2020 yılında dünyada birçok iSS uygun fiyatlara simetrik (upload ve download hızları eşit) ve yüksek hızlı internet satarken ülkemizde hizmet veren iSS'lerin her açıdan yavaş interneti yüksek fiyatlara sattıkları yetmiyormuş gibi upload hızlarını maksimum 5 Mbps'ler seviyesinde dayatması rezaletidir.
Bu içeriği gördüğümüze göre hepimiz internet kullanıcısıyız. Sesimizi artık çok daha net bir şekilde duyurmamız gerekiyor. Twitter’da şu etiketi TT yapmadan bize uyku olmasın: #UploadHızlarıAcilenArtmalı
Koronavirüs salgını nedeniyle herkesin evde kalmak zorunda olduğu ve internete çok fazla ihtiyaç duyduğu bugünlerde internet hızlarının önemi artık herkes tarafından iyice anlaşıldı. Önceden upload kavramını bilmeyen ya da bilip de işe yaramadığını düşünenler de artık upload’a her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyorlar. Uzaktan eğitim alan öğrenciler, eğitim veren eğitmenler, evden çalışanlar, şirket ağına bağlanmak zorunda kalanlar, işi teslim etmek için bir yere yüklemek zorunda kalanlar, tanıdıklarıyla internet üzerinden sosyalleşenler gibi milyonlarca insan internetin ve yüksek hızın gerekliliğini çok derinden hissediyor. Download hızları zaten düşükken upload hızları ise gülünesi seviyelerde. internet kullanıcıları olarak iSS’lerin bize dayattığı düşük hızları asla kabul edemeyiz.
ingiltere’de Vodafone 1000 Mbps simetrik sınırsız interneti 40 sterline satıyor.
Portekiz’de yine Vodafone 100 Mbps simetrik sınırsız interneti 28 euro’ya, 1000/200 Mbps sınırsız interneti ise 39 euro’ya satıyor.
Bulgaristan’da 1000 Mbps simetrik sınırsız internet 100 leva (374 lira), 100 Mbps simetrik sınırsız ise 25 leva (95 lira).
Bizde ise 1000 Mbps simetrik internete ulaşmak için ancak metro ethernet satın almamız gerekiyor. Bu da yaklaşık 35000 lira! Evet, 35 bin lira!
Özellikle fiberde teknik olarak simetrik (gönderme hızlarının indirme hızlarına eşit olması) bağlantı verilmesinin ve VDSL için de yine download hızının en az yarısı kadar upload hızı verilmesinin önünde hiçbir engel yokken, iSS’ler bizleri 2020 yılında hâlâ 2 Mbps ile 5 Mbps arasında upload hızlarına, hatta büyük bir kullanıcı kitlesi için hâlâ ADSL gibi çağdışı teknolojide 1 Mbps altındaki upload hızlarına layık görüyor.
"altyapı kaldırmaz" ve "maliyetleri kurtarmıyor" bahanelerinin arkasına saklanan iss'ler istediklerinde nasıl da kendi elleriyle romanya'daki (evet, romanya'daki) hızlara ve fiyatlara yaklaşabileceklerini ortaya koyuyorlar!
sosyal medyadan tepkimizi dile getirmedikçe "6 aylık tattırma" şeklinde devam edeceklerini unutmamalıyız. bunların huyudur, gösterdiğimiz tepkiler olmasa "6 aylık tattırma" tarifelerini bile ancak rüyamızda görürdük. internet kullanıcılarının masallara kanmayacağını göstermeye devam edelim ve sosyal medyanın her noktasından bu duruma her zaman ses çıkaranlara destek olup sesimizi çıkaralım:
türk telekom ve turkcell başta olmak üzere internet servis sağlayıcıların akk ve kota konusunda geri adım atmaları sonrası bir karşı hamle olarak fahiş fiyatları dayatmaları asla kabul edilemez.
kota konusunda geri adım attıkları gibi bu kez de tepkimiz ile geri adım atacaklardır, herkesin desteği çok değerli.
akk'nin kalkma tarihi olan 31 aralık'a günler kalmışken her bir internet kullanıcısının desteği büyük önem arz ediyor. olabildiğince paylaşarak, şikayeti göndererek ve twitter üzerinden #fahişfiyatistemiyoruz etiketi ile ilgili kurumların dikkatini çekmeliyiz ve hatta TT olmamız milyonları haberdar edecektir. bu durumda ilgili kurumlarca kayıtsız kalınamayacağı aşikar.
aşağıdaki sayfadaki anlatımı takip ederek cumhurbaşkanlığı iletişim merkezi (cimer) üzerinden yetkili kurum olan bilgi teknolojileri ve iletişim kurumu'na (btk) istek ve şikayetlerimizi iletiyoruz:
internette akk ve kota gibi uygulamaların kaldırılmasını sağlayan şahane oluşum.
en son yaptıkları harika iş, türk telekom'a efsanevi bir geri adım attırmak oldu.
şimdi efendim, bildiğiniz üzere bu türk telekom denen iss, geçtiğimiz ay, akk düzenlemesini hiçe sayarak kullanıcılarını kotalı tarifelere geçireceğini haykırarak duyurmuştu. bu büyük hak ihlalini sanki güzel bir şey yapıyormuşçasına faturalar ve basın yayın kuruluşları aracılığıyla ilan etmişti.
ancak internette kalite hareketi buna sağlam argümanlarla müthiş bir karşı hamle yaptı ve türkiye internet hizmetleri tarihinde görülmemiş bir geri adımın atılmasını sağladı. türk telekom artık sadece akk'yi değil tüm kota uygulamalarını da kaldırıyor ve yalnızca gerçek limitsiz paketler satmaya başlıyor.
mesela bizim sokak ve çevresindeki sekiz sokakta 13 Eylül'den beri mevcut olan durumdur. hayır yani bir arıza var kesin, o ampuller başka türlü sönmez çünkü.
reklam amacıyla ya da başka bir amaçla dağıtılan bir broşürü merdivene düşüncesizce bırakma eylemidir. bu eylemi gerçekleştiren şahıslar çevreyi kirletmenin ötesinde, merdivenden çıkacak insanları da tehlikeye atmış olurlar.
ama kim uğraşır ki o broşürü iki saat elinde tutup bir çöp kutusu görüp içine atmakla... hem o merdivenden çıkacak insan da basmasın efendim o broşüre. zaten çevre dediğin de nedir ki iki ağaç bir kuş... kirlense ne olacak üç günlük dünya!
salı günleri olan şampiyonlar ligi maçlarını yayımlamayıp yerine ısrarla papatyam dizisini özetiyle birlikte 3 saat boyunca yayımlayan, o da yetmezmiş gibi papatyam'ın ardından başka bir dizinin tekrarını yayımlayan ve "x - y şampiyonlar ligi maçı tekrarı saat 01:30'da" gibi reklamlar geçmeyi komik bulmayan star tv isimli televizyon kanalına karşı başlattığım ve bu saçma sapan yayın politikası devam ettiği sürece de hiçbir yayınını izlemeyerek sürdüreceğim protestodur.
Take 2 Games'in yapmakta olduğu ve Rockstar Games tarafından dağıtılacak "vahşi batı" oyunu. Şahane bir oyun olacak gibi gözükmekte. Yalnızca playstation 3 ve xbox 360 için çıkacak olması üzücü.
çok şahane bir mücadeleye tanık olacağımız maçtır. tahminimce inter bu maçı evinde vermez. ama karşıda messi olunca hiçbir tahminin meşruiyeti yoktur diye düşünmekteyim.
ekonomiyi canlandırma ve krizin son etkilerini ortadan kaldırma sloganıdır.
"bir bıçak alıp bu bıçakla bileklerimizi kesersek ve bu bileklerden akan kanı bağışlarsak, bıçağı üreten bıçakçı da kazanır, kanımızı bağışladıklarımız da kazanır ve biz de bu dünyanın cefasından kurtulup kazanırız; böylelikle kişi başına düşen gelir artar ve ekonomi canlanır kanlanır; krizin son etkileri de ortadan kalkmış olur."
star tv ana haber bülteninde yayımlanan bir canlı yayında gördüğüm ibare. muhabirimiz karaköy'de batan iskelenin yerine yapılan iskelecik üzerindedir ve altta haberi özetleyen cümle buram buram habercilik dehası kokmaktadır.
her yıl karşılaşılan bir durum olan 1 Ocak gününe girişi kutlayan canlı türleri olarak uygulamamız gereken, 1 Ocak'ı kutlamaktan daha mantıklı olan eylem. sonuçta 29 şubat ile dört yılda bir karşıyoruz ki bu da 29 Şubat'ı 1 Ocak'tan daha değerli yapmaya yetiyor.
çok gelişmiş bir zihniyet ürünüdür. bütün gece türk dilinin tarihi gelişimine, evrelerine vs. çalışırsınız, sınavda karşılaştığınız sorular akli dengenizin anasını beller*.
örnek vermek gerekirse:
aşağıdaki yazar-eser eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?
Atabetü'l Hakayık'ın yazarı kimdir?
aşağıdakilerden hangisi Türk edebiyatının ilk tercümesidir?
---
ya çok ciddi uyku problemleri vardır bu insanın, artık uyku kelimesinden bile nefret eder olmuştur; ya mazoşisttir, baş ağrılarından zevk alıyordur*; ya da zamanı çok değerlidir*, uyumayı bile büyük bir zaman kaybı olarak değerlendiriyordur, uyumak birtakım işlerine engel oluyordur*.
bu, uyumayı zaman kaybı olarak gören insanlar "günde 3 saat uyursam her gün için 5 saat kazanırım. haftada 7 çarpı 5'ten eder 35 saat. 52 çarpı 35 bölü 24'ten de yılda yaklaşık 76 gün yapıyor. ben bu 76 günde neler yapmam ki..." gibi akıl almaztasarruf denklemleriyle yaşamdan gün çalacaklarını, hayatı dolu dolu yaşayacaklarını düşünür ve buna yürekten inanırlar*. bu inanmanın sonucunda uykudan hoşlanmadığını inandırmaya çalışırlar bünyelerine. zekaları buna inansa da bünyeleri asla inanmaz ve uykunun ılık denizlerinde enginlere yol alırlar.
ayrıca gecenin bu vaktinde esnemekten ağzım gevşemiş bir şekilde uyumaya hazırlanırken msn'den beş cümlede bir titreşim göndermek suretiyle bana uyumamamı öğütleyen ve engelle butonuna tam basacakken "hadi benim uykum geldi yarın konuşuruz" diyerek oturum kapatan zat-ı muhterem buna iyi bir örnektir.