yönetmenliğini simon west 'in yaptığı, başrolünü madeleine Stowe ve john travolta 'nın oynadığı amerikan ordusunun iç işleyişini çarpıcı şekilde irdeleyen filmdir.
Konusu kısaca şöyledir: Fort MacCalum bölgesinde cinayet ve olası bir tecavüz işlenmiştir. Ordu tarafından bu davaya bakması için yetkili subay Paul Brenner görevlendirilir. Brenner, orduda rütbesine bakmazsızın herkesi tutuklayabilecek bir yetkiyle donatılmıştır ve hemen kanıtları toplamaya başlar. ilk bakışta görünen, psikolojik operasyonlarda uzman olan Yüzbaşı Elisabeth Campbell'ın, cesedi çalışma alanının ortasında bulduğu, Albay William Kent'in de eski arkadaşı Brenner'ı, davayı araştırması için çağırdığıdır.
Bu arada, kurbanın emekli olmak üzere olan general babası, Brenner'a yaptığı her çalışmadan kendisine haber vermesini ister ve FBI'ın 36 saat içinde davayı devralacağını bildirir. işleri daha da karıştıran, ordunun Brenner'ın geçmişte bir beraberlik yaşadığı tecavüz uzmanı Sarah Sunhill'i de davada görevlendirmesidir. Brenner ve Sunhill olayın derinliklerine indikçe, ucu ordunun her noktasına uzanan bir skandalla karşılaşırlar.
filmin özellikle jenerik müziği unutulmayacak türdendi.
zamanla her tamir sonrası artan vida, somun, buji, supap, piston gibi parçaların konacak yer bulunamaması gibi bir sorunu beraberinde getirmesiyle birlikte, 'hiçbir ayar bugünkünden feci olamaz' tezi için enteresan olabilecek bir geri dönüşüm eylemidir.
bank asya'nın bünyesinde kurulan allah rızası sigorta şirketidir. reklamlarında, yumurtadan palyanço çıkmakta ve 'her sürpsiz bu kadar sevimli olmayabilir' denmektedir.
başlığın orjinal hali: 'Christoph Daum'un Mehmekçik Vakfı'na 400 bin TL. bağışlaması'dır. Ne kadar samimidir, ne kadar tribünler oynar bilmem ama enteresandır.
bruce lee felsefesinin temel yaklaşımlarından biridir. John Rittle'in astist of life (1999) kitasında ünlü oyuncu/kungfucuya atfen geçer. Şunu demek ister: Su gibi ol; bulunduğun kabın şeklini al, çevren ile optimum ahengi yakala. Hatta daha ileri gider bardaklı, çanaklı örnekler verir ve sonunda ekler; su ol dostum!
ahan da bu da orjinali:
--spoiler--
Do not get set into one form, adapt it and build your own, and let it grow, be like water. Empty your mind, be formless, shapeless- like water. Now you put water in a cup, it becomes the cup; You put water into a bottle it becomes the bottle; You put it in a teapot it becomes the teapot. Now water can flow or it can crash. Be water, my friend.
--spoiler--
ne ki bizim kültürümüze çok uymaz bu durum. bir tür bukalemunluk olarak algılanır. bizde farklıdır yaklaşım.
(bkz: su gibi aziz ol)
5 yaş zeka profiline hitap eden, estetikten yoksun ve bok gibi parayla milyon kere yayınlanan reklamlardır. Bugünlerde 11880 ve 11818 ile zirve örneklerini vermektedir. nasıl marka yönetimidir, ne düşük zekalı reklam ajanscılığıdır bu yarabbi!
reklam sektörünün aşkı yere yatırıp ırzına giçtiğinin kanıtı olan bir reklam daha. ciklet çiğneyeceksin aşık olacaksın, pisküt yiyeceksin aşık olacaksın, molped alacaksın aşık olacaksın.
izlanda'da patlayan volkan ile avrupa'dan başlayıp orta doğuya kadar cümle coğrafyanın kül, duman, toz, toprak, zehir altında kalmasıyla sigara tiryakilerinin aklından geçen düşünce balonu.
önce tıbbi tanımı: TRAKEOTOMi. Orta çizgi üzerinde, boyun alt bölümünde, trakea'nın (soluk borusunun) delinmesi ameliyatıdır. Genellikle, larinks tıkandığında, yapay solunum yolu sağlamak amacıyla bu delik açılır ve bu durumda, trakeostomi adını alır. Genellikle, lokal anestezi yardımıyla, soluk borusu meydana çıkarıldıktan sonra, üç ve dördüncü kıkırdak halkalar düzeyinde bir oval delik açılır ve bu trakeostomi deliğinden içeri uzatılan tüp, boyuna bağlanır. Bu tüp, belirli aralıklarla, değiştirilip temizlenir. Trakeotomi-ye yol açan sinir hastalıkları ve kaburgaların desteksiz kaldığı, bundan ötürü, göğüs duvarının solunuma yardım edememesine yol açan yaralanmalardır. Bu gibi durumlarda, trakeotomi'in üstünlükleri:
(1) "Ölü bölge"yi azaltır. Yani, havanın akciğerlere iletilmeksizin girip çıktığı ağız içi ve soluk yolunun en üst bölümünün yaptığı bölge kısalır. (2) Akciğerlerin aşırı salgısı bu yolla dışarı emilebilir. (3) Geniş, engelsiz, soluk yolu sağlar. (4) Hastaya, pozitif basınçlı solunum aygıtının uygulanmasını sağlar.
Hasta düzeldikten sonra, trakea'daki delik kolaylıkla iyileşir ve bu teknikle sayısız can kurtarılmıştır.
Son derece riskli olan ve en baba cerrahların bile 'son çare' olarak gördüğü bu medikal müdahale amerikan film ve dizilerinde leblebi çekirdek gibi her sıradan birey tarafından bile rahatlıkla yapılmaktadır. öyle ki artık sokaktaki amerikan yurdu insanları bu işi gün aşırı deneyip pisi pisine insan öldürmeye başlamıştır.tanımdan da anlaşılacağı üzre kolay değil, soluk borusunu bulacaksın, ikinci üçüncü kıkırdak arasını hesaplayacaksın falan filan... trakeotomi yapmayalım yapanları uyaralım!
9 haziran 1934 istanbul doğumlu sinemacı. köken olarak müzisyendir, konservatuvar mezunudur. 1958 yılında yeşilçam'a lütfi ömer akad'a asistanlık yaparak adım atmış, yönetmenliğe üç yıl sonra başlamıştır. 200'den fazla filme imza atmıştır. erakalın on numara bir yeşilçam yönetmenidir. türk sinemasının yılda 300 film çektiği dönemlerde starların rol aldığı melodramlarda da onun imzası vardır, erotik filmlerin altında da. gün gelmiş arabesk film furyasına katkıda bulunmuş, gün gelmiş yeşilçam sokağı gibi filmlerle sektörü sorgulayan filmler çekmiştir. sormagir sokağı da onun filmidir, şehvet uçurum u da, üvey ana da. son dönemde tv dizilerine de el atmıştır. bugünlerde sağlık sorunlarıyla uğraşmaktadır. allah uzun versindir.
köprüden önce son çıkışın geçildiğini farkeden hatun kişinin iç sesiyle mırıldandığı şarkıdır. gemiler yakılmıştır, geri dönüş yoktur, dönülmez bir ufka yelken açılmıştır.
bir hediye için ayrılık çanlarını parlattığının farkında olmayan sevgilidir. elbet bir de tersi vardır, yani 14 şubat yaklaştıkça arayı geren sevgili. o da hediye almamak için aynı çanı cilalar. her ikisi de uzak olsun, son sözüm sana 14 şubat'ı tüketim manyaklığı yapan kapitalist: yere batsın günün de gecen de!
ota boka zallı başlık açıldığına göre (üşenmedim baktım tamı tamına 1000 adet başlık açılmış) yıllara göre düzenlenip yayınlandığında külliyata verilecek isim.
rahmi turan'ın popüler olduğu dönemde gazete manşetinde yer alan hayali bir kahramandır. külodunda zulaladığı aparatlar ile akıllara ziyan bir kurgu haberin kahramanıdır aynı zamanda. O dönem öyleydi, yabancı dergilerden bir kadın resmi bulunur ve gerisi masa başı ustalarının hayal gücüne kalırdı. güzel bir nostalji.
Orjinal hali "Okul bahçesinde mastürbasyon yaparken yakalanan yaratık"olan başlıktır ve yaratık çorum'da yaşamaktadır. 35 yaşındadır ve medyaya kısaca E.D. diye yansımıştır. utanmadan kimseyi rahatsız etmedim, diye kendini savunmuş ve sonra salıverilmiştir. Heralde bir kaç çocuğa tecavüz ettikten sonra yakalanacaktır!
aha da linki: http://www.radikal.com.tr...12.2009&CategoryID=77
her ne kadar soy ismi insanda tuhaf çağrışımlarda bulunuyorsa da, yıllardır Doğan gurubunun avrupa temsilcilğini yapan haberci. haberci diyoruz ama büyük bir başarıyla silik kaldığını da eklemek lazım. türkiye'nin avrupa ile bu kadar çok meselesi varken bu kadar az isminin duyulması enteresan. herhalde ekmek elden su gölden rahat rahat yaşıyor, mesleğini yaparak ne bozacak rahatını?
olay Habertürk TV'de yaşanmıştır. Tuğba ekinci'yi konu eden Avşar kızı, konuğun; 'Hülya Hanım, bu memlekete ne senden, ne de benden bir tane daha gelmez değil mi?' diye sorması üzerine yanıtı hiç düşünmeden yapıştırmıştır: "Valla Tuğbacım, benden bir tane daha gelmez de, senden biriki tane gelebilir!'