geçen sefer imamoğlu az bir farkla kazanmıştı. şimdi seçimin yenilenmesiyle oy vermeyen insanlarda inadına imamoğluna verecek. tahminim açık ara kazanacağı yönde. çok saflar, kendi elleriyle yönetimi de verecekler yakında.
saf bir türk olarak kürtlerin söz sahibi olma ihtimalini sindiremiyorum.
ak parti ve mhp koalisyonunun olması %99.
ak partinin çözüm süreci adı altında kürtlere vermiş olduğu imtiyazlara Mhp dur diyecektir.
belkide Mhp - Akp koalisyonu Türkiye'ye daha hayırlı olacak, kısmet.
en kral dizileri seyrettim. ama arkadas bir tanesinin de adam akilli bi finali olmaz mi? true blood seni cok severdim, yillar gecirdik ancak bu final olmadi. finalde resmen bize ibo ile gülüsah tadi verdin.
cok klişe final olmasindan ziyade havada kalan bi ton olay var. ben de diziye, true blood da cok fazla gecen bir kelimeyle veda etmek istiyorum: "fuck you true blood fuck you". uykumu getirdiniz ibneler.
gencecik güzel bir kız parkta oturup dondurmasını yerken ordan geçen yaşça daha küçük bir deliğanlı kıza sorar; "abla sana bir şey sorucam ama yanlış anlarsın" der. Kız da gayet normal bir şekilde, "olur mu kardeşim sor tabi n'olucak sanki" der.
çocuk da iyi o halde der ve sorar, "bir kere yalayabilir miyim?" kız da gayet normal bir şekilde "tabii ki der ve dondurmayı uzatır"
çoçuk ise " bak abla yanlış anladın işte"
genç bir erkeğin dört kız arkadaşı vardı ve bir türlü hangisiyle evleneceğine karar veremiyordu. en sonunda doğru kararı verebilmek için bir test yapmaya karar verdi. her birine 1000$ verdi ve "bu parayı istediğiniz gibi harcayın" dedi..
birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti. genç erkeğe geri geldiğinde şöyle dedi: "senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum!"
ikinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini,en sevdiği türden bir suru video cd ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi: "bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacağım."
üçüncü kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir süre içersinde para kendini ikiye katladı ve bu parayida çeşitli yatırım alanlarında kullandı. genç adama geri gelerek söyle dedi: "bana verdiğin parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım, çünkü seni seviyorum!"
dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir suru kitap aldı, kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. genç adama geri gelerek söyle dedi: "verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir sürü kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım."
genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok etkilenmişti. karar vermek için epey bir sure düşündü... düşündü... düşündü... ve sonunda büyük memeli olanla evlenmeye karar verdi... Buda böyle bir hikaye işte.
izlerken uyukladığım konusu gereği sıkıcı olan insanlara önermediğim ajan filmi.
ceki çen de istanbulda film çekmişti. o zaman da varoş stayla bir görüntümüz vardı. yıl olmuş 2012 ama görüntü hala aynı. burda sıkıntı bizde değil, bizi böyle gösteren şerefsizlerde. bizden de bir tane bilirkişi çıkıp da aga bu nedir diye sormuyor.
evde baba baba, anne anne diye çırpınan, ancak ebeveynlerinin sikinde olmayan çaresiz godoşun; "ulan belki sözlükte sikindirik sikindirik konuşursam belki birileri beni dinler" çabasıyla ortaya attığı sefilce bir tanım.
öyle kendini hayattan dışlama, dışarı çık arkadaşlarınla taso maso oyna sosyalleş. büyüyünce düşünürsün bunları.
bu gençler ergenlik çağında oldukları için her yıl tipleri değişir. kızları bu konuda tenzih ediyorum, onların tipi çok küçükken oturmaya başlıyor.
hee bir de bu gençler eski bir fotoğraf görünce, geçen senenin fotoğrafı olmasına rağmen, taaa 2011 gibi abartlı terimler kullanabilirler.
sanırım bir sene onlara 10 yıl gibi gelmekte.
8 yıllık kesintisiz eğitim sisteminden önce, ortaokul olarak çocuklar imamhatipte okuyabiliyorlardı. ortaokula başlama yaşı 12 civarı falandı sanırım. imamhatipte okumak için de kızların kapanmasının gerekliliğini söylememe gerek yok heralde.
eskiden bu mesele değildi de şimdi mi mesele oldu anlamış değilim.
hepimiz çocuk olduk, hepimiz belli şeylere heves ettik. kimisi geçiciydi kimisi kalıcı. şimdi bu çocuğun kendi iradesiyle kapanmış olma ihtimali hiç mi yok? bence var. nasıl 12 yaşındaki çocuk basketbola gitmek istiyorsa 13 yaşındaki çocuk da kapanmak isteyebilir.
sporcu bir aileden gelen çocuğun spor yapmak istemesi kadar normal bir durum yoktur heralde. aynı şekilde islami şartlara göre hayatını iadam ettirmeye çalışan bir ailenin çocuğunun bu şartlardan bazılarını yerine getirmek istemesi ( kapanması örneğin ) gayet olağandır.
ortaokullarda imamhatip diye bir şey kalmadı. (en azından öyle biliyorum.) bahsi geçen yaşta normal bir okulda başını örtmesi yasaktır, doğru. ama okuldan sonra kapanması kimsenin problemi değildir. buna muhalefet olmak çok anlamsız.
belli bir yaşa gelir, düşünce yapısı değişir, açılmak isteyebilir, ailesi bunu sıkıntı yapıyorsa işte o zaman bu problemdir. o zaman bu söylediklerinizde haklısınız eyvallah.
hristiyanlıkta bebekler vaftiz ediliyor, sizce bu bebeklerin seçimi mi? ama hiçbir ülke kanalı ve insanları bunu sıkıntı etmiyor.
ama arkadaş bizim ülkemizde, yani müslüman bir ülkede dinimizin gerekliliklerini yerine getirmek gerilik, aptallık, varoşluk oluyor.
adamların her filminde kesinlikle bir klise sahnesi, bir dua sahnesi mevcut. onlar bunu yapınca modern, bizde adam filmde namaz kıldı diye
gerici. yok böyle salak bi dünya.
sözlükte, hristiyanların kliseye ayine gitmesini sıkıntı yapan insanları görmedim, en azından denk gelmedim. ama ne zaman baksam başlıklara,
yok ateşli imamhatipli, yok öpüşen kapalı, yok abaza sofu.
şimdiki çocukların çoğu 3 yaşından itibaren anaokuluna başlıyor. aldıkları eğitimin alanı sınırsız. 5 yaşında ingilizce şarkı söyleyen çocuk biliyorum. o yaşlarda bir çocuğun neler yapabiliceğini tahmin bile edemezsiniz.
kalkmış tuvalet alışkanlıklarından bahsetmişsiniz, yok altına yapar yok bilmem ne olur? hiç çevrenizdeki çocuklardan haberiniz var mı?
sonuna kadar desteklediğim bir karar. boşuna dememişler "erken kalkan yol alır" diye.
maddi durumu iyi olmayan ailelerden bahsediceksiniz. onlar için de devletin açtığı ücretsiz/kısmi ücretli anaokulları mevcut.
işin doğu kesiminden de bahsedelim. ordaki imkansızlıklardan da bahsedeceksiniz. evet belki de ordaki hiçbir aile gönderemeyecek çocuğunu anaokuluna. en azından belirtilen yaşta normal okula başlarsa iyi bir eğitim ve iyi bir kültürle yetişebilirler.
her şeyi geç çocuk türkçe öğrenir. bundan daha güzel bir şey var mı?
hepsi biter, çocuk 17 yaşında mezun olur, 4 yıllık üniversiteye gider. 21 yaşında olağan bütün okullarını bitirir ve hayata atılır.
adam gelmiş 25, 26 yaşına hala okuyor. bu adam ne zaman mezun olacak da ne zaman çalışacak da eli ekmek tutacak, peh.