mu araştırmacısı james churchward tarafından kullanılan, masonluğun gelişi ile ilintili olduğu söylenen grup, bilgiyi güç olarak kullanıp, halka bildirmezlermiş ki onları köle olarak kullanabilsinler, günümüzün osiris rahipleri ise manhattan adasına konuşlanmış beyaz/protestan/anglosakson erkekler olarak düşünülmekte.
kayıp kıta mu ve osiris dini adında bir de kitap varmış, ilk dandr ziyaretimde edineceğim efendim.
bildiğimiz gibi türkiye'nin oldu bitti pratiği gereği yaşam pek çok anlamda pahalıya kaçıyor, yeni bir iş modeli çatısı altında, trabzon'un konaklar semtinde, müşterisine türkçe caz hakeza etkileyici melodramlar sunan jazz club ic,
kitap okuyan müşterisine, çay ikram ediyor. aynı zamanda her gün 100. adisyona denk gelen müşteriye 2 kişilik tiyatro bileti, her 20 tabakta bir olmak üzere kırmızı tabağa denk gelen müşteri ise ücret ödemeden evine dönüyor.
mekanda doğum günü kutlayanlara ise atatürk/nutuk kitabı armağan ediliyor.
entelektüel beklenti sahibi pek çok birey de haliyle mekandan güler yüzle ayrılıyor.
malumunuz, tebdil-i mekanda ferahlık vardır.
(img:#1749538)
edit ; konuşmakla dinlemeyi, kahkaha atmakla gülümsemeyi ayırt edemeyen, atatürk'e hakaret eden hakeza ulu önderi anlayamamış, her cümlesinin sonuna ' amk, aq ' benzeri absürt komedi belirtileri sunan, adab-ı muaşere kurallarından bihaber, tüm gerçeklik algısını argo/amiyane tabir/küfüre yaslayan, şehir küçümseyen fularlı kenar süslerine, 3. nilüfer tiyatro festivali oyuncularına, takdir edersiniz ki yanıt vermeyeceğim. ilgilenen, destek olan arkadaşlarıma tekrar teşekkür ederim.
güzel detaylar yanında bazı eksi durumlar yazılmış, ben de yaklaşık birkaç hafta önce yaşadığım durumları yazıya dökeyim.
sevgili annem, alışveriş dönüşü cüzdanını düşürüyor, içerisinde ödeme yapacağı için tüm kredi kartları ve maaşı bulunuyor,
telefonum çalıyor, vs vs lütfen cüzdanı alır mısınız.
şaşkınlık ve teşekkür yemeği ile durum sonlandırılıyor.
burada övgü yer aldığı için işletme adını paylaşabilirim,
tadal unlu gıda mamülleri.
otomobil sanayi esnafına gelince,
25 şubat 2017 cumartesi saat 12.42 noktası, kardeşim aracı ile kaza yapıyor, aracın sağ ön kapısı ciddi hasar görüyor, kasko ile anlaşmalı bir firmaya teslim ediliyor, usta geçmiş olsun faslından önce araca bakıp bunun çok masrafı var diyor? cömert bir yürek, bereketli bir beyin ile karşı karşıyayız.
nihayetinde 'empathie' fransızca. mektepten de rahle-i tedris olamamış.
'yaşamak da başlı başına iletişim faaliyetlerini kapsayan bir olgu değil mi?'
önce bir tutam tebessüm ve geçmiş olsun nezaketi beklerken ne tuhaf cümleler ile karşılanıyoruz.
masrafını sormadık, masrafı bizi bağlar bir,
sonra, arka çamurluğu düzeltirim ama kapı değişecek diyor,
yapamıyorsan, yapamıyorum dersin, değişip değişmeyeceğine ben karar veririm iki.
sonra kapıyı işinin ehline teslim ediyorum, hatasız onarım yapabileceğini söylüyor, bunu kapı değişecek başka yolu yok! diyen sözde usta, duyunca bozuluyor, sert ve anlamsız üslup ile olmaz ki ama diyor, bir şey yapılacaksa burada yapılır minvalinde konuşmaya başlayınca...
kazadan, kardeşimin burnu dahi kanamadan çıkmış olmasının şükürünü, bir tarafa bırakıp, araya mahrem mesafeyi koyup,
masraf bizi ilgilendirir, sen sual harici yorum yapacağına geçmiş olsun diyebil kardeşim,
keşke çok çok az medeni nezaketin olsa,
keşke, başladığın cümleyi konuya ilişkin anlamlı bir yargı ile bitirsen,
uğraşamam vakit kaybederim, saatlik çalışıyorum, başka onarımlardan daha fazla kazanacağımın minvalini, kapı değişecek! diyerek gizil güce bağlamasan diyorum.
bir süre sessizlik akabinde,
özür diler bir ifade takınıp, - abi yapacağız, seni anlıyorum.
yanıtını veriyor.
ikincil bir jest sunup, gözlerinin içine bakıp, arabayı arkadaşıma emanet şekilde işletme içerisine bırakıyorum.
bakın değerli arkadaşlarım siz siz olun, trabzon semalarında kazaya karışmayın, elinizden geldiğince dikkatli kullanın aracınızı hoşlanmadığınız kişileri dinlemek zorunda kalmayın, bazı kasko firmaları ne yazık ki servis harici, sanayi semalarında onarımı tercih ediyor. kasko klozlarınıza dikkat etmenizi öneririm, sözleşmenizi mutlaka okuyun, yoksa benim gibi haftalarca uğraşabilirsiniz.
her ne olursa olsun, klozunuz ve mini onarımınızın kapsamadığı sorunlarda service box aracılığı ile aracınızın tüm yedek parça referans kodlarını temin edebilir, yetkili servisinizden yardım talep edebilirsiniz.
durum, sadece son hadise baz alınarak anlatılmamıştır, anlatım bağlamı ile pekiştirilen bu kaza çeşitli onarım/düzeltme/parça temini ve sözde esnafın/işletmenin genel tutumları ile özetlenmiştir.
' üstümüzdeki gök kubbeleşmiyor mu? altımızdaki yer sapasağlam durmuyor mu? yıldızlar bize dostça bakarak yükselmiyor mu? ben, kendi gözümle senin gözüne bakmıyor muyum? evrendeki her şey insanın kafasına ve kalbine etki etmiyor mu? ve her şey sonsuz bir ilahi sır halinde yakamızda dolaşıp durmuyor mu? eğer kalbini tüm bu saydıklarımla samimi olarak doldurup bu duygularla mutlu olabiliyorsan, bunun adına ister şans, ister gönül, ister sevgi de ne fark eder? hepsi aynı şey değil mi? ben ona bir isim bulamıyorum. bence duygu her şeydir. isim ise boş bir gürültü ve göğün güzelliğini ışığını sislendiren basit bir dumandır. '
'twin' ibaresine kapılarak bazı arkadaşlarımız çift turbo olduğundan bahsetmiş, değerli dostlarım öncelikle belirteyim tek turbo mevcut,
etkinlik ve verimi yakalaması ise düşük devirde çevik ve yüksek güç üretimi sağlaması münasebetiyledir keza tepkileri ve performansı bmw'nin teknoloji ve karakterinin diğer markalardan ne denli ileride olduğunu göstermektedir, şahsi kanaatimce çift vanos %50:50 ağırlık dağılımına sahip şasi+ efficientdynamics ise tam anlamıyla kilometre taşıdır.
sportline veyahut m paket donanımlı modellerde sürüş modu sırası ile
eco pro - comfort - sport - sport plus toplam 4 ayrı mod,
diğer modeller ise yazılım güncellemesi almadılar ise
eco pro - comfort - sport gibi üç ayrı mod söz konusu.
araç tercihi hususunda yaklaşık 10 aylık sportline modeli kullanım tecrübesine sahip olmam, gerek yurt içi gerekse yurt dışı kullanıcı tercihleri, forumları ve istatistikleri takibim neticesinde tercih edecek arkadaşlara tavsiyelerim,
m paket, aracın ön arka tampon ve marşpiyellerindeki kıvrımlı göz alıcı hatlar ve yüksek güç ile diğer donanım seviyelerinden bir adım öne çıkmakta.
sportline ise spor baldır destekli koltuklar, direksiyon/koltuklardaki kırmızı dikişler ve tasarım çizgisi, konsoldaki kırmızı tasarım çizgisi keza kapılardaki kırmızı dikişli tasarım çizgisi 17 jant, piano black ön konsol ve kapı trimleri, ön tamponun sis farı bölümünde gri detaylı tasarım eklentisi ve ön çamurluklara entegre sportline logusu ile öne çıkıyor,
misal, m paketin tampon görünümündeki farklılıklar ve akıcı marşpiyel çizgileri daha çok hoşunuza gidiyor fakat sportline donanımın etkileyici kırmızı çizgilerinden de vazgeçemiyorsunuz, o halde sportline donanım seviyesi bir bmw tercih edip, m paket tampon ve marşpiyelleri hatta direksiyonunu sevdiyseniz onuda aracınıza ekleyerek birebir m paket + sportline tercihlerini yaşamanız olağan, zor değil zira m paket tamponları komple set olarak satılmakta. otomobilin dinamizmi basit bir kaç değişimle arttırabilir yani özetle.
üzülerek belirtmem gereken bir husus daha var, ne yazik ki gerek ekonomik göstergeler, ötv zammı gerekse dolar/tl değişimi münasebetiyle sevgili Borusan'ın dolar kurunu sürekli farklı oranlar ile sabitlemesi neticesinde aralık 2016 - ocak 2017 arasında yani sadece 30 günde 10 ar gün aralıklar ile 10+10+10 toplamda 30.000 lira zam yansıtmıştır.
ki düşününüz bu 30.000 liralık rakama, donanım/baz değişiklerde yer alan metalik/opak boya farkına eklenecek tutar dahi dahil değil,
bir ay önce fiyatı 30.000tl daha ucuz olan bir otomobili bir ay sonra +30.000 tl haybeye ödeyerek almak mantıklı mıdır? borusan/kosifler bu fiyatlar ile otomobil satabilecek midir bilinmez.
servotronic aktif direksiyonu, torkun tamamını 1.250 devir düzeyinde verişi, çalışma karakteri, namı diğer akustik sesi, aerodinamiği iyileştiren özel tasarım çizgilerinin türkiye deki bedeli ile avrupa daki bedeli arasında ciddi uçurum var ve ne yazık ki gün geçtikçe artmakta.
The ultimate driving machine.
edit ; 09.03.2017 itibariyle zam tutarı, 52.000tl olmuştur.
bmw'nin de tüm modellerinde kullandığı, patlamayan lastik teknolojisi, sözde!
sabah sabah sinirlerimi bozan, konforu normal lastiğe göre daha düşük, fiyatı ise yaklaşık 1,5 misli olan lastik.
Madem patlamıyor bu lastik, sabah sabah havası neden iniyor? diyelim ki ailem ile uzun yoldayım bmw servisi veyahut runflat lastik tamiri yapan lastikçiyi nereden bulacağım, yahu siz bu otomobile neden stepne koymuyorsunuz arkadaş? dolmuş olmasaydı bu sabah işe geç kalacaktım.
lastik patladığında bile 80km/h'a kadar araç gidebiliyormuş, gidebiliyor da sanırım 1,5 ton ağırlığı kaldıran jantı yamultarak süzülüyor.
hemen 7/24 kasko yol yardımı aradım, değiştireceğim dedim ama otomobilin süspansiyonu o lastiğe göre ayarlanmışmış.
1996 yılında trafik kazasında kaybettiğimiz bir değer,
bu 'kazanın' kaza olmadığını süikast olduğunu düşünenlerdenim, dünya askeri pazarının gözdesi hücum botlarının üretimine adını vermiş, hikayesini okuduğumda gözümden yaş gelmiş, üst düzey düşünme yetisi olan
değerli insan.
mekanı cennet olsun.
babası ekber onuk'a başarılarının devamını diliyor, saygılarımı iletiyorum.
sözlükte başlığı açılmamış, gençlerbirliği'nin menajeri dahi olsa, mutlaka başlık açılırdı oysa.
tozlu bir kitapta altı çizili cümle gibi hissetmeyiniz kendizi.
ben başlıyorum, buyrun.
' kırılgan şeyler aslında bir hayli keskindir, bütün hırçınlığım bu yüzden. ve içimde uçan dalgacı bir kuş var ne zaman kanatlarına sarılsam, ayaklarımı yitiriyorum. '
' dışarıya çık, sıcak bir kahve molası ver ' sloganı ile yola çıkan, mobil kahveciniz. 2013 eylül itibariyle, starbucks ile anlaşması gündemde olan kurumdur. çığır açacağından, müthiş kar marjları yaratacağından nokta şüphem yok.
avrupa ve amerika'dan sonra ülkemizde popülaritesi artan crossover segmentinde peugeot'un yeni temsilcisi olan 2008 tasarımındaki dinamik/spor detaylar ile 3008 ve 5008'in yarattığı aile otomobili imajını yıkmaya hazırlanıyor.
motor seçenekleri 1,2 benzinli 1,4 ve birçok yakıt rekorunun sahibi, 1,6 e-hdi.
her ne kadar aracın tasarımı, urban consept çalışması adı altında yayımlanan fotoğrafları kadar göz alıcı durmasa da şahsi kanaatimce nissan juke, 3008 veya qashqai tasarım anlamında 2008 ile boy ölçüşemez.
fotoğraflarına baktığımızda aracın crossover segmentinin boyutlarından büyük olduğu yanılgısına varabiliriz, yalnız araç peugeot 208'den 20cm daha uzunken hatchback bir araç olan 308'den daha kısa.
velhasıl, peugeot 3008,5008,508 gibi sıradan tasarımlardan sonra iyi bir iş çıkartmıştır bence.
Meguiar's, california scents, chemical guys, collinite, menzerna, autoglym, swisswax gibi otomobil bakımındaki en kaliteli ürünleri sunan ingiliz menşeli alışveriş sitesi. Satıcı foxx ve ekibi hoşgörülü tavırlarıyla biz detailing tutkunlarını mest etmiştir.
Kargo ücreti dünyanın her noktasına 2,5 kg limit dahilinde 12 pound'dur. Ürünlerin teslim süresi Mng, fedex ve ups işbirliği ile 5 ila 7 gün arasında değişmektedir.
12 nisan itibariyle asker deyimiyle bot bağlayacak olan güruhtur. 1-2-3 nisan tarihlerinde yedek subay sınavına gireceklerdir. bu güruh biz 343'lerin biletleri sayılmakta olup, tarafımızdan yolları dört gözle beklenmektedir. kıbrıs'a gelecekler için müthiş haberlerim var;
4:30 koğuş kalk!
4:31 koğuş kalk!!
4:32 kalkın lan!
5:00 traş akabinde kahvaltı saati. (hava hala karanlık)
6:15 içtima (ayakta esas duruş halinde beklenmektedir)
6:16 hadi beyler komutanlar gelicek
6:18 toplansanıza lan!
6:19 garaj astsubayı gelir
6:22 bölük astsubayı
6:23 boşta gezen gereksiz astsubay
6:30 teğmen
7:00 üst teğmen(bölük komutanı)
bu zaman aralığında siz ayaktamıydınız? özür dileriz farkedememişiz. (mevcut hiyerarşik sıralama görev alınan kışlaya göre değişebilir, değişmeyen sabahın köründe en az 1 saat ayakta duracağınızdır.)
gençler !
- mutlak itaat!
- şekil disiplini!
- zamana riayet!
7:30 3km teçhizatsız koşu(en geç 1 hafta sonra tam teçhizat koşacaksın), koşu sonunda atılan deparın akabinde duraksamadan şınav barfiks mesaisi. mıntıka falan deyip daha fazla midenizi bulandırmak istemiyorum.
siz siz olun mutlaka görev alın revirci, s1,s2,s3,s4 yazıcılığı, iş ocakları, gazino, bölük yazıcılığı vesair. görev alamazsanız yukarıda yazılanlar çekiceğiniz çilenin yalnızca küçük bir boyutudur. kıbrıs'da devrecilik yoktur, sıracılık vardır. abi yerine hoca terimi kullanılır. tuvalet ihtiyacını gideremeyen canlı yeri gelir sizle senli benli konuşup emir kipli cümleler kurabilir. kısa dönemlere kullanılan hitapları az çok çevrenizden duymuşsunuzdur zaten. ağır olup uzun dönemlere yüz vermemeye çalışın zira astarını elinize verebilirler sonra, eşyalarınız çalınacaktır, kullandığınız kişisel bakım ürünlerinin etiketlerini sökün lümpenler ne olduğunu anlayamadıkları şeyleri çalmıyorlar genelde, dolabınızda kilit olması pek birşey ifade etmiyor söyleyeyim, herifler profesyönel. yaklaşık 1 ay çömezlik çekeceksiniz, sonra yavaş yavaş bölüğü ele geçireceksiniz, 343kd ve uzun dönemlerdeki bütün görevler sırasıyla size, tertiplerinize verilecek. bazı gördükleriniz halüsinasyon olabilir, takılmayın.
1000kg ağırlık, 200bg güç üreten peugeot rcz'de kullanılan bmw ortak yapımı motor. gti efsanesi 208gti ile geri dönüyor. 205gti'ı tahtından edecek olan 208 tarafımdan beğeni kazanmış olup ağırlık ve hp avantajı ile vtec'lere toz yutturmaya aday görünüyor. yazılım yüklenmesinin akabinde selefindeki pek çok aracın üstesinden gelebileceğini düşünüyor, peugeot hayranlarını sevgiyle selamlıyorum.
notes: 308 sportium kadar çekici değil.
kesinlikle. *
Bakanlar Kurulu, 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda değişiklik yaptı.
Buna göre, Türkiye gümrük bölgesindeki bir kişiye posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen, bedeli gönderi başına toplam 75 Euro'yu geçmeyen eşyaya muafiyet uygulanacak.
alıntı: ntvmsnbc
yani ; yurtdışından yapılacak alışverişler 75 euro'yu geçtiği anda vergiye tabi tutulacak. sınır 150 euro'ydu bilindiği üzere. insan soruyor kendi kendine bu uygulamanın mantığı ne diye, cari açık, tl'nin euro karşısındaki önlenemez yükselişi? * normalde tam tersinin olması gerekmiyormuydu? aylardır euro'nun ivmesinden ve türk lirasının değer kaybından mütevellit limit en azından 200 euro civarına çekilmeliydi. zira 75 euro rakamı bile gülünç gerçekten, üstelik kargo ücreti de bu sınıra dahil edilmiş durumda. avrupa'dan ürün aldığınızı düşünün kargo ücreti ürünün ağırlığı ve özelliğine göre nerden baksanız 12 sterlin civarında, ürün bedelini de eklediğinizde 75 euro sınırını aşmamanız pek mümkün görünmüyor.
distribütörler amerika'da liste fiyatı 20 dolar olan ürünü ülkemde 100 lira gibi spesifik bir fiyatla satar kazanır, son tüketici kaybeder. kaybederken de kendi haline güler. gelin görün ki forumlarda bu konu tartışılırken "aa şimdi yurtdışından 75 euro'luk birşey alsak vergi ödemeyecek miyiz, çok iyi olmuş ya" diyen insanlar var.
yurtdışı alışverişlerimizde 150 euro'yu aşmadığımız sürece gümrük vergisini ödemiyoruz bilindiği üzere. ancak 153 euro tutan siparişim 3 euro sebebiyle * gümrüğe takılmıştır. 2 gün ordan oraya evrak taşımanın akabinde ;
vb ekstra ücretleri ödedikten sonra sonunda kargom elime geçti. geçti mi geçirildi mi karar sizin.
neyse efendim ben diğer detaya geçeyim. bugün aracıma bakım yaptırmak için servisteyim. işlem devam ederken ordan burdan aksesuar bakarak oyalanıyorum. o sırada yandaki dükkana giren gürcistan plakalı siyah lilcoln navigator dikkatimi çekiyor farkettirmeden süzüyorum tabii, 2 3 kişi araçtan ellerinde bidonlarla iniyorlar. aracı lifte kaldırıp altına geçiyorlar * ve bidonlarla araçtan benzin çekiyorlar. ne alaka? amaç ne? mal lan bunlar derken . aracın deposunu hatta depolarını görünce kamil gibi kalıyorum tabii, elemanlar aracın depo kapasitesini yaklaşık 250 litreye çıkarmışlar. gürcistan-trabzon hattında kaçakcılık yapıyorlar. gürcistan da benzinin litresi 0.89 euro olunca, normal tabi. normal olmayan kısım şu, ben yurtdışı alışverişimde sınırı 3 euro geçtim diye alışveriş tutarından daha fazla vergi öderken, bu aktif gaylerin kaçakcılığın üstüne ceza almayıp, para kazanmaları.
olaya düz mantık degil analitik düşünceyle bakarsak, 6 ay önce alınan aracın fiyatı indirim itibariyle 5000 tl deger kaybetmistir, bunun sorumlusu kimdir? buna ne hakkı vardır? firmalar stok eritecek krizden az etkilenecek diye ben neden bedel ödemek durumunda bırakılmaktayım? burada ki milyon dolarlık soruya gelecek olursak;
kahrolası siyaset bu ülkede ne zaman idare etme sanatı olmaktan dışarı çıkacak, tabuları yıkacaktır?
bazıları bu indirim "ahmet, mehmet efendi" için yapıldı zannediyor, oysa ki kazanan yine firma sahibi "sam amca" olacaktır.ülkemizi yönetenlerde bizlere iyilik, dogruluk, adalet ve patlamış mısır dagıtmaya devam edeceklerdir.fakir edebiyatını bırakın millet uyanın artık.