Hele ki küçüklükten beri, o yayladaki kapsalığı açıp bin bir çeşit ağaçların içinden güllerle sarılı çardağa çıkıp yorganları dağıtıp o dağların uzaklarina dalmışsanız, dağların tepesinde su kaynaklarına çıkıp su içmiş, yaban eşeklerine, başı boş gezen danalara, düvelere dalları eğmişseniz büyüdükçe o günlere dönebilmenin hayaliyle her sene gidersiniz..
Kedi yazacak olsan ked'i yazdığın an dalacagim o derece, hani biraz uzaklassam arkadaşlarda kalsam içsek etsek yine kederliyiz, millet yutar çatır çutur patlar bizde tek değişim çeneyi kasa kasa kederlenmek, bizde ata mirası herhalde, dna kodlarima tüküreyim.
Bir sevgiliyi gezmek için bir araç olarak değil bir sırdaş dost arkadaş bir anne, merhamet kaynağı olarak gördüm. Istedim ki ıssız ama korku kokusu olmayan huzurlu çiçek dolu sessiz yerleri sokakları şehirleri adaları kesfedelim ben onun gözlerinde o benim ruhumda erisin istedim. istedim ki bir notada geçmişe dalalım eski zaman aşkları aklımıza gelsin o siyah beyaz ekranlarda kendimizi görelim ve kaybolalim geçmişte istedim. O hasta olunca ben, ben hasta olunca o benim annem olsun istedim. Üzgün olduğumuzda birbirimizin omzunda ağlayalım derin düşünceler içinde sımsıkı sarılalım kendi içimizde bir olalım istedim. Aynaya bakınca yek vücut olalım birbirimizi tamamlayalım istedim. Biraz devrimci biraz çılgın biraz anne biraz psikolog biraz garip ve sır dolu olsun istedim.
Ici kitap dolu, raflarda plak barındıran, duvarlarını kömürle çizdiğimiz resimlerle doldurdugumuz bahçesinde koca gölgeli olan bahçedeki sarmaşıklardan içeriye güneş girmeyen, asırlık bir sessizliğe ve huzura sahip bir evde kendi geçmişimizi oluşturalım istedim. Kahveye çalan gözlerinde kestaneden renk çalmış saçlarında süt beyazı teninde erişmek istedim. Onunla dağlarda koca ağaçların altında sarılıp bereket kokan göğüslerine başımı yaslayıp filmlerdeki o pikniği istedim.kah Edgar AllanPoe'dan kah Cemal Süreyyadan şiirler okuyalım istedim. Tüm psikopatlıklarım onda son bulsun istedim.insanlar bizi elestirsin ama umurumuzda olmasın birbirimize yeteriz istedim. Arada şarap dolu sofralarda Esrar dumanıyla boğulmuş karanlık odada ıssızlığı ve ölümü düşünüp daha da kenetlenelim istedim. Her elini tuttuğumda o ilk ve değişmez heyecanı o çocuksu duyguları istedim. En çok da çocuk kalmayı istedim. Biraz da onun ölmesini istedim.
Onun ölümüyle karanlığa sarılmak sakalımı uzatıp Said Faik'in kahvehanelerinde bilmediğim hayatların hüzünlü öykülerini yazmak istedim. Kayalardan denizlere bakıp onu hatırlamak istedim. Daha çok şey istedim. isteklerim gelecek mi?
gelmiş geçmiş tüm çeşitlerini her mekanda denedim ama bugün ki olay çok bambaşkaydı... önce gözüm kapanacak kadar uykum geldi daha sonra uçakta dahi olmayan bir baş dönmesi (ilk binişimde son 10 dk da ağzım kitlenmiş dilim dahi dönmez olmuştu) geldi hareketlerim yavaşladı ama sanarsın kubar yapmışım.Arkadaşların dediğine göre saçma sapan konuşmuşum. nedeni şu olabilir; adam közü önceden yakmamıştı alev çıkaran bir tabancayla (kaynakçılarınkinden) birden ısıtıp getirdi büyük ihtimal zehirlendim. arkadaşlar çok dikkatli olun harbiden kötü durum.
Sigaranin filtresinde küçük yuvarlak açıp içine çocuk asprini koyarak kafayı bulma olayıdır. Kusabilirsiniz bünyesi sağlam olanlar denesin. Bu arada deneyenler bunu özgür iradesiyle yapar sorumluluk kabul etmem.
allahım biz ne yaptık bu kadar her şeyimiz kötü gidiyor...
-yaz kış soğuk görmeyiz
-millet kafayı yer güneşe silah sıkar
-doğudan gelmeler "adana merkez" gibi saçmalıklar yapar
-rakı festivaliyle tanınırız
-sıcaklıktan asfalt erir , terliklerimiz yapışır
-her sokakta conolarla uğraşırız
ama olsun şükredecek hallerimiz de var
-kebabın yanında pilav olmaz
-şalgama , şalgam suyu demeyiz
-kardeşlik hala vardır
her ne kadar adanaspor-adanademirpor rekabeti olsa da MiY denen zırtolara karşı birlik oluruz, en önemlisi yazın banyo yaparken bile terlesekte kalbimiz nem kapmamıştır vatanımıza bağlıyız.
Adana'da saat 17:30 da Adliyesi'ne yanındaki eski orduevinde ve saat 19:30 da Turgut Özal da Kurttepe Lisesinin orda (hasan usta kebap) yürüyüş olacak.
.
lütfen çekmeyen ve klavyeden çok Üzgün olan arkadaşlar entry girmesin bu başlığa . Uludağ sözlük büyük kitleye sahip onun için yazdım.
overlokçu geldi overlokçu beş dakikada yapılır hemen teslim edilir, halı kilim paspas kenarına overlok çekilir... diye devam eden şarkının tam öğle uykusunun tatlı yerinde uykudan uyandırması.
bence ingilizcede a short man bunun orjinali sonra türkiye'de "e şort men" den eşortmen olmuş sonra eşofmen (veya eşofman) ama bunu ingilizce okuyanlar ise aşortmen (ashortman) olarak okumuştur umarım size yardımcı olmuşumdur.
vallaha iki güne kalmaz kürtlerin %90'ı gider , kaçak elektrikle kürdistanlarını kurarlar rahat rahat , sonrada derler zaten burlar binlerce yıldır bizimdi burlar bizim toprağımız felan diye.
Valla küçükken böylelerini nerde görsem taşlardım , güya birbirlerinin canını acıtıyorlar diye ayırıyordum ama meğerse adamlar çoktan aşmışlar kendilerini.
bunun tek nedeni ancak II. dünya savaşında başlarına gelenler olabilir,ne kadar ibnede olsalar insanlar ve eğer hitlere çok hayransanız açında kitap okuyun gerçekleri görün ,sadece büyük değil çocuk yahudileride kurşuna dizdiler yaktılar. (bkz: kurtlarla yaşam)
Bir gün herkes SBL'li olacak gardaş.SBL yani sosyal bilimler lisesi açılımına sahip liseler...Önceden her ilde bir tane oluyordu en fazla ama bu okullarında bokunu çıkardılar.
Öncelikle şunu belirteyim lütfen bu başlıkta gerçekten önerdiğiniz (çok etkilendiğiniz , sevdiğiniz) kitapları yazın. Bu benim için çok önemli. internette net bir liste yok size güveniyorum. (bkz: kitap kurdu) Benden size birkaç tavsiye
-ince Memed
-Kürk Mantolu Madonna
-Yaban