apoletlerimolmasa
90 (hoş sohbet)
dokuzuncu nesil silik 1 takipçi 8.30 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    rüstem aşkın

    1.
  1. bursa şevket yılmaz eğitim ve araştırma hastanesi psikiyatri klinik şefi olan profesördür.
    0 ...
  2. yolda olmak

    1.
  3. yolda olmak, hedefe ulaşmaktan daha anlamlıdır, eğer rota doğruysa.
    0 ...
  4. intavenöz anestezikler

    ?.
  5. anestezi indüksiyonu ve tercihe göre idamesinde, bazı durumlarda sedasyon sağlama amacıyla kullanılan intravenöz ilaçlardır. etkilerini doza bağımlı olarak santral sinir sistemini baskılayarak gösterirler.
    (bkz: barbitüratlar)
    (bkz: benzodiazepinler)
    (bkz: propofol)
    (bkz: ketamin)
    (bkz: etomidat)
    1 ...
  6. barbitüratlar

    ?.
  7. intravenöz anesteziklerin en eski grubudur. barbitürüik asidin suda çözünen tuzlarıdır. yağda çözünürlüğü yüksek, etki başlama süresi çabuktur. genel anestezi indüksiyonunda ve konvülsiyonlsarın tedavisinde kullanılırlar.
    0 ...
  8. polyanna ya mektuplar

    1.
  9. Muhabbet kuşumuz öldü
    Arkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarak
    Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman
    Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna
    Uyumadığım gecelerin sabahında
    Göz altlarımdan mor çocuklar doğardı
    Mor çocuklarıma ninni söylerdi sabah ezanları
    Fırtınada ters çevrilen şemsiyelere benzerdi
    Duaya açılan avuçlarım
    Avuçlarıma kar yağardı
    Kimi zaman tipi…
    Kaç kere avuçlarımda mahsur kaldım.
    Bir kaç kış geçti Pollyanna
    Ben hep mahzun kaldım.
    Kocaman bir kardan adam yaptı içime bir çocuk şair
    Tuhaf şarkılar mırıldanarak:
    Şiirime kenar süsü olsam ben
    Bir kenar süsünün gülü olsam ben
    Sarı deftere tuttuğum bir günlük
    Aşk olsam ben…
    Sonra yazları
    Yaseminlerle sarmaş dolaş bir balkonum oldu
    Balkon yaseminlerle sevişirdi
    Yaseminler yaseminlerle sevişirdi
    Rüya hülyayla sevişirdi.
    Ben o beyaz ve güzel kokan çadırın altında
    Geceyle sevişirdim.
    Bir davet gibi otururdum balkonda
    Beyaz bir örtü gibi sarardım acılarımı başıma
    Ben sevgilisi çile olan bir gelindim Pollyanna
    Gel derdim gel, kim olursan ol yine gel…
    Çiçekli bir düğün davetiyesi gibi otururdum balkonda
    Yıldızlar ürkerdi, titrerdi davetimden
    Ayın etrafında beyaz bir hale dönerdi.
    Bileklerimi uzatırdım çıplak, beyaz ve ince
    Işıktan bir kelepçe istedim yüz görümlüğü olarak Pollyanna.
    Secde eden alnımı.
    Şarap içen dudağımla öpmek istedim.
    Dizlerimde ve dirseklerimde nasır tutan arayışımı
    Beyaz bir merhemle ovmak istedim.
    Beyaz bir günahtır aramak kimi zaman Pollyanna…
    itiraf etmek gerekirse
    Domates-biber biçiminde tuzluklar aldım pazardan
    Kalp şeklinde kül tablaları
    Kalbimde söndürülmüş birkaç sigaradan kalan kül
    Yetmezdi yeniden doğmaya.
    Orhan Gencebay dinledim itiraf etmek gerekirse
    Bedelini ödedim ama Pollyanna
    itiraf artık tedavülden kalkmış bir kağıt para.
    Hayatım bir mutsuzluk inşaatıydı Pollyanna
    Çimento, demir. çamur…
    Duvarlarımı şiir ve türkü söyleyerek sıvardım.
    En üst kattan düşerdim her gün
    Esmer bir işçi gibi dilini bilmediğim bir dünyaya
    Hayatım bir mutluluk inşaatıydı Pollyanna
    Sana ve mutluluğa yazılmış mektuplarıma
    Cevap beklediğim zamanlarda.
    Benim bir köyüm olmadı.
    Hiçbir şehir karlı sokaklarıyla bana
    Pazen gecelik giymiş bir anne gibi sarılmadı.
    istanbul’u evlat edinsem
    Benimsemezdi nasıl olsa otuz yaşında bir anneyi
    Yüzyıllarca yaşamış bir çocuk olarak.
    Mütemmim cüz olamadım hiçbir aşka Pollyanna
    Bir kitaba bir cüz olamadım.
    Yukarıdan aşağı, yedi harfli battal boy bir intiharı denedim.
    Hiçbir bulmacayı tamamlayamadım.
    Bir kediyi okşasam ellerim yumuşardı
    Biri okşasam bir yumuşardı.
    Bire”BiR” olamadım.
    Fırfırlar olmalıydı oysa hayatımın kenarında Pollyanna
    Kırmızı puanlı bir şiir olarak uyumalı, mor puanlı uyanmalıydım.
    Pişman olmamalıydı orada olmalarından yeşil farbelalarım.
    Bir çingenenin çıkardığı dil olmalıydı şiirlerim.
    Sana bu son mektubu,
    Artık senden mektup beklemediğimi söylemek için yazıyorum Pollyanna
    Son şiirini yazmaya cesaret edememiş bir şair olarak.

    didem madak
    0 ...
  10. geldi gitti tahtası

    1.
  11. eski mahalle mekteplerinde çocuklardan birinin ders esnasında, ihtiyaç gidermek için dışarı çıkarken sınıfın kapısında asılı duran ve birtarafında "geldi", diğer tarafında "gitti" yazılı bir levhanın "gitti" yüzünü, dönünce de "geldi" yüzünü çevirdiği tahtanın ismi.

    bu mekteb- i aşk içre sen etfalin elinde
    ey lebha- i dil tahta- i amed- şoda döndün

    diyen şair neş' et, şıpseviliğini, gönlünü geldi gitti tahatasına benzeterek anlatmıştır.
    1 ...
  12. kussmaul solunumu

    1.
  13. derin komada, özellikle diabetik ketoasidoz komasında görülen, derin ve sık solunum şeklidir.
    2 ...
  14. © 2025 uludağ sözlük