yılın adının değişmesinin müsebbibi yerküre ve güneştir;
ki tüm bu dilek ve istekler ikisinin de umurunda değildir.
sağlık, para, başarı, öyle dileyince gelmiyor maalesef.
herşey yine sana bağlı, bana bağlı... mesela önümde duran şarap şişesinin dibini görürsem, sağlık dileklerim reflüzede midemin umurunda olmayacak. böyle.
eski adresimdi, bir sinir topladım pılımı pırtımı, hesabımı tahliye ettim, buraya geldim.
pişman mıyım, değilim.
siyasetteki kutuplaşma (vay be, bu lafı kullanmayı hep çok istemiştim) itü sözlük moderasyonunu da etkiledi sanırsam. (sanırsam?) gayet neo-liberal, son derece kendine müslüman bir moderasyona sahip bir soluşum haline geldi. "herkese eşit davranılacak diye bir kaide yok, beğenmezsen ananı da al git" diyen bir patronu var... işyerini çok bi' süslediler, püslediler, feysbuk eklentisi neyim yaptılar (ne gerekse...), ama yönetici kadroları gitgide havaya girdi. hani "eskiden audim vardı, işi büyüttüm, şimdi ferrariye biniyorum, adam oldum oğlum ben" hesabı...
valla ben istifamı sundum, tazminatsız çıktım, greve de katılmadım.
sonuçta onca zaman ekmeğini yedim, haksızlık etmek de istemem. ama itü, eski itü değil...
umarım daha iyi bir iş bulmuşumdur... daha maaş konuşmadık gerçi. (gülücük yok burda, son derece ciddiyim)
cemaatin ya da akp nin bu ordudan memnun olmadığını bilmeyen yok.
o da n'apıyor? kendi ordusunu (!) kuruyor.
solcu öğrencileri coplayacak, içki içen günahkar vatandaşlarını mekan mekan dolaşıp fişleyecek, öpüşen öğrencileri ayıracak, elele oturanların arasına oturacak (yakın zamanda bekliyorum), kampüslerde sivil sivil dolaşıp gözünün tutmadıklarını gammazlayacak, olur ya haddini bilmeyip greve falan giden, "işimizi geri istiyoruz" diye oturma eylemi yapan işçi olursa biber gazı falan sıkacak bir polis teşkilatı oluşturuyor.
yakın zamanda cami girişlerinde yoklama almalarından, cuma okumalarına gelmeyen kadınları fişlemelerinden korkuyorum.
ha, uyuşturucu liselere kadar indi ama onun konumuzla alakası yok.
"ne zormuş olmak. olmamak hep kolaymış. oysa bütün mesele olmakmış. ama ben niye böyle oldum? sebebimsin. sonucunum."
--
"içerin sıcak, dışarın soğuksa bil ki buğulusun, ilk sözün buğuludur, pusludur. bilirim. içerin kirlenmişse yine bilirim, baktığında kirli görürsün dışarıyı."
--
"farkına varmadığın sürece hiçbir şeyi kaybetmiyorsun. farkına vardığın, izah ettiğin ve bu izahatın değerlerini ikna ettiğin zaman kaybediyorsun. bilmek kaybetmektir. bilgili olmak yenilmek. bilmeyenler, farkına varmayanlar, mutlu ve sıradan yaşıyor. yani herkes. herkes, herkes gibi yaşamayı seviyor. kimisi farkına varmadan, kimisi umursamadan.
ama bilmek umursamaktır. umursamamak, bildiği halde bilmiyormuş gibi yapabilmektir."
--
"kaldı mı hüznün kasveti dilinde, virgülü boşver üç nokta yeter..."
--
"paketteki sigaram bitene dek evden çıkmayacağım. ağzımda nikotin pası ben size çok kızgınım."