ingilizlerin hindistandaki sefil kolonilere gonderdikleri biralara bozulmasin diye bolca serbetci otu eklemesiyle ortaya cikan bira turu. gunumuzde aciligi, kokusu ve lezzeti ile bir cok firma tarafindan uretiliyor.
hakan akdoğan'ın ikinci dünya savaşı döneminde struma'da ve 12 eylül darbesi sırasında yaşananları iki ayrı hikaye ile kaleme alarak, çekilen zorluk ve acıların tesadüflerle nasıl örülerek iç içe geçebileceğini anlattığı keskin roman.
özellikle yarıdan sonra çok daha keskin, vurucu ve akıcı hale geliyor. okuyanı soluksuz bırakıp son sayfalarında resmen ciğerlerini avuçlayarak sıkıyor. bazen insanlığın ne kadar çirkinleşttiğini yüzünüze vuruyor bazen de çaresizliğin insan ruhunda açtığı yaraları hissettiriyor. bu yüzden mutlaka okunmalı.
--spoiler--
dili parcalayip kanatmi$saniz eger kanin tadini alirsiniz. bu noktadan sonra bir yol ayrimi vardir; ya böhühü $ekilli sizlanacaktir insan ya da kanin tadina varip geri kalan hayatini vampir olarak gecirecektir.
avustralya'dan cotank diye firlamis cok ba$arili bir indie rock grubu. postcards deyu bir debut album de cikarmi$lar, pek de iyi yapmi$lar. $ahane loopluk parcalara sahipler, boyle yeri gelir sakinle$tirir, yeri gelir co$turur parcalar olmu$. cok ba$arililar, gercekten.
winston nasil ogrenci marlborosuysa bu lens de canon kullanicilari icin ogrenci prime lensidir.
f/1.8 ba$arisinin yaninda super fiyati ile olmazsa olmaz bir hal almi$tir. optik ba$ariya inat vasattan ote, gercekten kotu bir malzeme kullanilmistir (mrk II, plastik govde). full frame makinalarla tam uyumlu (EF lens), manuel ve otomatik netleyebiliyor. lakin en buyuk handikapi f/1.8 olmasina ragmen du$uk i$ikta netleyememesidir, oyle bo$ bo$ gider gelir, gider gelir ama netleyemez -manuel netleyin lan i$te-. yine de, portre fotografciligi icin gerekli aciyi 85mm lensin verecegi du$uncesinden (genel kani bu yonde) yola cikarsak, crop faktorlu makinalarda (aps-c) 80mm gibi bir sonuc vermesi kendisini portre lensi olarak albenili kilar. iyidir, ho$tur ama para varsa abisi f/1.4 alinmalidir.
taksim-istanbul'da bulunan ve italya vizesi icin ba$vurulmasi gereken araci firma. butun belgeleri eksiksiz goturdugunuz zaman italyan konsoloslugundan sizin adiniza randevu aliyorlar. ayrica vize ve hizmet bedelleri de bu firmaya odeniyor.
deniz gezmi$ ile beraber tevkif edilmeye benzemez. zaten deniz gecmi$, deniz gezmi$'e de benzemez. gezmek ile gecmek arasindaki fark da malum. ne bileyim, bi garip hal olsa gerek.
bbc prime'da yayinlanan ve 5 yildizli bir otelde gecen olaylarin konu alindigi dizi. genel olarak las vegas tadinda geciyor, esas oglan ve guzel hatunlar bu dizide de mevcut.
ayni zamanda car$amba gunleri yayina hizli giren tnt'de de yayinlanmakta.
fotografcilikta, belli aci araliklariyla bir nesnenin fotograflarini cektikten sonra bunlari ce$itli programlar ile birlie$tirip 360 derecelik bir goru$ saglama teknigine verilen ad. turntable ismi verilen aracin uzerine koyulan nesne 20/15/10/5 derece cevirilerek fotograflanir. acinin daralmasi sonucu olumlu yonde etkiler.
nvidia'nin orta direk kullanicilar icin urettigi yeni nesil grafik i$lemci kodu. piyasaya yankilari genel olarak fiyat/performans orani olarak yansidi zira 200$ civari bir fiyat ile sati$a cikmasi beklenmekte. ati'nin son i$lemcileri ile ivme kazanmasi ardindan 9600'e misilleme bir i$lemci cikarmasinin yaninda diger i$lemcileri icin de fiyat du$urmeye gitmesi bekleniyor. dolayisiyla bu kartin ciki$i piyasayi kizi$tiracagi icin fiyatlar kullaniclarin yararina olacak $ekilde hizla du$u$e gececektir.
rock, rock! diye gezinirken kar$iniza cikabilecek farkli ve eglenceli bir grup.
ozellikle $u siralar elvis parcasi ile dikkatleri iyice cekmi$ aslinda yeni olmayan bir grup ayrica.
son debut albumleri olan beat pyramid ise mukemmel lafini haketmekte.
64x16 cozunurlukte 675,000 fps kayit yapabilen hizli bir video kamera. mesela su dolu bir balonun katana ile kesili$ini kaydedip deh$et bir ayrinti ile izlemek mumkun.
bu kameralar ile kaydedilmi$ bir cok deneysel goruntuyu incelemek icin; http://www.lucidmovement.com/
son yillarda ismini damgaladigi filmler ile iyice dikkat cekmeyi ba$armi$ bir produksiyon $irketi. hatta en buyuk sukseleri eternal sunshine of the spotless mind ve 21 grams gibi filmler ile olmu$tur.
son gunlerde ise uzun zamandir kaliteli yapim acligi ceken sinemaseverleri biraz kanli da olsa eastern promises ile bulu$turmu$tur.
canon'un, yeni model cok fonksiyonlu yazicilari piyasaya sunacagindan dolayi $u siralar fiyati 100 ytl civarlarina du$mu$ ba$arili yazicisi. tarayici, yazici, fotokopi bir arada. renkli ve siyah baski hizlari yeterli, ozellikle epson fotograf kagitlarina kaliteli fotograflar basmak mumkun. tek ebleh yani microsoft windows vista'ya tanitmanin kanser, verem gibi agir hastaliklara yol acma riskidir.
pencere acik ve gotu de ayazda birakarak uyunuldugunda ruyada gorulebilecek hadise (bkz: yaptim oldu). ayazda kalan ve pencereden di$ dunyaya bakan gotun gordugu yildizlarin bilincaltina ne gibi bir etkisi oldugu ise ara$tirilmali bence.
normal $artlar altinda omru billah gorulmemi$ enteresanliga sahip bir bocegin dahi bunyede hissettirdigi irkilme duygusuna inat bu uzayli tutulup sevilmi$, mincirilmi$ ve yetmezmi$ gibi tasma takip bahcede ci$e cikarilmi$tir. uzayliya kopek muamelesi cekmenin evrende ortaya cikmasina vesile olacagi yildiz sava$lari ise pek s.kimde olmami$tir acikcasi.
hayir, hayir herhangi bir filme ait aksiyon sahnesi degil bu. bildiginiz gundelik hayati tehlikeli hale getirmek icin guzide soforlerimizin en cok tercih ettigi "patates cuvali ta$ima" atraksiyonlarinin yolcular icin pek bi zor olan kismidir bu.
genel olarak gec kalmi$ otobus $oforlerinin durakta zaman kaybetmemek icin henuz durmadan kapiyi acmasi ve inatla durmamaya devam ederek duragin onunden usul usul gecip gitmeye yeltenmesi yolcu uzerinde fevkalade bir baski yaratir. yolcu inecektir ama otobus durmuyor, durmuyor, durmuyor, durak geciyor, otobus durmuyor, durmuyor, durmuyor, durak, otob... veee akabinde "bismillaaah" ic sesiyle birlikte yolcu kendini hareket halindeki otobusten canhira$ $ekilde atmak zorunda kaliyor. o an iki ihtimal var; ilki, kafa ustu asfalta yapi$ip got dahil butun ic ve di$ organlari zedelemek. iki, kedinin dort ayak ustune du$u$undeki ahengi yakalayarak ayaklar yere degdigi gibi kazanilan ivmenin de etkisiyle yurumeye ba$lamak -yapanlar var, biliyorum-.
ozetle yolcunun got, gobek kombinasyonuyla alakali olarak tehlike arz durumu degi$ebilir. simetriden uzak fiziksel ozelliklere sahip ki$ilerin israrla inmemesi ve gerekirse son duraga kadar yolculuklarina devam etmesi onerilir.
windows denen illet genel olarak bilgisayara ihtiyac duydugunuz anlarda götlük yapmaya programlandigindan dolayi siklikla hissedilen buyuk bir nefret duygusudur bu. tarifi pek mumkun olmasa da aciklamaya cali$alim;
oturursun bilgisayarin ba$ina, her $ey gayet guzeldir. buyuk bir firmaya gonderilmek uzere bazi raporlari hazirliyorsunuz ve ummadiginiz bir anda ne idugu belirsiz bir mavi ekran akabinde restart olmu$ bir sistemle kar$ila$irsiniz. bi umut excel kaydetmi$tir niyetiyle masaustu ekraninin acilmasini beklersiniz. gaflet bu noktada ba$liyor i$te zira masaustune gelebilmeniz imkansizdir. acilmaz illet makina, kasaya tekme atsaniz dahi -turk usulu tamir yontemleri-. sinirle kari$ik gozlerin dolmasi ve kararmasi. kar$inizda duran monitoru kaldirip yerden yere vurmak, kasaya oyle bir tepik koymak ki kapagi bir yana cd-romlari bir yana firlasin. anahaber bultenlerine konu olan cinnet haberleri gibi bi$ey cikiyor lan ortaya. o vakit cocugum olsa dograrim!
oncelikle sacak muhakkak tenekeden falan olmali. oyle plastik sacaklar yagmurun tadini kaciracaktir kesinlikle.
ilmik ilmik yagmur yagan bir vakit, parmak uclarina kadar bir islanmi$lik ve yagmurun hiddetinden urkup saklanilan sacak. yagmur damlalarinin sacak uzerine du$tugu her an cikan sesin zamanla huzura donu$mesidir bu. ne islanmi$ olmak ne de bir yerlere, bir $eylere gec kalmi$ olmak kalmiyor akilda. gozler bir yere takilmi$tir, akilda bamba$ka du$unceler yer etmi$tir artik. bi vakit, vakitte dengesini bozuyor, hizi akillara ziyan gelir. degi$ik bir bo$luk hissi duyulur, tepkisizlik ya$anir. yoldan gecerken ustunuzun ba$inizin daha bi islanmi$ olmasina katkida bulunan arabalara bile aldirmazsiniz.
sonra sakinle$ir yagmur yada durur. ke$ke biraz daha surseydi deyip adim atilir kaldirimdan sokaga...
girtlaga kadar tika basa yedikten sonra televizyon kar$isina g.tu konumlandirmi$ ve yari mayi$mi$ halde genelde evin hanimina iletilen istek. kahve ihiyaci giderilmeli, engel olunmamali, kostek olunmamali! bakma oyle(!) bi kahve yap da icelim...
malum pvc denen kimya; sesi, tozu, boku, büsürü gecirmez. dolayisiyla ramazanda balkonun altinda kedi gibi gezip davul calan davulcu sesini ev sakinlerine duyuramaz. hal boyle olunca bah$i$ zamani ev sakinleri zinnik koklatmak istemiyor. be g.t, her halukarda kendini izole etme gayretinde olu$unun sonucu bu. adam g.tunun dibinde calacak degil davulu. oyle bile olsa sokar tokmagi munasip bir yerlere uyanirsin o zaman. efendiler, teknoloji boyle menem bir hale sokuyor hayatlarimizi i$te. sahura davul sesiyle kalkmak istiyorum, benim cocuklugumda boyleydi. "gum gum de gum gum" sesini duyar icimizi huzur kaplardi. s.kerim pevecesini(!).
