, tanımaması büyük samimiyetsizliktir. berkin için çok değil, huzur içinde yat gibi bir twit atması bile yeterliydi. ama o yapmadı. çünkü patronlarından korktu. önce tv8' de ondan daha önce kanal d' de yaptığı programlarda iplemediği patronlarından korkar oldu. kapitalizmden dem vururken paranın köpeği olmuş durumda. istifa edebilirdi enver aysever olayında. ama yapmadı. çünkü para sıcak geldi.
okan samimiyetsizsin. programda arada iktidara esip, sonra süt dökmüş kedi gibi "kem küm acil reklam" demek samimiyetsizliktir.
sakın ha üye olmayın! böyle tuzak yok! bildiğin dolandırıcılık yapıyorlar.
1- üyeliğimi iptal ettirmek içın 10 takla attım. dilekçe yazın, bunu bayimize teslim edin, yoksa telefondan üyelik iptalinizi kabul etmiyoruz dediler. makineyi de götüreyim mi dedim, yok onlar sizden isterler makineyi dediler.
2- gittim şişli`nin ara sokaklarında bayiyi buldum, telefondan yaptırdığım iptali bir de dilekçe vererek orada da yaptırdım.
3- makineyi ne zaman teslim edeyim diye bayide sorduğumda biz sizi arayacağız dediler. bu arada ben saf gibi neden arıyorlar falan diye düşünmüyorum tabi, prosedur falan diyip yiyorum durumu. ıptal olmuş üyeliğin cihaz teslimi için niye arasınlar di mi? yarın getirin, falan demeleri lazım. demediler.
4- neyse ben eve döndüm. digitürk cihazını söktüm. poşete koydum, ha aradılar ha arayacaklar diye bekliyorum. ne arayan var ne soran. bu arada doğum günü kutlamasından, yeni paket tanıtımına her tür mail geliyor ama kutuyla ilgili bi allahın kulu yok!!!
5- bu arada 1 ay geçti, bugün kredi kartıma tam 480 tl fatura kesildiği haberi geldi.
6- açtım digitürk`e telefonu sordum ne parası diye! kutuyu teslim etmediğım için ceza kesmişler!!!
7- ıptal edin parayi iade edin, dedim. beni arayıp teslim tarihi vereceklerdi, aramadılar, o zamandan beri bekliyorum dedim.
8- görevli hemen kayıt açıyorum, iade edilir, dedi. mutlu mesut telefonu kapattık.
9- çat arkadan başka telefon geldi. neymiş efendim, ben digitürk bayisine gidip kutuyu teslim edicekmişim. sonra tekrar digitürk`ü arayıp teslim ettim diye haber verecekmişım. onlar da parayı ancak öyle iade edeceklermiş.
10- dedim ki: e ben kutuyu iade edince bayinin size haber verip teyit etmesi gerekmiyor mu? ayrica ben niye ceza yiyorum? daha ilk gün kutuyu iade edebilirdim, bana getirme biz size haber vereceğiz dendi. resmen dolandırıcılık yapıyorsunuz dedim. ben niye durduk yere mağdur olmuşken, 480 tl bana girmişken bir de sizi arayıp haber veriyorum? dedim.
11- prosedür böyle yapacak bir şey yok dedi. resmen yokuş yapıyorsunuz, bana haksız yere ceza kesip üstüne prosedür bahanesiyle iade etmeyi de reddediyorsunuz dedim. kadın yine duvar gibi cevap verdi. prosedür falan dedi. terbiyesizsiniz, sizi tüketici derneklerine şikayet edicem dedim. edin hakkınızdır dedi. kapattım.
12- sonuçta ağlaya ağlaya ne diyorlarsa gidip yapacağım ama herkes mağduriyetimi bilsin istiyorum. resmen kumpasa geldim.
13- kutuyu almayı bilinçli olarak geciktirerek, sanki ben kutuya el koymuşum gibi gösterip bana 480 tl fatura çıkartan digitürk`ü kullanmaya karar verirseniz başınıza böyle bişey gelebilir kardeşim. haydi iyi günler
gerçek islam bu galiba . çünkü islamı doğduğu yerden daha iyi kim bilebilir ki ? ama bu görüntüleri gördükçe iyi ki gerçek islamı yaşayan bir ülke değiliz diyorum . bizler gerçek müslüman değiliz . umarım hiç olmayız .
yerde yatan, bir yandan kıpırdayıp, bir yandan ıııh aaahh diye inleyen dayak yemiş adamın boynundan nabzına bakıp "yaşıyor!" diyen polislere sahip dizi.
bence çok kötü bir şeydir. atalarımız ne demiş kardeşi kardeşi bıçaklar sonra döner kucaklar dünyada anne babanızla beraber sizi karşılıksız sevebilecek tek kişidir kardeş ve gün gelip de anne baba dünyadan göçtüğünde dünyada tek başınıza kalmadığınızın bir göstergesidir candır kandır.
hayvanın üstüne basarak zafer pozu vermeyi ihmal etmeyen varlıkları da görmemizi sağlamış videodur. ulan vicdansız, ahlaksızlar siz linçten başka bir şey bilmez misiniz? fikriyat olarak farklı biri gelir onu linç edersiniz, doğasını siktiğin hayvan yolunu şaşırır onu linç edersiniz, komple zarar komple israfsınız. ayrıca videonun ortalarında "la yazıktır" diyen adam için bile bu memlekette mücadele edilmesi gerekir.
lan bu adamlar "reklama gidiyoruz"u duyunca öyle böyle coşmuyor lan. ortam sakinken reklam lafı edildiği anda herkes başlıyor bağırmaya. parola herhalde. değilse çok komik amk.