ülkeyi yönetenler açısından bakıldığında unutkanlığımız,
trafik polisleri açısından bakıldığında kuralları takmamamız ve rüşvetçiliğimiz,
silah tüccarları açısından bakınca savaşçılığımız güzel özelliklerimizdendir.
pragmatist değil ilkesel tavır takınmaları. mesela bir ailede devlet kurumunda makam sahibi olmuş biri işsiz olan kardeşine 'yardım' etmezse, makamını kullanarak bir iş ayarlamazsa aile içinde adı hayırsıza çıkar.bakmayın torpil yapan bakanlara edilen küfürlere. Biz aslında torpile bulaşmayan insanları pek sevmeyiz. Tıpkı kırmızı ışıkta geçtiğimizde 3-5 kuruş karşılığı görmezden geleceğine, gereği neyse harfiyen yerine getiren trafik polislerini kıl, aksi diye niteleyip gıcık olduğumuz gibi.
tanıdığım ateistlerin bazılarını düşününce kısmen hak vermekle birlikte, tanıdığım bazı müslümanları düşündüğümde ise, müslümanların önemli bir kısmının saygı eşiğinin çok düşük olmasından kaynaklandığına inandığım yanlış algıdır. örneğin bir kimse, normal ses düzeyinde dinlediği müziğin sesini ezan okunurken kısmadığı takdirde ya da oruçlu birinin yanında yemek yediği takdirde saygısız addedilir. Halbuki o kişinin yaptıkları temel hak ve özgürlükler dahilinde olup kimseye karşı bir saygısızlık içermemektedir.