Yeşim Ustaoğlu'nun Pandoranın Kutusu filmindeki etkileyici performansıyla 56.san sebastian uluslararası film festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülünü sonuna kadar hak etmiştir ve de almıştır...
otobüs veya trenle yapılan uzun yolculuklarda çevremizdeki büyük ihtimâlle her zaman boş konuşacak olan teyzelerin veya benzeri abilerin sarf ettiği kült söz.genellikle ''gine iyi geldik''diye telaffuz edilir.uzun yolculuklardaki boş konuşan kişinin baş ucu sözüdür.
canlı yayınlanan konserleri millete izlettirip hizmet veren ama bu hizmeti verirken de olmadık yerde araya reklam sokup, işte siz ikinci sınıf izleyicisiniz diyen davranıştır. dream tv'yi severim o ayrı.
caddebostan barlar sokağı'na migros tarafından girişte hemen sol tarafta iki tane adını bilmediğim gereğinden fazla gürültü yapan barların arasında konuşlanmış kral midyecidir...abi biz sahile içmeye gidiyoruz 1-2 saat sonra gelir 10 - 15 tane daha atarız dediğimz de,''abi isterseniz paket yapayım şuradan bir çocukla yanınıza göndereyim''der.candır kendisi.
şaşkınbakkal , caddebostan barlar sokağı ve taksim ptt yanında hizmet veren midyeci kardeşlerdir.başını midyeci hasan abi miz çeker.kendisi genellikle caddebostan barlar sokağındaki tezgâhlarının başındadır...
eskişehir'de ki kutsal kahvaltı salonu.stadyumun hemen arka sokağında yer alır kime sorsanız gösteriverir.çok çok uygun fiyatlara mükellef bir kahvaltı her daim sizi orada bekler.yemeğinizi yerken bir yandan da oranın çalışanları olan sevgili amcaların : ''yediniz mi çocuklar, doydunuz mu, ekmeğiniz kaldı mı, daha çay koyayım mı,'' gibi içten ilgili olmaları da cabası...
cihangir'e sıraselvilerden girişte aşağıya doğru kaptırırken solda zümrüt fotoğrafçısının yanında yer alan.leziz pastaları ile nâm salmış ünlü pastanedir
halaskargazi caddesine mecidiyeköy tarafından giriş yapınca osmanbey civarında sağ tarafta kalan gizli hazine... yıllardır özellikle limonatası ve meşhur ekler pastalarıyla gönüllerdedir.ayrıca pastaneye de isim veren osman usta ilerlemiş yaşına rağmen hâlâ mutfağa kendi girmektedir,iyi etmektedir...
içinde Ahmet Hoca gibi baba bir adamı barındıran (lâkin kendisi şimdi yenilevent lisesi'nde müdürdür)beri yandan hangi öğrencinin velisiyle özel görüşsem de bugünü de kârlı kapatsam diye düşünen bir Nevin hocası olan,2003 yılında mezun olduğumda herşeye rağmen iyi ki de bu okula gelmişim dedirten bana ömür boyu sahip olabileceğim dostlar kazandıran,sahiliyle ünlü,bahçenin altından Çırağan Saray'ına gizli geçit olduğu rivayet edilen(!),kızların Burçin Hoca'ya erkeklerin Burçin Hoca'nın ayakkabılarna hasta olduğu,aynı zamanda okulda ki her türlü spor branşlarına Beşiktaş'ın lisanslı sporcularını alan buna bağlı olarak beden hocalarını ve müdürü BJK ırkçısı olarak tanımlayabileceğimiz,kağıt üzerinde Resim Hocası olarak kayıtlara geçen Ziya Hocanın,boyadan,renkten,perspektiften çok spor sınıflarında ''hatun nasıl tava getirilir?'',ilk gece dikkat edilmesi gerekenler diye ders vermesi ve sabahları oğlunun Barbour'unu giyerek bizi yarması,Felsefe Hocası Şentürk'ün okul öğrencileri arasında isminin yüzüne karşı: ''Şuayip Hocam yazılıları okudunuz mu?'' diye telâffuz edilip (ağız alışşkanlığı) akabinde başından aşağıya kaynar sular dökülen,kantinci Şeref ve Mehmet ikilisinin paso futbol turnuvaları düzenlediği ve her sene okulun kendi dershanesine gitmediği hâlde üniversiteyi kazananları ''Beşiktaş Lisesi Vakfı Dershanesi Gurur Tablosu'' diye sergileyen,sahip olduğu ender coğrafi konumundan ötürü büyük ilgi gören ilim irfan yuvası.
''yeni adı her ne kadar beşiktaş anadolu lisesi olsa da orası bizim için hep beşiktaş lisesi olarak kalacaktır''