bir kaç gündür soruyorum kendi kendime, bizim allahımız kimin allah ı?
orospu ve ibnelerin, kimsesiz sokak çocuklarının, fahişe ve pezevenklerin, yalancilarin,çocuk katillerinin, vatan hainlerinin, dilenci ve çingenelerin, yaşamak için çalmak zorunda kalan hırsızların allah ı değil mi?
yukarıda ki dışladıklarımız ile bizim allahımızın aynı olduğu bildiğimiz halde dışlamak gunah değil mi?
allah onların da allahı değil midir?
onların allahı yok mudur?
onlar sahipsiz midir?
onları allah kendi istediği gibi yaratmamış mıdır? (doğarken ecele yazılmış bir hayatı sürdürerek gunaha çevirebilmek, kendi isteğimiz dışında) ne kadar inanilir ve guvenilir...
Hoşunuza gitmeyen götu başı ayri imal edilen listedir.
Patronum bu aralar araba almak icin ugrasip duruyor herif 4 aydir araba Bakiyor sahibinden de hic birini begenmiyor demek ki guzellik cirkinlik araba da bile göreceli oluyormuş...
Pazar günü münasebetiyle genelde yemekleri ben yaparim.
Güzel olduğu kanaatindeyim soğanlı kavurma.. yanina da biraz salata mis... https://galeri.uludagsozluk.com/r/1500803/+
sen uyuyordun ben de kendime göre atıştırmalık yapmak için patates kızartmıştım tam iş bitmişken sen kalktın geldin yemeğime ortak oldun. hiç soru sormadan ama bari ekmeksiz yeme lan piç kurusu ekmeksiz yeme.
yeme olum, lan ben bitmesin diye yarım ekmeğe 3 tane patates koyarken senin bunun yapman reva mı ?
Deniz kıyısındadır havası manzarası güzeldir. ha bu arada pazar günü saatler 14:00'ü gösterdiğinde damatlık içerisinde oranın merdivenleri çıkıyor olucağım.
edit: Evleniyorum lan ızdırabını siktiklerim evleniyorummm, evleniyorumm.
Ömer danış'ın vardır bir bildiği diyerek düşündüğüm adamı geberten parçası.
anlayana tabi ki.
Bu da sözleri.
Gel dünyanın gör halini
Yaşadım sevginin en kör halini
Şimdi gelde ister seyret
benim senden sonraki halimi
Allahım unut diyenlerden oldum
Kahretsin çekip gidenlerden oldum
Haketmeyeni sevmeyeceksin aslında
Gitsin ne hali varsa görsün
Bu günler geçecek herşey bitecek
O da sefasını sürsün Şu az sevmesini bir öğrenemedim
Sevgiye aç gidiyorum
Bak gör allahım bana neler ediyor
Hiç sevmedim diyor
Bu acı sonu bıraktı bana
Gelme git diyor
Şu az sevmesini bir öğrenemedim
Sevgiye aç gidiyorum
işte ben böyle böyle sevdim
Ölümüne gidiyorum..
100 metre engellide türkiye'mizi temsil etmelerini rica ettiğim insansılar.
ulan daha filmin sonu gelmemiştir ama heyhat bunlar hemen ayaklanıp milletin üstünden zıplayarak dışarı kaçarlar. abicim kaçkaç da yok seferberlik falan. azıcık kendinize gelin lütfen. önce film bi the end desin de sonra nehaliniz varsa görün. bazen en önemli yerini kaçırabiliyorsunuz bu nahoşluklardan dolayı.
çağın vebası üşengeçlik hastalığına yakalanmış olabilir. aynı şekilde yataktan kalkmaya da üşenir bu tipler. bardakları yıkamaya, dişlerini fırçalamaya, tırnaklarını kesmeye de. pislik içindeki yaşam formu ona cazip gelir.
illa ki hepimizin başına geldi geliyor. sonuçta üç beş yıla 30'una merdiven dayamış insan olucam. yaşlandım yani. yoruluyorum arkadaş iş güç.
ne güzel otobüste ferah ferah geniş geniş otururken her teyze bindiğinde de geriliyorum. alışkanlık işte yer ver modum 'on' gelmiş 'on' gidiyor. teyze bana gelene kadar bekliyorum önlerdeki genç hergelelerden biri yer verse de yine iş bana düşmese diye ama vicdansız hergelelerin hiç biri oralı bile olmuyor. yine teyze gel otur sen ben giderim muhabeti başlıyor ve o yer vermeyen hergele hince sırıtıyor -nasıl yine arkadakine kapakladım diye-. işte bu beni çok rahatsız ediyor.
inanın o hergelenin jöleli kafasından tutup (lütfen burda dişlerinizi sıkıp yüzünüzü germe hareketi yaparak olaya odaklanın) otobüsün kapıları arasına sıkıştırıp yukarı, aşağı yapasım geliyor. bilmiyorum belki de bu beyfendi görünümüm iflah olmaz bir hannibali taşıyor, ama napıyım hep benim vicdanım kullanılıyor.
edit; onlar sırıtmalara devam etsin, biz merdiven bölümüne bile oturur, ayakta erkek bayan dikmeyiz.
gözleri bozuk taraftardır. her baskette bağırıp da kendine çeki düzen vermiyorsa, var bu işte bir bit yeniği. insan hiç değilse skor durumundan anlaması lazım, bütün bunlara rağmen devam ediyorsa bozmayın, kendi haline bırakın; eğlensin garibim.
annemiz sürerdi ekmeğin üstüne incecik yağ katmanını, kimimiz yalar, kimimiz dişiyle kazırdı ekmekten. aynı ekmek dilimi, ıslak mı ıslak, ezik mi ezik, on kere giderdi annenin pamuk ellerine. bi' bakmışsın, sanayağ pakedine, yarısı yok. hafiften bi' mide bulantısı olurdu da, gene de her seferinde aynısı yaşanırdı.
istanbul'da yaşamadığı aşikardır. istanbul'da iett denilince akıla (12 ya da 12 a gibi 15-20 dakikada kalkan otobüsler hariç) yarım saatte ya da 45 dakika da bir gelenler otobüsler gelir ne yazık ki. istanbullu her ne kadar alışkın olsa da otobüs beklemeye, gözünün önünden bir otobüsün kalkıp gitmesine razı olamaz.
abi sen şöyle oturda bi zahmet der. tabi anam ne demek dersin içinden. bu aralar çok başıma geliyor. 20 kişi sana bakıyor arada gülen kız'ımsı dececdetler. sanki namaz kıldırmış da dönüp dua edicek imam psikolojisi gibi.
berberin iştahının kabarmasına yol açacak eylemdir berberle göz göze geldiğiniz anda onun gözlerindeki yağlı müşteri parıltısını görür görmez nanik yapıp kaçarak farklı atraksiyonlar da deneyebilirsiniz.