dışarıdan acınarak bakılandır. günlerdir muhabbeti yapılan gönül verilmiş elemanın aslının anlaşıldığı an dökülür ağzından kişinin.
yine bir akşam okul çıkışı boyuna sınıfındaki yakışıklı çocuktan bahseden kız, arkadaşlarının yanına gelir. her zamanki gibi o gün olanları heyecanla anlatırken, olayın içindeki tuhaflığı fark ettiği an birden bire hadiseyi anlatmayı kesip, ses tonu düşerek "salak galiba" der.. bu da sevilen kişinin salak olduğunun anlaşıldığı an'dır.
haklıdır. demek ki adam öyle bi kuyruk sallamış ki (!) adamları bile baştan çıkarmış ya da gayleri üzerine çekecek bir şeyler yapmıştır ki başına gelmiştir. e bu kız ne yapsın o erkeği artık. erkeklik mi kalmıştır onda(!) ? hem gücü de yetmemiş baksana. a ama belki rıza göstermiştir......
eski sevgilisi gıyabında "acaba şu an ne yapıyordur? nerelere gelmiştir? nasıl değişiklikler olmuştur hayatında?" diye az/çok bi zamandan sonra boş meraklara dalan kişinin yaptığı tahmindir.
ve aynı zamanda sözlük yazarlarının da eski sevgilileri hakkında tahminlerini içerir. **
mesela benimki bugün eşiyle pazar sevişmelerini yaptıktan sonra dışarı yürümeye çıkıp ardından tekrar kapıdan girerken akşam sevişmelerini de eda etmiş olabilir. e insan taze evli olunca sabah akşam sevişir heralde. * hatta şu an yemek yiyor olabilirler. ya da bizimki sağda solda uyukluyor olabilir.
abluka alarm'ın "unut dedi hatıram" adlı şarkısında geçen bir cümle.
belki bu insan, 6 yıl birini sevmiş, ama sonunda "sorumsuz" damgası yemiş.. ve ilişki bitmiş olabilir. fazla mı rahat sevmiş? oysa devamlı gitmiş. aksatmamış ki?
durduk yere anlamadığınız bir nedenden dolayı sizi havaya sıçratan kızdır. sonra sakinleşmek için sizden birkaç saniyenizi çalar pis hırsız. artıkın telefondan bir şey mi okudu, o fişek aklına bir şeyler mi geldi bilemeyiz. ama yanımda molotof patlasa bu kadar sıçramam heralde.
("sürekli" yazacaktım amma karakter sınırına böyle ammice bir tabirle çare bulabildim)
gündemi "yakışıklı erkekler" olan, radarları boya, posa, güzel yüze, şık şık oğlanlara karşı çalışan kızdır. bunları tek tek bulur ve en iyisini seçip hergün lafını yapar.
bugün şöyle dedi, bugün böyle oldu.
"ay bugün yanıma gelip napıyorsun dediioo"
"ben sınıftan çıkarken iyi haftasonları dedi biliyo mısooon"
üstelik bu kızın sevgilisi de vardır. yazıktır. zavallı sevgili gerçekten zavallıdır. zira boyu kısa hafif şişman, bir de ne pişkinliğine ne egosunaysa kızla doğru düzgün ilgilenmeyen bir adamdır.
kesinlikle sinir bozucudur. sürekli cak cak ses çıkmasına mı yanasın, konuşurken sakızın ağzından sallanmasına mı. ha bir de sık sık aniden "pat" diye baloncuk patlatır. keşke ben de bir gün aniden "pat" diye ensesine patlatabilsem.
cık: cak'tan ziyade cık cık diye de ses çıkarır bunlar. cak-cık-cak-cık sonra ara ara fıçıfıçıfıçı yaparlar böyle dişleriyle. ardından hızlı çiğnemenin verdiği iştah salyalarını içeri çekme sesi gelir, fığğğtzz.
sağlıklı bir beslenme gerçekleştirileceğinin göstergesidir. aynı zamanda argan yağının saçlara iyi geldiğini duyan bünyenin mevzuyu anlama tarzı hakkında da bilgi verir.
-artık patatesleri de argan yağı ilen pişirin! dalgalı dalgalı parlak ve kırıklarından arınmış patatesleriniz olsun.
sabah saat 9 sıralarında aniden şiddetle başlayan ve istanbul'un bazı ilçelerinde (başakşehir, bayrampaşa, üsküdar vb) trafiği olumsuz etkileyen yağış. bir de düşmüş yıldırımımız var.
insana güven verendir. kim istemez ki çocuk yaşta bile teşkilat gibi çalışan birbiriyle uyumlu ve büyüyünce de hala görüşmeye eskisi gibi devam edilen arkadaşlara sahip olmayı.. bu klip beni duygulandırıyor sözlük.
sabaha yorgun uyanmaya sebep olur. arkadaş o neydi yaa..
bizim al yanaklı, her şeye gülüp duran, bir soru sorduğumda bile gülerek cerbeze yapıp kafamı daha da karıştıran hoca kantinci olmuş. "bir çeyrek karışık tost verir misiniz hocam?" diyorum. "ahahah..ehehe..ihihi acaba verir miyim?" diyor. "hocam hadi" diyorum. bana dondurma dolabını gösterip "git ordan seç" diyor yine gülerek. gidip bakıyorum mal gibi içine.
-ya hocam yok burda karışık tost falan
-olacak orda olacak iyi bak
-allah allah yok işte hocam burda karışık tost niye olsun ki yaa?!
-artık öyle tostlar yok. vermiyoruz.
-nasıl ya? artık çeyrek karışık tost alamiycak mıyız yani???
-yok olur mu o efsane tostu kaldırmayız. yani karışık tost fişleri üzerinde h-1 yazacak. "karışık tost" yazmayacak. h-1 isteyeceksiniz.
-ne gerek vardı ki şimdi biz anlıyorduk karışık tost deyince? h-1 ne ya..
bir taraftan hala kantinde dört dönmekteyim. yalnız kantin nasıl bir yerdeyse, hem okulun hem de yurdun içindeymiş. okul da hem ilkokulum hem fakültemmiş. böyle manyak bir yer. yurdun kantincisi selma ablayı görüyorum beyaz kıyafetleriyle geçiyor, başı yerde bir şeyler almaya gelmiş.
-ablaa selma ablaaa!!
-ne oldu?
-karışık tost yapsana bana allah rızası için!
ordan bizim hoca atlıyor:
-yok. fişi yok fişi
-yaa hocam nolur bi çeyrek karışık tost verin ya noluuur (yere çöğerek ağlamaya başlarım. isyan ederek devam ederim) ders arası bitiyo hocam gitmem gerekicek noolur hocam bitiyo ühühüü bak bitmek üzere verin şu tostuuuu aaağğğğ!!
selma abla gayet sakin:
-yapmıyorum ben artık çeyrek karışık tost. kapattık makinaları. yok yani.
-nasıııl???! niyeeee??!
ve gözlerimi "çeyrek karışık toost istiyoruuuuum!!!!" diyerek açarım.
kendini hüznün akımına teslim etmeyen insanın yaptığıdır. belki biraz anormallik olabilir.. ama doğru olan da aslında budur. kötü olanı daha da kötü etmeye ne gerek var?
günlerdir içine ata ata, sabrede sabrede içi şişmiş insanın, bir insan gördüğünde kah dertleşmek kah başka şeylerden dem vurarak rahatlamayı isteme cümlesi.
vaktinden 1 saat 10 dakika sonra gelen beklediği otobüsü, kendisi pes edip başka bir otobüse bindikten sonra yanından geçerken gören bir yolcunun sitem cümlesi.
bacağı kesip atma isteği uyandırır. durup durup kendini kaşıttıran bu bacak yazı yazan elleri de sürekli meşgul eder. sonuçta insanda konsantre falan bırakmaz.
son dönemlerde her gece bir takım sözlük yazarları tarafından sarf edilen cümle.
bu failler sabahın ilk ışıklarıyla uyuyakalıyorlar efenim elleri bilmemnerelerinde. sonra sabah temizliği.. çamaşırsuyu.. yerler viledalanır falan modlar eliylen..
-a bak bak cama bi tane sıçramış onu da al. aha sol frame in kenarında da kalmış. onu da sil.
ölü arkasından küfür etmekle eşdeğerdir.
insan sormadan edemiyor, senin ananın bacının ardından küfür edilse, seks fantazileri yürütülse ne yaparsın?! sen de o gruba katılıp anana bacına girersin heralde. haysiyetin bunu gösterir çünkü.
insanı hayattan, sevgiden soğutan, kendisiyle konuşurken diken üstünde hissedilen, "aman şimdi şunu demeyim alınır, aman bunu demeyim kırılır, aman ha yanlış anlamasın" diye insanı kasım kasım kasıltan, rahat bırakmayan sevgilidir.