"indim maden ocağına kara elmas diyarına
yeryüzü sıcak olsun diye dost
yıllar boyu kazma salladım suskunca bu zindanda
çocuklarım gülsün diye dost
oysa bizim evde gülen yok"
tahlisiyecinin kurtarma çalışmaları sırasında; dışarıdaki havayla solunum irtibatı olmadan 2, 4, 5 veya 7 saate kadar teneffüs edebilmesini sağlayabilecek şekilde içinde yüksek tazyikli oksijen tüpü, alkalipatron ve suni ciğer bulunan 16,5-18 kg ağırlığında kurtarma cihazı. bu cihazda bulunan oksijen tüpü teneffüs için gerekli oksijeni verir, alkalipatron teneffüs edilmiş oksijen içindeki karbon dioksidi alıp geri kalanı suni ciğer vasıtası ile nefes alma devresine tekrar vermeye yarar.
gerçek mi? yani bu gülme tik mi acaba? sitcomlara bir kaç tane zerrin yerleştirilse ekstra gülme efektine de ihtiyaç duyulmaz. ekrandan öyle gözüküyor.
-ekledim onu
+eee?
-o da kabul etti...
+ne güzel işte..
-sonra sildim
+neden?
-sil butonu vardı..... sinirlendirmişti beni..
+e ne deyim sana!
-ama sonra yine ekledim
+hem siliyosun, hem ekliyosun..
-sinirim geçti... bi de tatlı tatlı bakınca... gözleri gülüyodu..
+o da ekledimi bari?
- hayır engelledi beni
+bravo!
-facebook yapmış bu butonları ben ne yapayım.. silmeden önce "iyi düşün.. sinirlerine hakim ol" diye bir uyarı yapsalardı bari.. hesap donduruken bütün duygu saçmalıklarını önüne seriyorlar ama..
+senin bu iş olmayacak...
-bencede... yaktın beni facebook!
bir çok çeşidi vardır. özellikle üst entryde olduğu şekilde mesaj atmak... ertesi sabah da it gibi herşeyi hatırlayıp " ya ben sana dün ne dedim hatırlamıyorum... sarhoştum. umarım kötü bir mesaj atmamışımdır" diye tekrar mesaj atıp, durumu kurtarmaya çalışmak.. rezilliğin daniskası... ve bu rezilliği karşı tarafın anlayıp hiç cevap vermemesi ise yüz karası..
offf... içme! içeceksen telefonu tuvalete at, sifonu çek ki bu hallere düşme!
bir konunun üstüne üstüne, böyle gözüne sokarcasına gitmeye meyilli. biraz da sabırsız. illaki sonuç alacak. her ne kadar sonuçlar istediği gibi olmasa, sonunda hünkürsede...
özellikle aşk meşk meselelerinde...
belli bir yaşa kadar (bu yaklaşık olarak otuza felan tekabul eder) evlenmediyse özgürlük, kariyer vs. sebeplerden dolayı; bu müesseseye sıcak bakmaz. ama çevresindekilere de evlilikle ilgili öğütler verir.
eğer erken yaşlarda evlendiyse, herkesin evlenmesi için elinden geleni yapar, çöpçatanlık kurumunun hakkını verir.
mide ağrısı, iç sızısı...
gözyaşları, tanıdık bir yüz görmeyle sel olan..
bir ses,
hüznü saklı...
bir omuz arayışı,
bir dokunuş, sözsüz...
gitme diyemeyecek kadar ağır sancısı...
sloganı "alaturka tadında pepsi" olabilir son günlerde görüldüğü üzere. yanlış bir reklam stratejisi. bu kadar içimizden bir ürün olma çabası çok zoraki.
(bkz: seda sayan)
dün yine seni aradım,
yine medet umdum senden...
haklısın,
cesaret vermeni bekledim.
kendim kurdum cümleleri
sonra sustuk,
sen güldün,
yine kendim inandım farkındayım...