nereden geldiyse aklıma tarihi bilgi olarak yeniçeri'de 65. ortanın(bölüğün) genç osman'ı katletmesini getirmiştir. bu orta daha sonra lağvedilmiş ancak utancı yıllarca sürmüştür. ordu düzeninde sayım yapılırken sıra 65. ortaya geldiğinde yeniçeriler hep bir ağızdan "yoktur yok olsun!" diye bağırırmış. bu yarışmada da yerine kimseyi almayıp sıra nihat'ın bulunduğu yarışmacıya geldiğinde hep bir ağızdan "yoktur yok olsun! diye bağırmaları yarışmayı izleme sebebim olabilirdi.
o masum yüzü, umutla bakan gözleri gözümün önünden gitmiyor üç gündür.
vahşice katledilen ilk kadın değildi, ne yazık ki son da olmayacak... her gün onlarca kadın şiddete maruz kalıyor, taciz ediliyor, öldürülüyor bu ülkede. kadın cinayeti araştırmalarına istatistik olarak geçiyorlar. hepsinin bir ismi, bir hikayesi var oysa; bilmiyoruz, duymuyoruz, belki fazla umursamıyoruz. zaman zaman bazı hikayeler öne çıkıyor, birkaç gün tepkimizi dile getirip, sonra unutuyoruz. katilleri de, kısa sürede 'iyi hal indirimi'nden serbest bırakılıyorlar.
özgecan'ın annesi kadar üzüldüğüm bir anne. son paragraf canımı sıktı. her annenin gözünde yavrusu bir melektir. unutmayınki yiyeceğiniz her bok, annenize de zarar veriyor. kim bilir o kadın hayatının geri kalanını nasıl yaşıyacak. eminim toplum kabul etmeyecek. o cani itin yediği bok yüzünden, o kokuşmuş mahalle baskısına maruz kalacak. caninin annesi diyecekler. kimse onun paramparça olmuş kalbini umursamayacak...
türkiye'nin ne denli aksak bir etik anlayışa sahip olduğunun resmidir bu. kadın sömürüsü eğitimli, eğitimsiz fark etmez her sosyal grupta vücut buluyor arkadaş.